- 354 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Anlatılmaz Bir Sıkıntı Var, Çözemiyorum!
Anlatılmaz Bir Sıkıntı Var, Çözemiyorum!
İçimde anlatılmaz bir sıkıntı var, çözemiyorum!. Ölüm korkusu mu, hastalanma korkusu mu, yoksa elinde avucunda ne varsa kaybetme korkusu mu?.. Belki de kurduğum hayalleri kaybetme endişesi ve korkusu…Bilemiyorum!. Aslında her şey yolunda gidiyor, gayet düzgün ve muntazam bir yaşam tarzım var!. Öyle olur olmaz şeylerle de ilgilenmiyorum, doğrusunu isterseniz fazla kafa da yormuyorum.
Her şeyi oluruna bırakmışım, hayatla zıtlaşarak, fazla mücadele de etmiyorum. Çok fazla beklenti içerisine de girmiyorum, elimdekilerle yetinmeye ve mutlu olmaya gayret ediyorum. Hayatımı idame edecek, iaşe ve ihatamı elde etmek için, emek harcıyorum, helalından nafakamı kazanmaya gayret ediyorum. Hakkım olana razı oluyorum. Haksızlıklar ve yolsuzluklar olmuyor mu? Tabi ki oluyor. Peki, ben ne mi yapıyorum? Elimden geldiğince itirazımı dillendiriyorum, ama sözle, ama yazıyla, ama buğz etmeyle… Bazı haksızlıklara kurban ediliyor muyum? Sanırım evet. Karanlıklarda olduğumu hissettiğim zamanlar olmuyor mu? Olmuyor desem yalan olur. Bazen karanlık dehlizlere dalmış gidiyorum. Sonunu, varacağım ışığı göremesem de, ayaklarımda prangalar olsa da, düşe kalka engellere takılsam da, bir umut, bir beklenti, nihai hedefe varabilecek olmanın ümidiyle sürekli yol almaya çalışıyorum, yolumu seçemesem de…
Beynim, mengenenin dişlileri arasında sıkışmış ve tüm faaliyetlerimi durdurmuş sanki. Sanki isyanlarda ve protestolarda gibi fonksiyonlarını kaybetmiş. Kendimi mi kaybediyorum, uğrunda çalışıp çabaladıklarımı mı kaybediyorum, yoksa bunlara sahip olduğu sanılan insanlığımı mı kaybediyoruz!.. Anlayamıyorum! Hem tüm bunları kaybetmesem bile, ideallerimi, hayallerimi, gayelerimi, duygu, düşüncelerimi, mantığımı ve sözlerimi mi acaba kaybediyor muyum yoksa kazanıyor muyum, karar veremiyorum.
Dedim ya, içimde anlatılmaz bir sıkıntı var, çözemiyorum!
Korku mu, endişe mi, yoksa, yoksa!. Kafayı mı yiyorum acaba?.. Deliriyor muyum, aman Allah’ım! Yoksa neden her şey sönük, bağırmak istiyorum, avazım çıktığı kadar!.. Ama nerede, ağzım açık kalıyor, sözler çıkmıyor bir tülü düğümlenen boğazımdan!.. Kin mi desem, öfke, intikam mı desem, zerresi geçmiyor aklımdan, tahammülsüzlük, kuralsızlık, kaybolan sevincin zerresi geçmiyor fikrimden!.. Öylesine dolanıyorum şu fani âlemde. İçmeden sarhoş, dertsiz dertli, yaşayan canlı cansız, boş, avare, sıradan!..
Dedim ya, içimde anlatılmaz bir sıkıntı var, çözemiyorum!
İyiliğim de, kötülüğüm de kendime, zararım yok kimseye, düşmanlığım da yok cismi âleme! Aslında düşmana da gerek yok, zaten ben yetiyorum kendime!.. Varlığımızın bir anlamı kalmış mı, kalmamış mı, ona da karar veremiyorum ya! Aslında hayatın da tadı, tuzu kalmamış! Acaba hayatımda her şey yolunda mı, değil mi, işte ona karar veremiyorum.
Dedim ya, içimde anlatılmaz bir sıkıntı var, çözemiyorum!
Acaba, sorumlusu kim dersiniz?
Ben mi, sen mi, o mu, yoksa hepimiz mi?..
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Sanırım toplum olarak cinnetin eşiğindeyiz Kerim bey...
Bu sıraladığınız duyguların tamamını bir çoğumuz yaşıyoruz inanın...
Tükenmişlik sendromu denilen noktadayız sanırım ve yaşama zorunluluğu yoruyor hepimizi...
Çünkü umutlu olabileceğimiz ne bir yarın var
Nede mutluluk duyabileceğimiz bir gün..
Zordur anlaşılmamak ve sadece kalemin diliyle yazmak zorunda kalır insan içindeki kavgayı..
Kaleminize sağlık arkadaşım..
Selam ve sevgilerimle