11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
989
Okunma

Bilindiği gibi yıllardır “bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman ve sağ kesimden oluşuyor” söylemi, ülkenin kaderini belirlemişti zaten.
Ve bu da şu anlama geliyordu ki, bu toplum hem İslami anlamda Allah’a yakın, güvenilir, inanılır,namuslu ve dürüst! Hem siyasi görüş anlamında emeğin, hakkın, adaletin, hukukun ve demokrasinin amansız savunucularıydılar!
Oysa gerçek bunun tam tersi idi.
Bunların tamamına yakını eli kanlı katil, yobaz, kara cahil ve insanlık dışı varlıklardı.
Bunun tartışılmaz gerçekliğini ise, bu günlere kadar akıp gelen olaylar, itiraflar ve yaşanan onca inanılmaz badireler gösterdi bu topluma.
Ne var ki çok az bir topluluğun gerçeği görmesinin dışında değişen hiçbir şey olmadı. Hatta ülkeye onca zararı dokunmuş olan Turgut Özal’ın ‘değişim rüzgarları’ söylemi ile başlayan rüzgarlar öylesine korkunç kasırgalara dönüşüp ülkeyi öyle yerlere sürükledi ki…
Yıllar öncesinin bir Mehmet Gül denen siyasetçisi vardı. “solcular ipten kazıktan kopmuşlar” sözünü hatırlıyorum Havai Adalarında kızlar boynuna çiçekler takarken.
Şimdilerde ise bir zamanlar tanrılaştırılan Mehmet Ağar, katlettikleri Solcular için ’vicdan’ yapıyor anlaşılan.
Şu unutulmasın ki; Solculuk dünyanın en zor işidir. Solcu olmadan insan olmak mümkün olamaz çünkü.