- 879 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MERHAMET EDENLERE ALLAH DA MERHAMET EDER. Hadis-i Şerif
Isparta,Halıkent Mahallesi’nde bulunan Halife Sultan Mezarlığı’nın önünden geçerken yedi sekiz tane köpek yavrusuna rastlamıştım. Burasını kendilerine mesken edinmişlerdi. O an düşünmeden edemedim, anaları, babaları kim bilir nerelerdedir. "Karnınız, burnunuz tok. Uykunuzu da aldınız.Haydi gezinin biraz, oynayın güzel güzel, akşama da eve geç kalmayın, gözümüzü de arkada bırakmayın çocuklar."mı demişlerdir, yoksa, "Mevsim kış, hayat şartları zor,elimizden bu kadar geliyor, biz istemez miyiz sizleri sıcacık yuvanızda etle, sütle beslemeyi. Fakirliğin gözü kör olsun.Başınızın çaresine bakın,aç karnınızı doyurun,günü kurtarmaya çalışın, unutmayın, aç kalırsanız ölürsünüz.Bizler de arkanızdan göz yaşı dökeriz.Yolunuza çiğ süt emmiş, kötü niyetli insanlar da çıkacaktır, açlığın, yokluğun ne demek olduğunu bilen iyi niyetli insanlar da çıkacaktır. Doyurun karınlarınızı yavrularım, aç kalmayın, hava kararmadan da evde olun." mu demişlerdir?
Elimde ekmekle eve giderken yoluma çıkan bu sevimli hayvanlara ekmekten bir parça kopartarak minik minik doğrayıp önlerine koyduğumda havlaya havlaya yediler. Sonra tıpkı karnı acıkan bir bebeğin acı acı ağlamasını andıran seslerle ve yalvaran gözlerle tekrar havlamaya başladılar. Yine ekmek doğradım, yine yediler. Çok acıkmışlardı. Kavgaya tutuşmalarını önlemek için, her birine ayrı ayrı ekmek parçası verdim.İçlerinden birisi peşime takıldı, mezarlığı çevreleyen dış duvarın bitimine kadar beni takip etti. Bir teşekkür, bir uğurlama merasimi sundu sanki bana.Sonra çöp konteynerinin önünde bir kediyle karşılaştılar. Kedi, minik köpek yavrusuna baktı, baktı, baktı, sonra da giriverdi çöp tenekesinin altına. Köpek yavrularıyla ilgilenirken, yanıma iki çocuk geldi. ’ Biz bunlara mezarlık içinde yer yaptık, her gün ekmekle süt veriyoruz.’ dediler. ’ Aferin, iyi bakın bu yavrulara. Aç kalmasınlar.’ dedim. Sonra ben de elimde ekmeklerle evimin yolunu tuttum. Evde benden ekmek bekleyen çocuklarım vardı.
İnsan olmanın vasıfları da büyük olmalı. İnsanlar keşke en yakınlarından başlayıp, kendi sokaklarındaki masum canlılarla ilgilenselerdi, açlıktan ve soğuktan ölümler olmaz, yaşam koşulları bu denli zorlaşmazdı. Ümit ederim ki, iyi yürekli insanlar sayıca çoğalırlar da herkes elini taşın altına koyar.
Rahmet Peygamberi (s.a.v); "İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez" (Müslim, Fedâil, 66) buyurur. Küçüklere, güçsüzlere, yardıma muhtaç olanlara, hayvanlara... rahmet ve şefkatle davranmak Peygamberimizin en önemli özelliklerinden ve ümmeti olan bizlere tavsiye ettiği şeylerdendir: "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir" (Tirmizi, Birr,15), "Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere -bütün canlılara- merhamet edin ki, göktekiler de -Allah ve melekler- size merhamet etsin" (Ebu Davud, Edeb, 58)
Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde isimli romanında şöyle diyordu: ’Bir insan ya insan olmalı, insanlar için canını vermeli, ya da kalabalık etmemeli dünyamıza! ’ Ben de bir ekleme yapmak istiyorum ve diyorum ki, ’ Sadece insanlar için değil, tüm canlılar için vermeli canını.’
Vecdi Murat SOYDAN
(Kara Kaplı Defterimden Notlar)
04/12/2016, Isparta
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.