- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK HIRS VE İNTİKAM 4
AŞK HIRS VE İNTİKAM
-NAZAN alo cavit yusufu bul hemen çocuk parkına gelin çok önemli bir iş var .
-Cavit tamam abla yusuf yanımda hemen geliyoruz.
-Nazan bende şimdi çıkıyorum der, ve telefonu kapatır, Nazan günlerdir kafasındaki planı uygulamanın zamanının geldiğini düşünür,
- Nazan adamlarla buluşur,onlara ne yapacaklarını anlatır ,sonra eve gelir denizin telefonlarını dinlemek için
onu takibe alır.
- Deniz odasına geçer,rüzgarı arar yarın beraber kahvaltı yapmalarını ve ona bir sürprizi olduğunu söyler,
rüzgar tamam deyip her zamanki yerde onu bekleyeceğini söyler.
- Nazan kulağını her zamanki gibi kapıya dayayarak konuşulanları duyar, hemen adamlarına talimat verir.
Ertesi gün denizin yünde mutlu bir ifade vardı,Rüzgara vereceği haber ona heyecan veriyordu arabasına biner
ve evden ayrılır,deniz az sonra takip edildiğini fark eder arabanın hızını arttırır, bu sefer onu takip eden
arabada hızlanır ve denizin arabasının yan tarafına vururlar deniz sinirlenir arabadan iner, cavitle yusuf bir
hışımla denizin burnuna mendille bastırır.
Deniz bayılır hemen diğer arabaya taşırlar, ve şehir dışında bir eve götürürler, o ev annesinin tuzağa
düşürüldüğü evdir cavitle yusuf etraflarına iyice bakınıp denizi eve geçirirler, yatağa yatırıp ağzını bağlarlar
yatağın demirlerine de ellerini bağlarlar deniz kendine gelir gözlerini açtığında dehşetle bakar karşısında
silahla oynayan bir adam oturuyordu ağzı bağlı olduğu için konuşamıyordu,
Deniz kaş göz işaretiyle adamlara bir şeyler söylemeye çalışıyordu adamlar aldırış bile etmiyorlardı birkaç saat
sonra Cavit bak şimdi ağzındaki bağı çözeceğim ellerinide yemek yiyeceksin eğer bağırırsan hemen bağlarım
der.
Deniz- tamam der gibi başını sallar Cavit bağı çözer, deniz bağırmaz etrafına bakınca aklına annesinin o
adamla çekilmiş resimleri gelir, içinden aman Allahım işte burası anneme tuzak kurulan yere ne kadar
benziyordu, şimdi daha çok emindi iki mavi koltuk mavi pencere ve annesinin puantiyeli boyun bağıda hala
oradaydı Cavitin telefonu çalar arayan nazandı.
- Deniz bırakın beni hayvanlar şimdi anladım annemi siz kaçırıp buraya getirdiniz değilmi?Yusuf hemen denizin
ağzını bağlar Cavitle Nazan konuşurken Nazan denizin bağırmalarını duyar Cavite dışarı çıkmasını ister hemen
bu gece plan uygulanacak bende gelip her şeyi gözlerimle görecem der Cavit tamam der .
Diğer tarafta rüzgar endişelidir, çok beklemiş deniz gelmeyince telefonunu aramış ulaşılmaz mesajı gelince
rüzgar denizin evine doğru gider, yolda denizin arabasını kapısı açık bir şekilde bulur, endişesi daha da çok
artar rüzgar Büşrayı arar deniz sendemi? Büşra hayır ne oldu diye sorar rüzgar olanları anlatır.
.Büşra hemen oraya gelir,Nazanı ararlar Nazan denizin evde olmadığını, saat on sularında evden ayrıldığını
söyler rüzgar Nazana bir şey söylemez izzet eve erken gelir Nazan yemeği hazırlatır.
-İzzet deniz nerde?
-Nazan Rüzgarla buluşacaktı.
-İzzet öylemi tamam o zaman yemeğe başlayabiliriz
-Nazan raziye yemekleri getirebilirsin der yemeğe başlarlar yemek biter.
-Nazan çay içelim mi .
İzzet içelim ama ben yorgunum hemen yatmam lazım,Nazan mutfağa gider iki çay hazırlar birine uyku ilacı
katar karıştırır salona gelir, izzetin çayını verir izzet çayını yudumlarken Nazan onu gözleriyle takip ediyordu.
izzet uykusunun geldiğini söyleyerek odasına gider Nazan’da arkasından gelir bende birazdan geliyorum deyip
odadan çıkar, az sonra izzet derin bir uykuya dalar Nazan hemen arabasıyla evden ayrılır kulübeye gelir.
-Nazan cavit’i arar denizi bayıltmalarını söyleyip on dakikaya kadar kendisininde orada olacağını söyler Nazan
caviti tekrar arayıp geldiğini evin önünde olduğunu söyler.
- Cavit tamam der Yusuf denizin burnuna bayıltıcıyı dayar deniz bayılır gibi olur hemen kilime sararlar deniz
yarı baygın ama çırpınamaz durumdadır dışarıdan
- Nazan seslenir cavit acele edin geç kalıyoruz
-Cavit geliyoruz abla
Nazan bayıldığından eminmisin?
- Cavit evet bayıldı.cavitle Yusuf denizi yerde serili olan kilimin üzerine yatırır ona sararlar sonra dışarıya çıkarırlar
-Nazan hemen bagaja yerleştirin der denizi bagaja yerleştirirler oysa deniz tam anlamıyla baygın değildi
konuşmaları tam anlamadıysada Nazan’ın sesini tanımış kelimeler karışık boğuk ve yankılı geliyordu ama ses
çok tanıdıktı sanki her gün duyduğu sesti nefesinin daraldığını hissetti ve artık tamamen baygındı.
Rüzgar-denizi bulamayınca karakola gider olanları anlatır ama izzet beyin kalbi rahatsız olduğundan ona haber
vermez polis ise 24 saat geçmeden harekete geçmeyeceğini söyler.
Rüzgar la Büşra bir olmuş denizi arıyorlardı, Cavit denizin telefonunu kırdığından dolayı rüzgar her aradığında
ulaşılmıyordu rüzgar ağlıyor arada bir arabasının direksiyonuna vurup deniz nerdesin, aşkım bir tanem
nerelerdesin?
o sırada arabanın radyosunu açar Müslüm Gürsesin nerelerdesin şarkısı çalıyordu rüzgar radyonun sesini tam
açarak arabadan iner ağlayarak şarkıya eşlik ederek bütün sesiyle yine hayallerim deli dolu yine duygularım
param parça Nerelerdesin’ nerelerdesin hadi meleğim geri dön bana diyerek göğsünü yumruklar Büşra onu
teskin etmeye çalışsa da Büşra da aynı durumdadır.
Nazan ve adamları tepeye gelirler denizi bagaj’dan çıkarıp tepeden göle atarlar deniz büyük bir gürültüyle
sulara gömülür Nazan içinden ferahlamış bir şekilde işte buraya kadar senden ve bebenden kurtuldum der sonra adamlara paralarını verip ortadan kaybolun der eve gelir hiçbir şey olmamış gibi yatağına uzanır.
Sabahat Çelik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.