5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
863
Okunma

Dün ( 10.12.2016) Beşiktaş- Bursaspor maçından hemen sonra Beşiktaş’taki stadyum yakınlarında bomba yüklü iki aracın patlatılması suretiyle meydana gelen katliamda şehit olan başta polislerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu gün Mevlid Kandiliydi. Her ne kadar dilde birbirimizin Mevlid Kandilini kutlasak da içteki yangın o kadar büyüktü ki kandilin sevincini hiç kimsenin yaşaması mümkün değildi.
Dün akşam haberlerinde ben yatıncaya kadar ( Ki saat 2.00 gibi yattım) söylenen hep Beşiktaş’da bir bombalı saldırının olduğuydu. Ancak haberler öylesine veriliyordu ki sanki bir kaç terörist ses bombası atmış, bu patlama sonucunda bazı polislerimiz ve vatandaşlarımızda ufak tefek yaralanmalar olmuş gibiydi. Herhangi bir ölüm haber yoktu.
Sabahleyin bir hayli geç kalktım. Kalkar kalmaz kahvaltı yapıp bir şiir etkinliği için Kadıköy’e doğru yol almaya başlayınca tüm resmi kurumlardaki bayrakların yarıya indirildiğini gördüm ve ‘’Eyvahhh ‘’ dedim.
Daha sonra şiir etkinliğinin yapılacağı yere geldim. Hemen kapıda Neşe Kızılyar arkadaşımla sarıldık birbirimize ama her zaman yüzü gülen Neşe Hanım ağlıyordu. Onun gözyaşları ise her şeyi açıklıyordu: Çok fazla sayıda şehidimiz vardı.
Neşe Hanım’ın, ağlayan, diğer arkadaşların hüzün dolu gözlerini görünce utandım. Utandım çünkü dün akşam bu sitede bir mizah yazısı paylaşmıştım. Böyle kara bir günde benim sayfamda bir mizah yazısı vardı.
Sonra başladık şiirlerimizi okumaya ama şiirler bu gün ne aşk, ne doğa, ne de benim her zaman yaptığım taşlama türü değildi. Tüm yürekler bir olmuş gönüllerinde esen o fırtınanın etkisiyle şehitlerimiz için bir şeyler okuyordu.
Sıra bana gelince bu sitede daha önce yayınlamış olduğum şiirimi okudum:
Kısaca ‘’ Kalmayacak bu ülke bu acayip şeylere/ Kalmayacak inanın kahpelere, geylere’’ Dedim.
Ancak bu gün aynı zamanda Mevlid kandiliydi. Mevlid kandili nedeniyle bir şiir daha okumak istediğimi belirttim ve Sivas Belediyesinin sponsorluğu, Değerli Arkadaşım Rifat Kaya’nın öncülüğü ile hazırlanmış olan ve içinde ben dahil 58 Engelli şairin şiirlerinin bulunduğu ‘’Dikensiz Güller’’Adlı antolojiden değerli Arkadaşım Nermin Akkan’ın Down Sendromlu Kızı Ceren Güneş Barlas’ın o güzel yüreğinden dökülen şu mısraları okudum:
PEYGAMBER
Peygamberdir o bizimdir hep
Almaya gücünüz yetmeyecek.
Biz hep Peygamberimizin yolunda
Yas tuttuk onun öldüğü günde.
Ayrılmayız kopmayız peygamberin yolundan
Yaşarız biz hep peygamberin izindeyiz
Kalbimizde yaşar ancak peygamber.
Duygularımız hep onunla beraber.
Nermin Hanımın ve Ceren kızımızın kulakları çınladı mı bilemem ama tüm şair arkadaşlarımın alkışları çınlattı bulunduğumuz mekanı.
Hüzünlü, buruk, yüreğimizdeki yangınlarla ama asla umudumuzu kaybetmeden kimimiz ‘’Şehitler ölmez vatan bölünmez’’ dedi, kimimiz ‘’ Barış’’… Sonra dağıldık ve evlerimize geldik.
Geçtim bilgisayarın başına. Baktım patlamada ölenlerin isimleri açıklanmış. Hemen aklıma bir kaç yıl önce tanıdığım bir kız öğrenci geldi. Dikkat ederseniz ‘’ Öğrencim’’ Demiyorum. Anlayacaksınız az sonra sebebini.
Bu kız öğrenci, öğrencim olduğu yıllarda oldukça sevdiğim biriydi. Lakin okul bittikten sonra bir gün face book sayfasında feci bir paylaşımını gördüm : ‘’ Öfkeni kalbine, mermiyi namluya sür gerilla’’ Hemen arkadaş listemden de öğrencim listemden de, kalbimden de söküp attım. Lakin ne kadar söküp atsanız da üzerinde üç sene emeğiniz var. İşte bu akşam ölen siviller arasında onun da adı var mı diye baktım.
Ne alaka diyeceksiniz?
Bu kız da aynen benim gibi koyu Beşiktaş hastasıydı ve benden farklı olarak Beşiktaş’ın maçlarını kaçırmazdı. Ben ayağım sebebiyle girmem öyle kalabalığın arasına.
Merak ettiğim ise ‘’ Mermiyi namluya sür ‘’ dediği gerilla, namluyu mermiye sürüp etrafı tararken, ya da rastgele insan öldürürken bir Beşiktaş hastası olan bu kız da arada ölüp gitmiş miydi?
Yok..Ölenler içinde yoktu adı.
Sonra baktım yine haberlerde bu saldırıyı bir örgütün üstlendiği yazıyordu. Örgüt, Pkk nın bir kolu olan TAK adında bir örgüt. ( Teyêbazên Azadiye Kürdistan = Kürdistan Özgürlük Şahinleri )
TAK bu gün ( 11.12.2016) Tarihi itibariye bir açıklama yapmış ve demiş ki: …..
Ne dediklerini tam olarak yazıp da itlerin reklamını yapmayacağım ama bazı cümlelerini yazacağım. Zira aslında son cümleleriyle bu meselenin nasıl çözüleceğinin de -farkında olmadan - yolunu göstermişler bizlere:
‘’….. başkan Apo’unun tutsaklığı devam ederken Türkiye’de rahat bir yaşamın sürdürüleceği beklenmemelidir. …..
Yaşasın başkan Apo
Yaşasın TAK
Yaşasın Kürtler ve Kürdistan
Şehid Namirin.’’
O halde çözüm gayet açık. Demek ki Türkiye’de rahat bir yaşamın sürdürülebilmesi için
Gebersin Apo
Kökü kazınsın TAK’ın, pkk nın.
Kahrolsun bölücü olan Kürt ve Kahrolsun Kürdistan.
Madem ki Türkiye’de rahat bir hayat Apo’ya bağlı o halde onu sallandırmakla işe başlamalı.
Onu sallandırdıktan sonra TAK tan artık tık çıkamaz zaten.
Onu sallandırdıktan sonra artık kimse Kürdistan lafını ağzına bile alamaz.
Haaa işte ondan sonra istedikleri kadar Şehid Namırın ( Şehitler ölmez ) desinler.
Puştlarda sanki şehitlik diye bir kavram varmış gibi bir de ‘’Şehitler ölmez’’ demezler mi kendi leşlerine...İnsana terör kurşunuyla ölmek değil de Türk’ten kaptıkları ‘’ Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’’ hedefini bile kırparak çalmaları koyuyor.
Evet… Çözümün ne olduğunu bizzat düşman kendisi söylüyor farkında olmadan lakin bu mümkün mü?
Zurnanın zort dediği yer de burası işte.
Çünkü Fetö için idamdan bahsediliyor filan ama 1999 dan beri elimizin altında olup da on yedi senedir özel olarak besiye çektiğimiz domuz için böyle bir şey diyeni duymadım.
Hem ayrıca Beşiktaş katliamından hemen sonra Burhan Kuzu’nun attığı şu tweetlere bakarsanız birilerinin bizlere hâla ‘’Aaaa kuşa bak ‘’ Dediğini, milletin beklediği çözümden oldukça uzak olduklarını görmemek için kör olmak gerekiyor.
‘’Bu tweetle inşallah sahtedir’’ Diyerek o tweetleri sunuyorum: ( İnşallah sahtedir diyorum zira başkanlığı tartışabilirsiniz ama şehitlerin olduğu bir günde, henüz şehitlerin cenazesi kaldırılmadan bunun kutlamasını yapamazsınız. Olmaz..)
‘’ Beşiktaş’daki bu patlama ile TBMM Başkanlığına sunulan anayasa değişikliği paketi arasında acaba bir zamanlama bağlantısı var mı sizce?’’
‘’Türkiye’yi ömür boyu siyasi istikrara kavuşturacak ve ülkemizin teminatı olan başkanlık sistemi meclise sunuldu. Hayırlı olsun’’
‘’ Başkanlık sistemini hedefleyen Anayasa reformu Meclise sunuldu Beşiktaş’da patlama oldu. Birileri kan dökülmeden sistem değişmez demişti de !’’
Evet… Birileri ortada bunca şehit varken Başkanlık sistemini kutluyorsa, başka birileri de aylar önce ‘’ Kan dökülmeden sistem değişmez’’ Diyorsa ve daha başka birileri de ‘’ Kan dökmek bizim işimiz, siz hiiiç merak etmeyin’’ Diyorsa o çözüm ufukta görünmüyor maalesef.
Bir başka arkadaşım Sare Yaprak’ın dediği gibi:
‘’Vatan elden gidince kutlayacak kandiliniz olmayacak! Farkında mısınız?’’
Yine de Kandilin kutlu olsun aziz milletim.