- 692 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan Çakıl Taşıdır------------------
Dere kenarına inerek elinize bir taş alırsanız göreceksiniz ki elinizdeki taşın kenarları kırılmıştır. Yani sivri kenarları ve keskinliği kalmamıştır. Yüzlerce yıl su içinde sürüklenen bu taşlar birbirlerine çarparak giderek Oval denen bir forma girerler. Birbirlerine çarparak aşınan bu taşlar için Suyun aşındırıcı etkisi de bu formun oluşmasında bir başka etkendir.
Bu bizim için de geçerlidir. Doğarız ve ölürüz. Arada geçen yaşamımız, başka insanlarla hırslarımızdan, çıkarlarımızdan, nefretlerimizden doğan sürtüşmelerle geçmektedir. İnsan insanın kurdudur demişler ya işte tam da bu yüzden. Düşmeden ayakta kalmak için hep mücadele etmek durumundayız. Bu mücadeleler sırasında Ruhumuza aynı su içindeki taşlara olan şey olmaktadır. Sivriliklerimizden, keskinliklerimizden, kurtulmakta giderek oval bir form almaktayız. yani giderek OLMAKTAYIZ. Düşünün gençliğimizdeki düşüncelerimiz, fikirlerimiz hep yargılamaya yöneliktir. Oysa zamanla düşünceler olgunlaşır ve fikirler yerine oturur o zaman hayat o yargılayan halinden uzaklaşır. Bu yüzden ihtiyarlık sadece bedenin değil Ruhun da olgunlaşmasıdır. Su içinde çakıl taşının başına gelen şey yaşamda başımıza gelir. Bunun ismi Tekamül’dür. Yani olgunlaşma.
Genç insan düşüncesi, davranışları ve estetiğiyle ham meyvedir. Ekşidir. Hoş günümüzde yaşı ilerlemesine rağmen ham kalmış tekamül safhalarında hiç ilerlememiş bir kısım ihtiyarlara da sıklıkla rastlanmaktadır. Bu doğada da var olan bir şeydir. Bir meyve kışın tüketilmek için ham haldeyken kurutulunca koruk olur. Bu durum insanın içindeki gelişme isteğinin bir anda bitmesiyle oluşur. Yanan bir odunun üzerine su attığınızda geri kalan şey kül kadar temiz değildir. Doğa bizi ve ağaçtaki meyveyi şekillendirirken aynı zamanda isimlendirir. Her şeklimizin her halimizin bir ismi mevcuttur. İhtiyarlıkta koruk hali aynı zamanda bir bilinç düzeyidir. Nasıl gençlik deyince aklımıza bir bilinç düzeyi geliyorsa bu da öylesi bir merhaledir. Peki, hamlık üstümüzden uzaklaşınca başımıza ne gelir. Yani ne oluruz. Hamlık üstümüzden giderse sonu İnsan-ı Kamile ulaşacak bir yola girmişiz demektir. İnsanı Kamil pek çok aşamaları olan bir merdivendir. Meyveyi olmadan toplamak zayidir, ama bizler olmadan hayattan koparız. Neden? Bu sorunun cevabı yarın belki gelir. Bugün bu yazı çok uzar. Tadında bırakmalı.
Saygılarımla Cengiz esgin17122016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.