KAPİTALİZMİN OBJEKTİFLERİ

• 17 Aralık 2016 Cumartesi 16:54:11

Yeni yılın ilk günleriyle birlikte, ünlü ’Paris-Dakar’ motorlu araçlar yarışı başlıyor. Yarış Fransa’yı ve Afrika’nın bir çok ülkesini geçtikten sonra, Dakar’da son buluyor. Yarışa ilişkin haberler, başta Fransa olmak üzere, haftalar öncesinden her biri sırtında bir çok uluslararası tekelin, kapitalist işletmelerin reklamını taşıyan araçların tanıtımlarıyla başlıyor. Bir çok ünlü isim , aktör, şarkıcı, çeşitli araba ve sigara markalarının ’himayesinde’ yarışıyorlar.

Yarış süresince, televizyonlardan gazetelere kadar tüm yayınlar, bu ünlü ’spor göstergesinin’ haberleri adı altında, sigara ve otomobil markalarının ve değişik tekellerin reklamlarıyla doluyor.

Kimisi on milyon Fransız frangı olan otoları, Afrika çöllerinde, toz duman içinde akıp giderken izliyoruz. Üstü reklam dolu otoyu, bir süre helikopterden izliyoruz. Sonra objektifte, sırtında sigara markalarının reklamını taşıyan gömleğiyle, ünlü bir aktör ya da şarkıcı olan sürücümüz giriyor. Benzin kusan otosuyla,çölün bağrına doğru kayıyor. Yarış süresinceobjektifler, görüntüleriyle yarışı ilginç kılacak konular arıyor.

Bir bakıyorsunuz, araçların akıp gittiği yoksul Afrika topraklarında kurukafalar, insan kemikleri...Motorlar gürleyerek gelip, yanı başından geçiyor iskeletlerin. Geride sadece toz duman. Kameralar bu ’ilginç’ görüntüyü, yarışın dekorları olarak yetiştiriyor televizyonlara, gazetelere

Bir bakıyorsunuz, yol başlarında, bir deri bir kemik, aç, yoksul, giysisiz Afrikalılar. Uzaktan yaklaşmakta olan motorlu canavarlara bakıyor. Canavarlar, üstlerinde kendilerini izleyen helikopterlerle yaklaşıyorlar. Ve çöl toprağını yırtarak geçip gidiyorlar. Objektifler çalışıyor: Küçük, bir deri bir kemik yoksul bir çocuk; gözleri yuvalarından fırlarcasına korku ve şaşkınlık dolu, annesinin eteğinden tutmuş; annesi kucağında çöp gibi bir bebekle, incecik bir Afrikalı kadın, kupkuru; acı dolu gözlerle geçip giden canavarlara bakıyor. Toz bulutları altında kaybolup gidiyorlar sonra...Şrak...Şrak...Objektifler bu ’ilginç’ görüntüyle süslüyor yarış haberlerini.

Bir bakıyorsunuz, kirpiklerine dek çöl kumuna bulanmış ünlü yarışçılar, yüzlerini dev şişelerden fışkıran şampanyalarla yıkıyorlar!
Köpükler, daha çöl toprağına değmeden buhar oluyor...Uzaktan, onlara bakan aç, susuz, çıplak, kurumuş üzüm taneleri gibiAfrikalı çocuklar...

Batılı, televizyonu karşısında koltuğuna oturmuş, yarışı izliyor, Afrika’yı...Gözleri, Afrika çöl görüntüleriyle objektiflerin süslediği, çöl topraklarında gürül gürül kayan, Batının çelik yılanlarında...Renaut, Opel, Alfa Romeo...

Aynı objektifler, aynı kamaralar ve bu yarışa kaqtılmış kimi aydın artistler, yarıştan bir süre önce Somali’de, Etyopya’da idi...

Objektifler, tekevizyon ve gazetelere, açlık sorununa ilişkin programları için ilginç, çarpıcı görüntüleri arıyorlardı ! Ölüm kampları; ölü bebekleri başında çömelmiş, gözleri kupkuru, tel gibi Afrikalı kadınlar; başlarını taşıyamayacak kadar incelmiş boyunlarıyla, bir yana devrilmiş yüzlerini sineklerin yediği bebekler; bir parça ekmek, bir yudum su bekleyen, karınları sırtlarına yapışık adamlar...

Objektiflerin , en çarpıcı açlık görüntüleriyle süslediği ekranların karşısında Avrupalı, büyük bir ürpertiyle, Afrika’daki ’ölüm yarışını’ izliyor...Gazetedeki manşet,televizyondaki ses, insanlığı açlık sorununa karşı yardım kampanyasına çağırıyor. Kameralar bu kampanyayı güçlü kılacak en çarpıcı yani en acı görüntüleri arıyor...

Koltuğunda, televizyondaki bu görüntüleri izliyor Avrupalı...

Bir hafta önce Afrika’yı, açlığın avuçlarında, açlığın tırnaklaya tırnaklaya yediği insanların görüntülerinde; bir hafta sonra aynı Afrika’yı, bu kez açlık görüntülerinin figüranlığı ile, büyük tekellerin milyarlar harcayarak düzenledikleri çelik canavarlar yarışında gösteren kapitalizmin objektifleri, aslında sadece, milyonlarca insanın ekrana kilitlenmiş gözleri önünde, gece yarılarına dek, kapitalizmin Afrika dansını yapıyor.