KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1390 Okunma
- 12 Yorum
- 3 Beğeni
BU VATANI BÖLEMEYECEK VE YIKAMAYACAKSINIZ ÇÜNKÜ / SANDIKLI ALTINI, SANDIKLI TAYYARESİ VE DAHASI…
1996- 2004 Yılları arasında tam sekiz sene öğretmenlik yaptığım Afyon İlinin Sandıklı İlçesi’nin tarihimizdeki pek çok ilke imza atmış bir ilçe olduğunu biliyor muydunuz?
Ben bunlardan bildiklerimi tek tek anlatayım sizler yazımın başlığının niçin ‘’Bu vatanı bölemeyeceksiniz’’ olduğunu daha net anlayacaksınız.
Eh o zaman Sandıklı Altını ile başlayayım:
Tarihimizde Osmanlı Devleti toprakları içinde sadece iki yerleşim yerinin adına altın basılmıştır. Bunlardan biri İstanbul’dur ki devletin Başkenti olması sebebiyle bu oldukça normaldir. Diğeri ise Afyon ilimizin Sandıklı ilçesidir.
Peki Sandıklı adına altın para basılmasının sebebi nedir?
Padişah III. Selim döneminde 1806 Yılında Osmanlı Devleti Rusya ile bir savaşa girmiştir. Bu savaşta oldukça kötü yenilgiler üzerine Osmanlı Devletinin savaş giderlerini karşılamak için padişah, halktan yardım ister. Yani bağışta bulunması istenir halktan. Bu istek üzerine Sandıklı ilçesinden muazzam bir yardım gönderilir başkent İstanbul’a. Özellikle kadınlar ziynet eşyalarını olduğu gibi devlete göndermişlerdir.
1807 yılında III.Selim Tahttan indirilir ve yerine IV. Mustafa tahta çıkartılır ise de onun saltanatı uzun sürmez ve o da tahttan indirilerek yerine II. Mahmut Osmanlı tahtına oturur. Aynı yıllarda Rusya bir taraftan da Fransa ile savaştığı için Osmanlı ile olan savaşına ara vermiştir bir müddet için.
Padişah II. Mahmut’un dikkatini çeker Sandıklı halkının yaptığı fedakarlıklar. İşte bu kısa süren savaşsız dönemde Sandıklı halkının bu fedakarlıklarına karşılık bir jest yaparak Sandıklı adına altın bastırır.
Veee. Sandıklı altın hâlen borsada işlem gören bir altınmış. Ancak bu altın bir defaya mahsus olarak bastırıldığı için elinde bu altın olan kişiler tarihi özelliği ve bir ata hatırası olması sebebiyle bu altını satmazlar, kuşaktan kuşağa geçer.
Sandıklı’da halen bazı kuyumcularda bir iki tane bulunan bu altın satılan bir meta değildir. Ancak elinde olup da satmak isteyen ya da borsada işleme koymak isteyene elbette bir engel yok.
Sandıklı ile ilgili ikinci olayımız 1912 yılına aittir.
1912 yılında Sandıklı ilçesinde yaşayan Tokatlızade Ahmet Efendinin patates tarlasına köstebek dadanır. Ahmet Efendi biraz da can sıkıntısından zamanın kadı naibine bir dilekçe ile köstebekleri şikayet eder. İşin ilginci kadı naibi bu şikayeti ciddiye alır ve hükmü verir: ‘’ Ey köstebekler ! Tokatlızade Ahmet Efendinin patateslerine bir daha zarar vermeyesiniz. Bu hem günah hem de cezası büyük bir suçtur. Bir daha bu suçu işlerseniz sizi Allaha havale ettim’’ Bu hükmü tarlanın bir köşesine gömmesini söyler adamcağıza. Öyle anlaşılıyor ki kadı naibi de 1912 Trablusgarp Savaşı ve yenilgimizin üzüntüsünü dağıtmak için biraz kafa yapmak istemiş Ahmet Efendiyle…
Efendim Sandıklı ilçesi, Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk askerinin cephanesinin saklandığı yer imiş ( Çay ve Şuhut ilçeleriyle birlikte )
Şimdi de Sandıklı Tayyaresine gelelim.
1925 Yılında Hükümet ve Türk Hava Kurumu ‘’ Kendi Tayyareni Kendin Al’’ Diye bir kampanya başlatır. Bu kampanya Sandıklı’da öylesine coşkuyla karşılanır ki 1926 senesinde bir tane, 1927 senesinde bir tane daha olmak üzere iki tayyare ( uçak ) satın alır Sandıklı ilçesi ve Türk Hava Kurumuna bağışlar. Uçaklar Almanya’dan satın alınmıştır. Türkiye’nin tamamınınkatıldığı bu kampanya ile satın alınan uçak sayısı 300 olup bunlardan iki tanesini tek başına Sandıklı’nın satın alması takdire şayandır.
Bu bağışlardan sonra THK uçakların maketini Sandıklıya hediye etmiş ve bu maket o günkü Konakköprüsü yakınlarında bir ağaca asılmıştır senelerce. Şimdi nerede bilemiyorum.
Ve Günümüz…
Sandıklı Belediye Başkanı, Öğrencim Mustafa Çöl’ün ve Hayrat Vakfının organize ettiği ‘’ Halep’te İnsanlık Ölmesin ‘’ Kampanyasına Sandıklı ilçesi yine tek başına 15 tır dolusu yiyecek ve gıda yardımını yola çıkarmış ve yardımlar hâlen devam etmektedir.
Sanırım anlatabilmişimdir niçin Hainlere hitaben ‘’Bu vatanı bölemeyecek ve yıkamayacaksınız’’ dediğimi…
Bu vatanı bölemeyecek ve yıkamayacaksınız çünkü bu ülkede geçmişte bir savaş olduğunda ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için bileziğini, küpesini, parmağındaki yüzüğü devletine bağışlayan, barışta devleti için uçak satın alan ve yakın tarihte dün Van depremi, Bayırbucak Türkmenleri, bu gün de Halep’in mazlumları için on beş tır dolusu yiyecek, içecek, tıbbi malzeme gönderen ve gönderecek olan daha yüzlerce- binlerce Sandıklı var…
RESİMLER:
1- Sandıklı Altını ile ilgili bilgiler
2- Sandıklı Altını
3- Sandıklı Tayyeresi
4- Sandıkı Tayyaresinin maketi Konakköprüsü yakınlarında…( Böyle bir köprü ve böyle bir dere artık yok maalesef.)
5- Sandıklı Belediye Başkanı ( Öğrencim) Mustafa Çöl
6-Sandıklı ‘’Halepte İnsanlık Ölmesin’’ Kampanyası
7- ‘’Halepte İnsanlık ölmesin kampanyası için yardım toplanıyor.
8- Daha önce Bayırbucak Türkmenleri için yola çıkan tırlar şimdi de Halep için yola çıkmaya hazır…
Teşekkürler Sandıklı
YORUMLAR
Birde yazılar bölümüne sil butonu koysalar derim !... :)
Gül ESEN tarafından 12/20/2016 9:43:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
o kadar güzeldi ki yazıyla sandıklının ruhu ruhumuza işleyiverdi... O günleri yaşadım gibi...Şimdi dejenere olmuş bir kaç oranda zavallı topluluk takımı avrupanın öyle bir maşası olmuş ki övdüğüne tapar sövdüğüne söver haldeler !...Oysa tarihin sayfalarına amuda kalkarak baktıklarının farkında değiller..Rabbim ülkemize Çanakkale gibi bir şavası bir daha nasip eylemesin..Ülkemiz için el ele verme günü...Menfaatleri doğrultusunda fetöye yapışan onu şah damarından çok daha yakın buluyorum diyen o şeref yoksunu topluluğu da temizlemeden de bu ülkeye huzur yok Rabbim yar ve yardımcısı olsun ...Bilginizle bilgiledik selam ve muhabbetle
sami biberoğulları
Bu milletin mayası henüz tamamıyle bozulmuş değil. Kolay kolay da bozulmaz. O bakımdan her şeye rağmen ben milletimden ümitvarım.
Bir başka ülkede olsa şimdiye kadar bir Kürt- Türk ya da Alevi- Sünni iç savaşı çoktan çıkmıştı. Oysa kırk seneden fazladır hem içten hem dıştan buna çalışıyorlar başaramadılar. Başaramayacaklar da..
Selam ve sevgilerimle.
Sandıklı halkına selam..Umarım her şey iyiye gider. Yoksa yazık olacak güzel vatanımıza...Sami hoca tebrikler..
sami biberoğulları
Biz her zaman en iyisini dileyelim ve en iyisinin olması için elimizden ne geliyorsa onu yapalım, gerisi Allah kerim.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam, hanım sultanların çeyiz sandıkları da pek meşhurdur
Sandık deyip geçmemek lazım o anlamda
Bereketi ve geleneği simgelediğini ben şahsen düşünüyorum
Kuşkusuz Sandıklı'lı hemşeri ve kardeşlerime de bir selam gönderiyorum Yeşil Bursa'dan
Rahmetli Barış Manço "hemşerim, memleket nere!" derdi hani
Sandıklı'da benim memleketimdir elbette
Sami hocama da samimi selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Sandıklı isminin orayı feth eden Tuğrul Beyin komutanlarından Emir Sanduk Bey'den geldiği söylenir. Zira Sandıklı ilçesinde halen minare alemi yapımcılığı hatta kalaycılık ve ölmek üzere olan terzilik canlı bir şekilde hayatını sürdürülürken sandık yapımcılığına rastlamadım. ( Semer yapımcılığı bile vardı ben ayrılırken )
Selam ve sevgiler benden.
levent taner
Çeyiz sandığına atıfta bulunmam kafiye, benzeşim bazında idi
Fakat Sandıklı'nın sözcük kökeni hususunda da bilgilendim sayenizde
Saygı ve selamlarımla...
Yok olmadı rahatsız ediyor sormalıyım?
Katar Emiri(ingilterenin fistanlı maşasıdır) Niye gezer Trabzon yaylalarını ve ne demeye foturafını stada asarla hatta katar milli marşı niye istiklal marşından önce çalınır Katar emiri trabzonda ne gezer??? Memleket haraptar köyümü biz maraba mıyız ?Satan satana
he yok bölemezler zinhar bölemezler tebi tebi
yıl 2003
Kondelezza Rays
"Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırları değişecek!"
Yıl 2016
Kaç ülke kaldı
İran son lokma
Filiz Şahin. tarafından 12/21/2016 7:31:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
İlhan Kemal
chaotica
İlhan Kemal
"We have heard that half a million children have died. I mean, that's more children than died in Hiroshima. And, you know, is the price worth it?"
Albright'ın cevabı ise:
"I think this is a very hard choice, but the price--we think the price is worth it,"
Yalnız bu noktada bir ekleme yapıyor:
Albright accused Hussein of building 48 presidential palaces since the Gulf War, at a cost of $1.5 billion. Albright also said that Iraq wanted to import goods such as "Italian marble, videos, perfume, leather jackets," and not food and medicine.
Peki bu durum Amerika'yı temize çıkarıyor mu? Pek değil. Sonuçta yaklaşım "Biz Irak'ın yeniden silahlanmasını engelledik. Ellerinde kalan parayla da ne yaptıklarını umursamadık."
Yorumunu işgal ettiğim için Sayın Filiz Şahin'den özür dilerim.
sami biberoğulları
Ben sadece Filize cevap yazacağım zira bana soru soran ya da daha doğrusu lafı sokan o )))))))))
Şimdi sevgili Filiz.
Ben şöyle bir başlık atsaydım ve yazımı ona göre yazsaydım ne derdin?
'' TÜRKİYE CUMHURİYETİ EBEDİYEN PAYİDAR MI KALACAK? KUSURA BAKMA ATA'M AMA BU SEFER TUTTURAMADIN''
Evet...Başlığım bu olsaydı, sonra da döşenseydim Allah ne verdiyse ve ortaya öyle bir tablo koysaydım ki hemen yarın ülke elden çıkıyor...
Valla önce sen itiraz ederdin '' Sen Atatürk'e yalancı mı demek istiyorsun'' diye.
Ben aynı soruyu sormuyorum .
Sevgili Filiz.
Savaşlar sadece silahla kazanılmaz. Psikolojk savaş denen bir şey var...Ha ben de çok bilmem psikolojik savaş nasıl bir şeydir ama en azından böyle buhranlı zamanlarda morali yüksek tutmak gerektiğini bilirim.
Kafese kapatılmış şehzade gibi her gün ''Aha şimdi öldüm'' Demenin hep o korkuyla yaşamanın anlamı var mı?
Katar Emiri meselesine gelince:
Ben 1983 senesine kadar Manvgattaydım ve Side sahilinde rahat rahat denize giriyordum. 1990 da ziyarete gittiğimde artık bir Türk Vatandaşı olarak bırak Side'yi, Manavgattan Alanya'ya kadar denize girebileceğimiz hiç bir yer kalmamıştı. Hatta o zamanlarda Side de Petro adında bir otel / ya da bar görmüştüm de Deli Petro nihayet Akdeniz'e girdi demiştim.
Taaa o günlerde başladı Alanya'nın Almanlaşması, Fethiye'nin İngilizleşmesi....
Efendim o günlerde görmedik diye bu günlerde demi görmeyelim.
Hayır..Asla öyle bir şey söylemiyorum. Öyle bir şey söyleyecek olsam daha önceki bir yazımda ''Kuleli'yi Araplara satarsanız tek başına eylem yaparım'' demezdim.
Evet nahoş şeyler oluyor şüphesiz ama eğer Atatürk '' Türkiye Cumhuriyeti ebediyen payidar kalacaktır'' demişse kalacaktır.
Selam ve sevgilerimle.
İlhan Kemal
Manchester City - Birleşik Arap Emirlikleri
Paris Saint-Germain - Katar
Malaga - Katar
Arsenal - İran (%30 u)
Leeds United - Bahreyn
Nottingham Forrest - Kuveyt
1860 Munchen - Ürdün gibi.
Büyük olasılıkla emirin Trabzon'da stat açılışına gelişinde de benzer bir durum vardır. Saygılarımla.
Filiz Şahin.
Filiz Şahin.
Dere geçilirken at değiştirilmez, bak bom bom sesleri arasında hem şehittir deyip cenaze defnediyorlar hem şehit evladını hedef gösteriyorlar hem de başkanlık savaşı veriyorlar.Trabxona yaylalarına hani yeşil yol yapacaklardı onca insana yapnadıkları eziyet kalmadı
kış spor tesisini yapmak elin fistanlısına mı kaldı
Atatürk de nihayetinde insandır.Bunca Atatürk düşmanına rağmen inşallah ben yanılırım, zira; sattığın şey senin değildir.
SELAMUN ALEYKUM SEVGILI SAMI HOCAM
GERCEKTEN GEREKINCE BU MILLETIN VATANI ICIN NE KI ZIHNET ESYASINI CANINI SEVE SEVE GERECEGINI TARIH BILIYOR ... BIZ OYLE BIR MILLETIZKI HER ZAMAN MAZLUMUN YANINDA YER ALMISIZ ,, BUNA KORE SAHITTIR ISKOCYA SAHITTIR ... BEN INGILTEREDE ISKOCYALILARIN TARIHTEKI OSMANLININ ONLARA INGILIZLERE KARSI ETTIGI YARDIMDAN DOLAYI TURKLERE KARDES DEDIGINI GORDUM BILIYORUM ...
ALLAH BIZI BIZLE IMTIHAN ETMESIN .. BU VATANI BOLMEYE KALKANLARA FIRSAT VERMESIN ....
sami biberoğulları
Geçenlerde olayla ilgili bir şeyler okumuştum ama şimdi tam hatırlamıyorum. Yine de hatırlattığın iyi oldu. O olayı yazıp arkadaşlarla paylaşmak gerek.
Selam ve sevgilerimle.
hocam
yaziniza farkli bir yorumda bulunmak istiyorum.
kimbilir belki Osmanlilar da devletin hic bir zaman bolunup parcalanip batabilecegini kabullenmediler.
tarihcisiniz bu konu hakkinda kitaplar dolunu bilginiz vardir ama hayatta her zaman her sey olabilir.
temennim elbette kardesce, birlik ve beraberlik icinde yasayalim.
temennim bayragimiz hep dalgalansin. Allah yar ve yardimcimiz olsun
selamlar
abdullah
sami biberoğulları
Osmanlılar tabii ki yıkılmayı düşünmediler ama son iki yüz yılında artık bunun belirtilerini gömüyor da değillerdi.
Türklerin zaten en büyük zaafiyetlerinden biri budur. Devlet kurarız, kurduğumuz devlet yıkılır, tekrar yenisini kurarız.
Keşke hiç dağılmadan bütün Türk Devletleri birlik ve beraberlik içinde yaşasa. Ama olmuyor nedense... Elin İspanyolu, portekizlisi, İngilzi, Fransızı, Hatta Japonu ABD de Amerikalı oluyor ama Özbek'i, Tatar'ı, Türkmen'i vesaire Tek bayrak altında toplanamıyor.
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, ağaç dalıyla gürler; devletler, hükümetler vatandaşları ne kadar millet olmanın bilinciyle hareket ediyorsa, ne kadar fedakarsa o kadar az tehditle, saldırıyla yüz yüze kalır...
Şu yakın zamanlarda karşılaşılan belaların en önemli nedeni, şer odaklarının bu toplumda 'Sandıklı ruhu'nun çok zayıfladığını görmeleridir, diyebiliriz...
'Sandıklı ruhu'nun tüketilmesi için de ellerinden geleni yapıyorlar...
Köylerinden, kasabalarından, varoşlarından davul zurnayla askere yollanan vatan evlatlarını yurt savunmasından, şehitlikten soğutmak için güya adaletçi bir söylemi konuşup, yazıyorlar...
Sanki vatan topyekün bir saldırı karşısında değilmiş, ihanetler birbirini izlemiyormuş gibi...
Sanki varoşlar bir bölünme, parçalanma tehlikesi karşısında daha farklı davranacakmış gibi...
Şer odakları başarabilseler, ilk yapacakları 'Sandıklı ruhunu' yok etmek, varoş gençlerini terörize etmek olur...
Doğuda yaptıkları gibi...
Değerli hocam, zamanlamasıyla, mesajıyla çok önemliydi yazınız...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Sandıklı ruhu da ölürse tutunacak hiç bir dalımız kalmaz. Bu ruhu canlı tutmak zorundayız.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Gerçekten güzel ve duygulandıran bir çalışma.
Sandıklının güzel insanlarını tebrik ediyorum.
Ah bir de şu siyaset denilen illetten yakasını kurtarabilse tüm halkımız.
İşte o zaman yıkılmaz bir kale olacağız.
sami biberoğulları
Yavaş yavaş...
İnşallah o da olacak.
Esasında şu başkanlık sistemi denen şey bayağı riskli bir olay ama eğer Türkiye'de sadece iki siyasi parti kalacaksa bence hemen gelsin. Bin parçaya bölüneceğimize iki parçaya bölünürüz hiç olmazsa.
Selam ve sevgilerimle.
Ağabey gerçeğine bakarsan, Türkiyemizin heryeri aynı Sandıklı ilçesinde olduğu gibi duyarlı insanlarla dolu.
Ancak onları harekete geçirmek gerekiyor. Bunun için de yüreği olan ve yüreğindeki gücü doğru kullanacak olan bir önder gerekiyor. İnşallah kısa zamanda bu gerçekleşir de şu zor günleri hep bir elden atlatırız!
Yine yazınız güzeldi
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
O liderlik dediğin olay çok önemli.
İnsanımız herkesin peşinden gitmiyor kolay kolay...Mesela bu Sandıklı örneğinde de gördüm. Vatandaş soruyor '' Başkanım bu yardımların Suriye'ye, Halep'e gittiğinden emin misiniz?'' Başkan cevap veriyor '' Kendi ellerimizle götürüp teslim ediyoruz'' Başkana güvendikleri için yapıyorlar o yardımı.
Allah tüm mazlum milletlerin yardımcısı olsun.
Selam ve sevgilerimle.
Nasıl güzel, nasıl kayda değer tarihi bilgiler bunlar. Oralı olmamama rağmen nasıl gurur duydum Sandıklılı Afyonlu vatandaşlarımızla var olsunlar. İşte bütün diğer illerde ki vatandaşlarda onlar kadar duyarlı olmalı. Tarihi bilgilerde çok ilginç. Neler öğreniyoruz neler. İnsana okuyunca bir şeyler katan güzel yazılar bunlar. Yürekten tebrikler Sami Hocam...
sami biberoğulları
Adamın ikioğlu var..Biri Fırat kalkanı savaşında işidle savaşıyor, öteki Şırnakta Pkk ile.
Oğullarından İşidle savaşan şehid oluyor. Cenazesi eve gelince baba soruyor hangisi diye...
Bu arada Şırnakta savaşana da komutanları '' Abin şehit olmuş. Memleketine git ve bir daha dönme. Askerliğin bitti.'' Diyor. Çocuğun verdiği cevap müthiş: '' Hayır. Tekrar döneceğim. Mutlaka döneceğim...
Bu aile de Afyonlu...
Selam ve sevgilerimle.
