- 1067 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
GERÇEK SEVGİ-6 (SON)
Suat’ın telefonu çaldı. Telefondaki Ela’ydı.
“Yarın nikâhımız var biliyorsun” dedi Ela.
“Her halde Elacık” dedi Suat. “Unutacağımı mı sandın?”
“Ama ben sadece nikâha gelmen için aramadım” dedi Ela. “Nikâh şahidimiz olmanı isteyecektim.”
Suat cevap vermekte tereddüt edince yine Ela konuştu.
“Bir sorun mu var Abiciğim. Neden sesiz kaldın?”
“Biraz düşünsem!” dedi Suat.
“Aşk olsun Abi!” dedi Ela. “Çok zor bir şey mi istedim senden? Nikâhımızda imza atacak en değerli kişilik olarak sen geldin aklıma!”
“Canımı iste al Elacık” dedi Suat… “Ama haklı bir nedenim var?”
“Nedir sorması ayıp olmasın?” diye sordu Ela.
“Siz her şeyin en güzeline layıksınız” dedi Suat ve devam etti.
“Geriye doğru şöyle bakıyorum, nikâh şahidi olduğum çiftlerin kimisi ile bağlantım kesildi. Şu an ne durumda olduklarını bilmiyorum. Ama diğer iki çiftin yazık ki boşanmış olduğunu görüyorum. Bunlar belki rastlantı, belki de batıl inanç ama imza attığım çiftlerin ayrıldığını gördükten sonra senin için imza atmak istemeyişimi doğal karşılarsın umuyorum Elacık. Senin üzülmeni asla istemem. Ama yine de istersen nikâh şahidin olurum.”
“Böyle bir şey hiç aklıma gelmemişti” dedi Ela. Zaten sen ne yaparsan bizim iyiliğimizi, mutluluğumuzu düşünerek yapacağını biliyorum.”
“Ama nikâhınızda mutlaka bulunacağımdan emin olabilirsin.” dedi Suat…
“Tabi ki Abiciğim” dedi Ela… “Mutlaka bekliyorum…
Her ne kadar nikâha geleceğini söylemişti ama yine de içinde bir sıkıntı vardı Ela’nın. Acaba nikâh şahidi olmak istemeyişinin gerçek nedenı boşanmalar mıydı? Başka ne olabilirdi ki? Aklına hiç getirmek istemediği bir olasılık kafasını karıştırıyordu. Acaba çocukluğundan beri Abi dediği Suat Abisi kendisine âşık olabilir miydi? Nikâh şahidi olmama nedeni bu olabilir miydi?
“Neler düşünüyorum ben?” diye kendi kendisini azarladı. “O benim Suat Abim, Ufuk’la aramız bozulduğu zaman aramızı düzeltmek için nasıl da çabalamıştı! Mezarlığın önünde Ufuk’a sarıldığımda nasıl da şefkatle bakıyordu bizlere” diye düşündü… Ayrıca Suat Abisi ona hiç yalan söylememişti ki? Böyle bir mazeret uydurmayı asla başaramazdı. O yalan söylemeyi beceremezdi.
Yine de nikâh günü endişeliydi. Suat’ın annesi Müjgan Hanım ve Ufuk’un kuzeni Melike nikâh şahitleri olarak masada yerlerini almışlardı. Müjgan Hanım “Suat trafiğe takılmış ama neredeyse gelmek üzereymiş” demişti ama Ela’nın gözleri hep kapıdaydı. Onu görmeden içi rahat etmeyecekti. Suat kapıdan görününce derin bir “oh!” çekmişti ama henüz içi rahatlamamıştı. Suat el sallayarak koşarcasına gelip ön sıraya oturmuştu. Suat’ın gözlerindeki ışıl ışıl mutluluğu görmüştü ya Ela… İşte görmek istediği de buydu…
İmzalar atıldıktan sonra nikâh memurunun “Ben de Belediye Başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsin” demesiyle Ufuk ve Ela ayağa kalktılar. Sonra sarıldılar. Nikâh şahitleri ve ardından diğer konuklar kutlama için sıra bekleye dursunlar Ufuk kafasını Ela’nın omzuna gömmüş, öylece hareketsiz duruyordu. Bu hareketsizlik konukları endişelendirmeye başlayınca Ela kendini geriye çekerek Ufuk’un başını kaldırmasını sağladı. Ufuk’un gözlerinden mutluluk gözyaşları akıyordu… Bu manzara herkesi duygulandırdı… Ela en çok da Suat Abisin kendisini kutladığı sırada mutlu olmuştu. Ona öyle candan sarılmıştı ki.
“Gelmeyeceksin diye öyle korktum ki Abiciğim” dedi. “Gelmeseydin belki nikâh olmayabilirdim.”
“Bebeğim” dedi Suat… “Sadece trafiğe takıldım. Görmüyor musun konukların gözlerindeki mutluluğu. Onları bundan mahrum etmeye hakkın var mı?”.
***
Düğünde konukların dans eden çifte sevgi dolu bakışları bir mutluluk tablosu oluşturuyordu. Melike de sanki öz kardeşi evleniyormuş gibi ışıl ışıl gözlerle izliyordu çiftleri. Yanındakilere “Ne kadar yakıştılar birbirlerine” diye soruyordu. Bu sırada omzuna bir el dokundu. Başucunda duran Suat kendisine “Bu dansı bana lütfeder misiniz?” dercesine bakıyordu. İki genç gözleriyle konuşuyorlardı adeta. Melike ayağa kalktı ve el ele tutuşarak dans pistine çıktılar… Dans ederken gözleri kâh gelin ve damat çiftine kâh birbirlerinin gözlerine bakıyordu.
“Seni çok seviyorlar” dedi Melike… “Kendini bu kadar sevdirmeyi nasıl başardın?” diye sordu…
Belli ki o içten bakışlar birbirlerine karşı sizli bizli konuşmanın gereği olmadığını da anlatmıştı…
“Öyledir, sağ olsunlar” dedi Suat… “Ben de onları çok severim. Sevgimde karşılık beklemem ama verdiğim sevgiler katlanarak bana döner.”
“Yalnızca onlara karşı mı öylesin?” diye sordu Melike…
“Hayır” dedi Suat… “Ben sevgi dağıtırım. Ama içimdeki sevgiler dağıtmakla ne biter ne de azalır.”
Tabi ki bakışları “seni de çok sevdim” anlamı taşıyordu…
Bu bakışa karşılık Melike’nin gözlerinden “Ben de seni çok sevdim” anlamı okunuyordu.
Onlar sohbetle karışık dans ederken Ela ile Ufuk’un gözlerinin üzerlerinde olduğunu fark ettiler. Ela onlara doğru bakarak bu birlikteliğin harika olduğunu belirten bir işaret yaptı.
Düğün sonucu konuklar ayrılırken Melike ile Suat yine el ele tutuştular ve göz göze bakıştılar… Gözlerindeki sevgi ellerine birleşmişti. Sıcacıktı Melikenin elleri…
“İyi geceler” dedi Melike… “Seni tanımakla çok mutlu oldum…”
“İyi geceler Melike” dedi Suat… “Ben de çok mutlu oldum. Görüşmek üzere.” dedi ve ayrıldılar…
***
Mutlu çiftler Suat Abilerini zaman zaman ziyaret ettiler. Her ziyaretinde Suat küçük kız kardeşine sarılır gibi şefkatle sarıldı Ela’ya, yanaklarını okşadı. Zaman geçtikçe ziyaretler seyreldi. Ama Suat’ın Ela’ya olan sevgisi azalmadı arttı ve giderek şefkate dönüştü. Ela onun gözünde bir hanım kız iken giderek bir küçük kıza dönüştü. Artık Ela adını hiç kullanmadı… Hep Elacık oldu sevimli küçük kız kardeşi…
Bir gün eşi Melike bir müjde vereceğini söyledi Suat’a…
“Bugün Ela ile konuştum. Bir bebek bekliyormuş” dedi…
Suat bunu duyunca önce gözleri parladı…
“Elacıkkkk” dedi… “Demek benim küçük kız anne oluyor… Ne de güzel yakışır ona annelik. Hep torun sevmek istemiştim.”
Gerçek sevgi, sevdiğinin -kendisiyle olmasa bile- mutlu olmasını arzu etmektir…
(Bitti)
Kadir Tozlu
07.12.2016
YORUMLAR
Bir an Ümit Besen nikahına beni çağır sevgilim, istersen şahidim olurum seni dinliyorum sandım, sevgi böyle birşey miş, sevdiğin insanın mutluluğu için, sevgiyi başka bir sevgiye dönüştürebilmek ve hayata devam etmek...Güzeldi, saygılarımla
superbaba
Saygılar...
Kadir babam, yüce gönüllü babam...
O kadar çok duygulandım ki tek kelime ile mutluluk saçtınız, sevgiyi yad ettik, yüceliğini duyguların ve mutluluğun tarifi, izdüşümü...
Lütfen bizi mahrum bırakmayın yeni öykülerinizden.
Tüm yüreğimle kutluyorum değerli babam.
Evet, iyi ki iyi ki varsınız...
Var olun siz.
Daimi saygılarımla, sevgilerimle Kadir babam...