- 339 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Türk Silahlı Kuvvetlerinde Neler Oluyor
Geçenlerde gazetelerin birinde gözüme ilişti. Çok küçük bir başlık altında ama bence de hayati derecede çok önemli bir konu. Başlık aynen şöyle...’Türk Silahlı Kuvvetlerinde intihar sayısı şehit sayısını geçti.’ Kaynak-Hürriyet Gazetesi. Yazının devamında kısaca şu açıklamalara yer verilmiş.
’Türk Silahlı Kuvvetlerinde 10 yılda teröre 818 asker şehit verilirken kışlalarda 934 asker intihar etti. Asker intiharları 2012 rakamlarına göre, sivillerden 2,5 kat fazla.’
Vatanını seven her Türk genci gibi bizlerde zamanı gelince vatan görevi için askere gittik, görevimizi de layığı ile yapmaya çalıştık. Kimi zor günler, kimi mutlu günler geçirdik, arkadaşlarımızla aynı karavanaya kaşık salladık ve alnımızın akıyla vatan görevini tamamlayıp yuvamıza geri döndük. Hayatında hiç gurbete gitmemiş, evlerinden, ana babasının yanından hiç ayrılmamış evlatlar için askerlik başlardan zor gelse de, bir şekilde insan girdiği ortamlara bir müddet sonra uyum sağlayabiliyor. Askerler arasında çok meşhur bir sözdür. ’Burası ana kucağı değil asker ocağı.’ Derler.
Disiplin asker ocağının olmazsa olmazlarından ve de gerekli bir olgudur askerlik için. Üst ve Ast ilişkisi her zaman en önde gelir. Bu halkanın en altında ki kişi er, en üstünde ki kişide o ülkenin Genelkurmay Başkanıdır. Dolayısıyla verilen emirlere kesin itaat gerekir. Yine başka bir deyiş ile... ’Çay da dem askerde rütbe ve kıdem.’ Derler. Herhangi bir kademede emirler ve amirlere itaatsizlik siz de bilirsiniz ki o ordunun ve ülkenin felaketine zemin hazırlar. Er ve erbaşlar ile yedek subay olarak da adlandırılan asteğmenler, subay astsubay gibi ordunun asli unsurları olmasalar da kutsal bir vazifeyi layığı ile yerine getirebilmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. Ast üst ilişkisinden dolayı bu esnada meydana gelen münferit olaylarda birçok askerin dengesi ve ruh sağlığı bozulmakta, bu olaylar onları intihara kadar sürüklemektedir. Gerçekten çok üzücü ve bir o kadarda kaygı verici bir durum.
Gazeteden alıntılar yapalım yine...’Türk Silahlı Kuvvetlerinde intihar ve mobbing konulu sempozyum yapıldı. Sempozyumun sonuç bildirgesinde çarpıcı rakamlar yer aldı. TSK’da amire ve üst disiplini tesis etme adına verilen yasal yetkilerin, kişisel ihtiras, husumet ve benzeri nedenler ile mobbinge dönüşmesinin oldukça sık karşılaşılan bir durum olduğunun vurgulandığı bildirgede şu bilgilere yer verildi.’ Gazetede paylaşılan bilgiler gerçekten ilginç, devam edelim. ’Lider personelin 4’te 3’ünü astsubayların oluşturduğu göz önüne alındığında hemen hemen her astsubay meslek hayatının bir döneminde mobbing’e maruz kalıyor. Son 10 yılda teröre verilen şehit sayısı 818, rapor edilen bilgilere göre aynı süre içerisinde kışlalarda 934 asker son 2,5 yıl içerisinde ise 29 astsubay intihar etti. Mobbing mağduru askerlerin yüzde 42’si hakaretten, yüzde 30’u dayaktan, yüzde 28’i orantısız cezalardan, yüzde 24’ü sağlık hizmeti alamamaktan, yüzde 14’ü aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan, yüzde 14’ü tehdit edilmekten, yüzde 7’si rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan, yüzde 7’si uykusuz bırakılmaktan şikâyet ediyor.’
İntihar edenlerin büyük çoğunluğu er ve erbaşlardan oluştuğuna göre, subay ve astsubayların er ve erbaşlara davranışlarında daha dikkatli olmaları ve onlara insancıl yaklaşımları, problemlerin çözümü kolaylaştıracak ve üzücü olaylarında azami derecede önüne geçecektir. Anneler ve babalar evlatlarını dayak yesinler diye, kendilerine ve ailelerine hakaret ettirsinler diye askere yollamamaktadır. Disiplinsiz davranışlarda ceza mutlaka olacaktır, olmalıdır da ancak bu cezanın dozajını üst amirler, subay ve astsubaylar çok iyi ayarlamalı dengelemelidir.
Geçmiş senelerde gazetelerde de yazdı belki dikkatinizi çekti belki de çekmedi ilginç ve çok üzücü bir olaydı özet olarak şöyle.’ Güneydoğu’da bir subay bir erin disiplinsiz davrandığına hükmederek eline pimi çekilmiş bir patlamaya hazır el bombası veriyor ve ben söyleyene kadar açma diyor, saatlerce bomba elinde bekleyen er, sonunda dayanamayıp elini bırakınca bomba patlıyor ve er ile birlikte dört asker hayatını kaybediyor. Gerçekten ibretlik ve çok üzücü bir olay. Hiçbir subayın ve astsubayın çocuklarımıza böyle davranma hakkı olmamalı. Bizler evlatlarımızı askere vatan görevi diye Peygamber Ocağı diye gönderiyoruz onların herhangi birisinin kılına zarar gelmesi bizleri her Türk vatandaşı gibi derinden yaralar. Bütün Mehmetçiklerimizi dualar ile uğurluyoruz hepsi önce Allah’a sonra değerli subay ve astsubaylarımıza emanet. Allah hepsinin yâr ve yardımcısı olsun. Hepimize en derin sevgi ve saygılar...
NOT: Mobbing (Psikolojik Taciz) Nedir?
Mobbing kavramı, İngilizce ’mob’ kökünden gelmekte olup, ’Mob’ sözcüğü, aşırı şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamındadır. Sözcük Latince ’mobile vulgus’tan türemiştir. İş yaşamında maddî ve manevî çok büyük zarara yol açan duygusal taciz, yakın geçmişte başlı başına bir olgu olarak tanımlanmıştır.Mobbingin (iş yerinde psikolojik taciz) kelime anlamı, psikolojik şiddet,baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir. Türk Dil Kurumu, mobbing kavramının karşılığı olarak ’Bezdiri’ kelimesini belirlemiş ve bezdiriyi ’İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme’ olarak tanımlamıştır. Üniversitemizde ’İş yerinde psikolojik taciz’ kavramı uluslararası literatürde yaygın kullanım şekli olan ’mobbing’ kelimesi ile ifade edilmiştir.
27.03.2015