- 920 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
ONDAN SONRA,
ONDAN SONRA
Esnaflar, dolarını bozdurup makbuzunu getiren vatandaşlar için çeşitli kampanyalar başlattı. (Basından)
ERDOĞAN ESNAFI HAREKETE GEÇİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yatağının altında döviz olanlar parasını altına dönüştürsün, TL’ye dönüştürsün. Türk lirası değer kazansın” çağrısına bir destek de Genç ilçesindeki esnaflardan geldi.
*
BEDAVA KAHVALTI VE EKMEK
Bu sözler üzerine harekete geçen bazı esnaflar, dolarını bozdurup makbuzunu getirenlere bedava kahvaltı ve ekmek kampanyası başlattı.
*
’100 DOLARINI BOZANA KAHVALTI ISMARLIYORUM’
Kahvaltı salonu işletmeciliği yapan esnaf Bahri Kara, “Dün Reisi Cumhurumuzun yaptığı bir açıklama vardı ekonomiye destek için. Biz de esnaflar olarak tamamen reisin arkasında duracağız ve 100 dolarını bozup makbuzuyla birlikte getiren herkese kahvaltı ısmarlıyorum. Avrupa’nın oyunlarının bitmesi ve ekonomimizin güçlenmesi için bütün halkımızı ve esnaflarımızı reisimize destek olmaya davet ediyorum” dedi.,
*
ONDAN SONRA
Maaşımı bankamatikten çekince, hemen döviz bürosuna koştum.Bankonun arkasında duran kadına, kendimden emin bir şekilde, değerli paramızı uzatarak “300$ verir misiniz?” dedim.
Buyrun efendim diyerek makbuzumla birlikte dolarları uzattı. Ardından aldığım dolarları uzatarak “şimdi bozdurmak istiyorum” dedim. Kadın şaşkın bakışlarıyla “ama efendim yaklaşık 2 TL kaybınız olur ” dedi . Ben de “biliyorum olsun” dedim. Kadın gayet nazik bir şekilde dövizimi bozdu. Ardından elimdeki paraya 2 TL ilave ederek “300 $ verir misiniz?” dedim.
Kadının şaşkınlığı ses tonuna ve yüzüne yansımıştı. “Nasıl yani?” dedi. İşte param dolar istiyorum dedim. kadın çekmecesine kaldırdığı dolarları tekrar bana verdi. Bu dolar alıp verme işlemini tam 50 kere yaptırdım. Tabi doğal olarak 3. alışverişten sonra kadın döviz bürosunun müdürü çağırdı, durumu anlattı.
Ben de müdüre isteğimi yerine getirmeleri gerektiğini, her işlemden yaklaşık 2 TL kazandıklarını söyledim. Hatta “para al ver boş yere yorulmayalım ben size ilk verdiğim paranın 100 TL fazlasını vereyim,siz de bana toplam 50 adet döviz bozdurma fişimi verin, ben de rahat rahat vatandaşlık görevimi yapmanın gururuyla evime gideyim” dedim.
Döviz bürosunun müdürü, ilk başta eziyet gibi gelse de, 100 TL kazanmaktan mı yoksa başımızdakilerin sözünü dinlememden mi anlamadım keyifle bana kahve ısmarladı. Biz karşılıklı kahvelerimizi içerken görevli kadın 50 tane fişi bir zarfa koyarak yanımıza getirdi. El sıkıştık, hoşçakalın derken, yine bekleriz demediler. O günden beri lokantaya gidiyorum fişin birini gösteriyorum bedava yemek yiyorum. Kuaföre gidiyorum, fişimi gösteriyorum bedava tıraş oluyorum. Lastik servisine gidiyorum, fişimi gösteriyorum, arabamın kış lastiklerini ücretsiz değiştiriyorum. Fırına gidiyorum, fişimi gösteriyorum ekmek bedava.
Bu akşam biraz keyif yapalım dedim. Eşimi,oğlumu alıp akşam yemeğine çıktık. Fişlerimizi gösterdik, ailecek bedava yemek yedik. Bu arada her bedava alışverişte elimizdeki fişleri de almıyorlar. Bazıları bakıyor fişimizi geri veriyor. Şimdilik aynı yere hiç gitmedim, işimi garantiye alıyorum. Bu iş aile ekonomimize çok katkısı oldu. 100 TL harcadım.
Yemeğimiz, ekmeğimiz, lastik değişimimiz, tıraşımı bedava oluyorum. $ artışından çok daha karlı bir fiş yatırımı yaparak aile bütçemize katkıda bulundum. Bir ara kredi çekip 10.000$ alıp bozacağım ve hemen aynı gün kredimi kapatacağım. Yine en az 50 fiş toplarım.
Bu tutarda fişlere bedava buzdolabı, perde, halı, düğün, hatta mezar taşı bile veriyorlarmış. Artık bu dünyada ölüm yok bize, sırtımız yere gelmez. Hepinize öneririm. Böyle sosyal devlet anlayışını sağlayan herkese teşekkür ederim. Hava bedava, su bedava derken tıraş da yemek de ekmek de bedava bana artık oh ne güzel hayat.
Bedavacı (biliyomuydun.com/peygamberi-bir-y/)
*
*
ONDAN SONRA
"Menemen’i yakın!" Bu Atatürk’ün teğmen Kubilay’ın sapkın hainlerce katledilmesi üzerine verdiği iddia edilen emridir. Bu emir tümcesi Atatürk’ün resmi altına yazılıp öylece sosyal medyada paylaşılmakta ve sıkça Atatürk’ün şehri içinde insanlar varken yakma emri verdiği tekrarlanmaktadır. Bunu yapanlar da kendilerini Atatürkçü olarak ifade etmektedir.
Atatürk’e “put”, Atatürk’ü sevenlere “putperest puştlar”, Anıtkabir’e “kutsal mabet” gibi isimler takan sinsi Atatürk düşmanları, Atatürk’e, bu paylaşımı yapan cahil ya da ardniyetli Atatürkçüler kadar zarar veremiyordur. Zira bu paylaşımı görenlerden işin aslını bilmeyenler, Atatürk’ün tüm Menemen’i insanlarıyla beraber olduğu gibi yakın, emri verdiğini düşünebilmekte ve bunun insanlıkla bağdaşamayacağını ifade etmektedirler.
Evet! Mustafa Kemal Atatürk Menemen’de yaşananlara sert tepki gösterdi.
Olaya ilişkin verdiği emir ise aynen şöyledir: (Dönemin TBMM Başkanı Kazım Özalp’ten aktaralım) "Bu ne haldir, mürteciler hükümet meydanında ordunun subayını din adına boğazlayabiliyorlar. Binlerce Menemenli’den kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis tekbirlerle teşvik ediyorlar. Yunan idaresi altındayken bu hainler neredeydiler? Onların namusunu ve dinini kurtaran ordunun bir subayına reva gördükleri bu saldırının cezasını yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet’i ve bizim başımızı kesmektir. Bundan bütün Menemen sorumludur. Bu kasaba ’Vilmodit’ ilan edilmeye müstahak olmuştur’
Ve Atatürk Vilmodit emrini verdikten sonra bu kararından geri adım attı ve şunları söyledi: "Böyle emirler verirsem, uygulamayın, sonra bir daha sorun" (Bir diğer görüşe göre ise Atatürk’ü bu kararından çevresindekiler vazgeçirmiştiler.)
Evet! Görüldüğü gibi Atatürk, Menemen’in yakılması emrini vermişti ama bu emrin verilmiş olması, sosyal medyada sıkça yapılan ‘insanlarla beraber yakılması’ şeklindeki yayınların doğru olduğu anlamına gelmez. Bunu anlayabilmek için, "Vilmodit" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmemiz gerekir.
Vilmodit kelimesinin anlamı şu şekildedir: "Vilmodit, Fransızca bir sözcüktür. Cezalandırılmış şehir veya lanetli şehir anlamındadır. Bir yerin vilmodit ilan edilmesi ise, o yerin önce boşaltılıp, sonra yakılması ve en sonunda da gelecek nesillere ibret olsun diye, merkezine bir anıt dikilmesi demektir."
Atatürk şehrin boşaltıldıktan sonra yakılıp, şehir meydanına bir utanç anıtı dikilmesi emrini vermişti. Belirttiğimiz üzere daha sonra bu emri verdiği için pişmanlık duydu.
Sonuç olarak Vilmodit’in Türkçe bir kelime olmaması, bir takım yanlış anlaşılmaların doğmasına sebep olmuştur. Atatürk şehrin içindeki insanlarla birlikte yakılması emrini vermemiştir.
*
ONDAN SONRA, Yazısına Yorum Yap
"ONDAN SONRA," başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.