- 1142 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SEN LEZBİYEN MİSİN?
SEN LEZBİYEN MİSİN?
Sevgili okurlarım, sizlerle hem güleceğiniz hem de çok üzüleceğiniz bir gerçeği paylaşmak istiyorum. Bir dostumdan E-posta olarak gelen önemli bir dosyayı açamıyorum. Güzel insana: “Yolladığınız dosyanızı açamıyorum. Soruna bakıp bana ne olduğunu bildirir misiniz? Dedim.
Espri miydi?
İltifat mıydı?
Hakaret miydi?
Yoksa inceden inceye vurmak mıydı?
Bilmiyordum, ama: “Sorun sende be güzelim. Kalbinin kapısı pas tutmuş. Tıpkı kalbinin kapısı gibi internet’inde pas tutmuş. Tahminim o ki, bu durumdan dolayı internetinde etkileniyor ve zor açılıyor.” Dedi.
Eğer ki, kendisini uzun zamandır tanımamış olsam amacının farklı olduğunu düşüneceğim. Fakat ortada onun bu tavrını yanlış anlayabileceğim en ufak bir hata en ufak bir durum yoktu. Hatta kendisini yanlış anlamam söz konusu dahi olamazdı. Tavrına üzüldüğümü fazla belli etmeden: “Espri anlayışınıza hayranım lakin göndermiş olduğunuz dosyayı gerçekten açamıyorum. Soruna bakıp gerekeni yaparsanız sevinirim.” Dedim.
İçten içe kendisine kızmama rağmen sorduğum soruma cevap vermek yerine aynı tarzda devam ediyordu: “Yaşın gelmiş otuz altıya yolun yarısını geçip gidiyorsun, ama kalbinin kapısı hala herkese kapalı. Antalya gibi gelişmiş bir şehirde yaşıyorsun ve kendine bir horoz bulamıyorsun.” Dedi.
Bu konuşmalara öfkelenmeye başlamıştım. İnternet kanalıyla yazıştığımız için yüzümün gözlerimin ifadesini göremiyordu: “Yahu ne otuz altısı, elli üç yaşına geldim. Arayanlar Mevla’sını da bulur belasını da bulur ben belamı bulmak istemiyorum. Ayrıca Antalya aşırı sıcak ve nemli bir şehrimiz ben kendi kokumu kendi kahrımı çekemiyorum. Bu yaştan sonra başkasının kokusunu ve kahrını çekemem.” Dedim.
Soruma hala cevap alamıyordum. Güzel dostum beni imbalın başına (İmbal harmanda öküzlerin yürümesi için kullanılan ucu mıhlı ve keskin değnektir) çıkarmaya kararlı gibiydi: “Sana bir şey soracağım, ama doğruyu söyle ve ne olursun bana kızma. Vallahi billahi çok güzel ve akıllı bir kadınsın. Yazıyorsun çiziyorsun. Dürüst bir savaşçısın. Yol yordam biliyorsun fakat hala yalnızsın. Sen lezbiyen misin? Dedi.
Dost bildiğim arkadaşın bu sorusu karşısında adeta öfkemden gülme krizine girmiştim. Antalya’ya ilk geldiğim dönemlerdi Hollandalı gelinimle birlikte gelmiştik. Bizim bina aşırı ses çıkartıyordu ve apartmanımızda çıt çıksa duyuluyordu. Gelinime şehri gezdireceğim beraber binadan dışarı çıkıyoruz. Gaydırı Guppak Cemilelerin birisi bir diğerine: “Şimdide manitasını getirmiş.” Diye dedi kodu ediyordu.
Bu sözlere kulaklarımı tıkamaya çalışsam da o an yüreğim ağlıyordu benliğim ağrıyordu. Ah Ana-vatanımda yalnız yaşamak zorunda kaldığım sevdiğim sevdam. Dalgalı saçlarımı kanserin zaruretinden kısa tutup yaşımdan dolayı da boyamadığım her beyaz telinde bin bir hatıralar saklayan gri saçlarım. Beni her renge sokmaya çalışan Gaydırı Guppak Cemilelerin gözünde lezbiyende olmuştum. Fakat normal karşılamam gerekiyordu. Çünkü o türden kadınlar gelinine içten samimi: "Liefje-Elmasım. Schatje-Kıymetlim." Demeye yürekleri yetmiyordu!..
Sarf edilen o sözden sonra gizli gizli ağladığım geceleri biliyorum. Saçlarımın kısa oluşu, yalnız başıma kimsenin dalgası gölgesi altında yaşamıyor oluşum. Fırsat vermeden dik duruşum komşularımın yapıştırdığı lezbiyen damgasına sebebiyet vermiş oluyordu. Artık o laflara gülüyorum. Şuan gelinim beni okuyorsa kesin açı açı gülüyordur. Bunun yanı sırada: “İleride ben annen gibi bir kadın olmak istiyorum.” Dediği oğluma daha sıkı sarılıyordur!..
Dostum bildiğim bu soruyla gelmişse tanımayanların lezbiyen yakıştırmasını çok görmemem gerekiyordu. Meraklılara, merdiven altı meramınızı gidermek istiyorsanız içten bir gülüşle yürekten bir merhabanız yeterli. Yetersizliğinizi masumların üzerinde denemeye kalkışmayın. Yarınlarda taşıyamayacağınız yükün altında kalmadan önce başkalarına kötülük yapmaktan vazgeçin. Yaradan yolunda yar olanlara vicdanınızı temizleyip yaren olmayı yüreğinizi açıp yüz yüze (yarenlik) sohbet etmeyi öğrenin ve deneyin…
Sevgi ve saygılarımla Zekiye Doğan
YORUMLAR
Teşekkür ederim eşlik eden yazınıza.
Ne yazık ki kaygılarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Belki de ödememiz gereken bir hesap yine varlığımızın suç unsuru sayıldığı.
Selam ve saygılarımla yazarım.
Gülüm Çamlısoy tarafından 12/13/2016 11:43:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
Zekiye Doğan
Deftere geldiğim ilk yıllarda resmim yoktu profilimde. Facebook sayfamda da yıllarca resim paylaşmadım Neler duymadım neler.
Deniz ismi uniseks isim olduğu için, ben bazılarına göre erkektim.Bazılarına göre çok yaşlıydım hatta 120 okka falan çekiyordum .Bazılarına göre çok çirkin biriydim ki saklanıyordum böyle.Kadın erkek defterdeki tüm Deniz isimli üyelerin sayfaları da bana aitmiş bunu en son ben duydum tabii :)
Resim koymamak ve aile iş özel resimleri paylaşmamak çok büyük suçtu sanal alemde ,ben kurallara uymuyordum. Kural ihlali yapmaktan vazgeçtim. Çok uzun yıllar sonra resimlerimi paylaştım, aile yakınlarımla aile arkadaşlarımla olduğum resimleri paylaştım.Bu sefer de olaylar tersine döndürüldü.Ne malumdu bu resimdeki kadının ben olduğum.Kamera açmalıydım ,tel vermeliydim.Kendimi kanıtlamam gerekiyordu bu gaydırı guppak Cemilelere.Bu Cemilelere sonrada da Sebastian lar eklendi :) Bu sefer bu Sebastian lar reelde tanıştığımızı ,hatta falanca yerde yemek yediğimize dair yemin eder oldular. Hatta işi büyütenler ,sevgili olduğumuzu iddia edenler oldu.Önceleri bu dedikoduları duyduğumda çok kırılıyor ve incinirdim.Sırf bu saldırılar yüzünden iki kez üyeliğimi sildirdim.Şimdi kulaklarımı kapattım bet ve çatlak seslere duymuyorum.
Bu memleketin ne abazası biter ,ne de gaydırı gubbak Cemilesi biter. Can Yücelin sözleri var ya hani.Kadın yanıt verir, hafif olur, yok sayar yanıt bile vermez ,kendini beğenmiş olur , soğuk sevimsiz lezbiyen falan olur.Son cümleleri yazmıyorum malum..
Dedikodu yapan bu ucuz insanların, reelde hiç görmediği, hiç bir yerde karşılaşmadığı ve tanışmadığı , özelini bilmediği insanlar hakkında konuşması ikiyüzlülüktür, sahtekarlıktır ve etik dışıdır.
Bu kadar içtenlikle kırgınlığınızı dile getirmeniz aslında cesurca bir davranış.Hep içimizde saklıyoruz kırgınlıklarımızı.Böyle açık bir ortamda dile getirmekten çekiniyoruz sanırım.
Sevgilerimle.
Zekiye Doğan
Zekiye Doğan
en çok da şunu merak ettim
nasıl varmışlar bu kanıya? ha bir de içimde kalmasın da yazayım, dostum dediğiniz kişi var ya, hayır hayır, dost değilmiş demeyeceğim.
gözü mü varmış ki bunca acı cümleyi kurmaya gerek duymuş...? yazık
gaydırıgubbaklar nerden öğrenmişler ki lezbiyen nedir kimdir vb..
Efendim, o kadar çok güldüm ki...
Kuyunun dibindeki kurbağa (Gaydırı guppak) gökyüzünü bulunduğu yerden göründüğü kadar sanırmış...
Bakmayın siz onların 'Şeerde' ikamet ettiklerine; dünyaya bakış açıları köyleri, mezraları kadardır...
Onlara göre bir kadın hanımefendi ise, Avrupai görünüyorsa, sağlam pabuç değildir...
Hele bir de araba kullanıyorsa...
Eyvah eyvah...
Belgesellerde maymunları görmüşsünüzdür...
Çok 'naturel' bir yaşamları vardır...
Gaydırı guppaklardan hiçbir farkları yoktur...:)))
İki kesim arasında sadece dil farkı vardır...
O fark da yoktur ya...:)))
Geçtik edepli olmalarından, kendi kızlarına sahip olsalar bari...:)))
Saygılarımla.