- 313 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yazık Ya, Gittikçe Batıyoruz
Yazık Ya, Gittikçe Batıyoruz
İnsan, hırslı, insan doyumsuz, insan çıkarcı, insan vicdansız, merhametsiz…
İnsan, fani hayata doymadan gider.
Nedametler içerisinde girer mezara.
Belki yaptıkları için, belki yapamadıkları için…
Nefsine uyar, tatmin olmadı hırsları,
Yaşarken hep gözü hep yukarılarda,
Hep dünyevilikte aklı fikri…
İçine dönüktür kalbi, hercai olmuştur ruhu, uçuk kaçık olmuştur aklı, ne olduğu anlaşılmaz duygularla kaplanmıştır benliği…
Tabi ki sonuç belli, malum!
***
Adam cüzdanını çıkarıp, “Dolar ve Euroları gösterip, alıyor musunuz?” diyor.
“Hayır” deyince, bu defa pantolonun arka veya kotun yan cebinden buruşuk buruşuk olmuş Türk parasını çıkarıyor.
Bir adama bakıyorsunuz, bir Dolar ve Euro’ya bakıyorsunuz, bir de “bu kadar da düşmanlık olmaz ki be kardeşim!” diyerek; adamsa eğer, adama bakıyorsunuz.
Bu kadar olmaz ki be kardeşim!
***
Taşıdığı parayı hangi pis işte kullandığına bakmaksızın, cebinden çıkararak verdiğinde; “Başka para verir misin, bu parayı alamıyorum” dediğinizde, kıyametler kopuyor.
“Vay efendim bu Türk parası değil mi?”
“Vay efendim, Türk parası ancak bu kadar olur?
…gibisinden sinirlenmeler, kızmalar, celâllenmeler, şikâyetler kırıla gider.
Ama yazık değil mi, gerçekten bu kadar hor bakılmaz ki Türk parasına!
Yabancı para olunca cüzdan da ve bilmem daha nerelerde saklanır.
Yazık yani!
***
Hangi şey (maddi anlamda eşya) insanı ne kadar mutlu ve huzurlu eder, hiç düşündünüz mü?
Ev, araba, eşya, mobilya, elektrikli ve elektronik aletler... hangisi?
***
Ev telefonu, mektup, telefon, radyo, pikap… varken, huzurluyduk mutluyduk.
Şimdi cep telefonu, WhatsApp , Facebook, Twitter, e-postamız, bilmem daha nelerimiz var, ama huzurumuz yok, mutlu değiliz, olamıyoruz.
Çalışıp, çabalıyoruz ama gittikçe dibe batıyoruz.
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.