- 630 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Şimdi Anlıyorum
Türkiye yüzyıllardır Müslüman bir ülkedir ve ülkemde hiç bir zaman dinli dinsiz ayrımı son yıllardaki kadar açık açık yapılmamıştır. Ülkem terörle, yoksulluk, işsizlik, açlık ve ekonomik krizlerle çalkalanırken, bizleri yöneten insanların, kadınların saçları, tenleri ve bedenleri ile uğraşması ve ülkemi kutuplaştırmasının ne kadar yanlış olduğunu haykırmamız gereken bir zamanda. Bizim gibi eli kalem tutan kişiler bile birbirimizin namazı, inancı ile uğraşması ne kadar doğru bilmiyorum.
Herkes aynı düşünmek zorunda değil. Ama kimsenin inancından dolayı bu kadar yerilmesi ne kadar doğru ya da yanlış onu da bilmiyorum
Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülkedir ve bu laiklik ilkesinden ayrılmak demek ülkemin yok edilişi demektir. Bunu hepimiz biliyoruz ama nedense yüksek sesle seslendirmeyi beceremiyoruz.
Nedendir bilmiyorum kadının nasıl giyinmesi, başını nasıl örtmesi, nasıl yürümesi, nasıl davranması v.s gerektiğini bayanlardan çok erkekler tartışıyor. Bırakın bizi bize biz kadınlar siz erkeklerden daha çok edep, namus nedir biliriz. Erkeklerin bizim namusumuzu korumaya ihtiyacımız yok buna inanın. Henüz türbanın üniversitelere girişi serbest bırakılmadan erkekler kadınların neler yapması ya da yapmaması hakkında fikirler öne sürüyorlar ki, türban kabul edildikten sonra çok daha ileri gideceklerinin işaretlerini vermiş olmuyorlar mı ne dersiniz?
Bizler kadınız ve kadın olarak bizlere verilen haklarımızdan hiç bir şekilde vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Ve siz erkeklerin de artık türban tartışmasını bizlere yani kadınlara bırakıp kendi esas işlerinizle ilgilenmenizi istiyoruz.
Ya da en mantıklı çözüm ne biliyor musunuz? Bizlere dini gerekçe göstererek kapanmamızı isteyen erkeklerin kendileri türbanı başlarına bağlayıp sokağa çıksalar, ya da okullara gitseler, ya da kamu alanlarında görev yapsalar, belki de bütün sorun ortadan kalkacak ve kadın örtülüsü ile örtüsüzü ile el ele verip çok daha mantıklı ve çok güzel kararlar alarak kendi yaşamlarına uygulayacaklardır.
Türkiye’de gerçekten dindar insanlar "yani dini kendilerine araç olarak görmeyip, İslamiyet’i kendi içlerine sindire, sindire yaşayan insanlar hiç bir zaman farkında iseniz türban türban diye tutturmuyorlar. Çünkü onlar biliyorlar ki. Din ALLAH ile kul arasında kalan en değerli ibadet şeklidir.
Nerden mi biliyorum?
Benim babamın babaannesi 112 yaşında vefat etti. Kurtuluş savaşını ve bu ülkenin topraklarının nasıl alındığını bire bir yaşamış, yaşayan bir tarihti. Hacca gitti. 1983 yılında son nefesini verirken bizlere tek bir söz söyledi. " Çocuklar Cumhuriyet’ten ve onun sizlere sağladığı kazanımlardan asla vazgeçmeyin. Çünkü Cumhuriyet ve laiklik sizlerin var olabilmeniz için gereken tek yönetim şeklidir. Bana söz verin ne olursa olsun mücadele edeceğinize" demişti.
O zaman ninemim neden böyle bir söz söylemeye gerek duyduğunu anlamamıştık, Cumhuriyet ve laiklik güvence altında idi. Ama şimdi ne demek istediğini artık çok daha iyi anlıyorum.
Hayatının son aşamalarında o bile bu günlere geleceğimizi sezinlemişti. Ama bizler hala sezmiş ve anlamış durumda değiliz
Saygılar
YORUMLAR
merhaba (onurumsun) onurum olmaya da devam edeceksiniz ne güzel bir temaya değinmişsiniz inanın sizi canı gönülden kutlarım.
bazı şairlerimize bakıyorum sanki dini yaymak bizlere bişeyler öğretmek için çabalıyorlar ve dinden imandan yazıp kalemlerinden inci döküyormuşcasına haykırıyorlar ama buda yetmiyor ki yorumlarda bile nasihat veriyorlar. ben bir hritiyan olarak bunu hem tasdik ediyor vede kınıyorum çünkü onlar yazarken kutsallık taşıyor başka inanca sahip olan biri yazarken ise<< nedense olmamış>> notları alıyorum nedir bu ayrımcılık anlamış değilim.daha kendileri aralarında antlaşma sağlayamayan bu kardeşler bizleri byn olarak horlayıp kenarda bırakma cabası ile bir başörtü davası tutturmuş kadını geri atma cabasını hala içlerinde taşırken nasıl olurda hala eşitiz diyebiliyorlar buda ayrı bir tartışma ya neyse.
sizi tebrik eder yüreğinizi en içten saygılarımla kutlarım.
dindar olmak demek; dini kendi içimizde, O ve bizim aramızda yaşamak demektir...en yücesi, en ilahi olanı budur...
dinci olmak demek; dini çıkarları için ve başkalarına gösteriş olsun diye yaşamak demektir...en bayağı olanı ve en samimiyetsiz olanıda budur...
artık yeter...vicdanımızdan çekin düşük bilinçlerinizden akanları...size ve sizin kafanızın içindekilere ihtiyacım yok benim...kendinizi yırtsanızda paralasanızda O ' nunla benim arama asla giremezsiniz...asla...asla...asla...O ' nun ışığı, O ' nun varlığı aracı olmadan, parazitsiz daha güzel ulaşıyor bana çünkü...parazit gibisiniz cızırdayıp aslolanı görmemize engel oluyorsunuz...önce ALLAH...ama dini Allah ' tan daha büyükmüş gibi gösteriyorsunuz...dini Allah ' ın önüne geçiriyorsunuz...dinimizden ve Allah'tan korkmuyorum...korkutamazsınız beni...O herkesin vicdadına göre ifade bulmasını biliyor...bir de sizler bilebilseniz bunu...o perdeleri kaldırsanız da bir de sizler görebilseniz...bırakın herkes kendi vicdanıyla algılasın onu...herkesin vicdanı olabilecek kadar, O ' nun kadar büyük sanıyorsunuz kendinizi...şöyle bir durun da kendinize bir bakın bakalım...sizden büyük ALLAH var diyorum size...anlayabilecek kapasitedeyseniz tabii...
sevgiler türkan...bana da dokundun ve neler söylettin bak...güzel ve farkındalık dolu, bilinç dolu yazın için teşekkürler...
Bir bayanın saçını örtmesi Allah'ın emridir
Bunu ne bir erkeğin , ne de bir başkasının eleştirmesi de saçmadır.Çünkü Allah'ın koyduğu bir emri herhangi birimizin eleştirmesi haddimize değildir öyle değil mi???
Atatürk , " Din ve devlet işleri birbirine karıştırılmamalıdır " derken ne de doğru söylemiş.
Ama şu an ne yazıkki karıştırılmış ya da karıştırılmak üzere...
Başörtüsü siyasi bir olay değildir ki !
Allah , " Dinde zorlama yoktur " demiştir.Ve herkesi özgür bırakmıştır...
Sizin de dediğiniz gibi eli kalem tutan veya tutmayan kişilerin birbirinin inancı ile uğraşması doğru değildir.Zaten kişilerin sahip olduğu dini bilgi 7 yaşından itibaren ailesi tarafından verilmiş ve doğru yada yanlış yerlemiştir.
Değişip değiştirmemek de bu saatten sonra kendi özgürlüğüdür diye düşünüyorum.
Paylaşımınızdan dolayı kutlarım...
Saygımla...
Derlerki başkasının özgürlüğü,benim özgürlüğümün başladığı yerde biter diye.Ne doğru bir söz.Özgürlük bizde olan değil sanırım.Fazla özgürlük yıkım getirir çünkü.Unutmayalım Hitler'de özgürdü.
Neyse;güzel bir çalışmaydı.Okunup üzerinde düşünülmesi gereken bir çalışmaydı.Kutlarım sizi.İlkkez bir yazınızı okudum ama hiç pişman değilim...Kaleminiz düşmez inşanlah...
haklısınız...
herkese hürriyet,fikir özgürlüğü
sınırsız serbestiyet...
ve Cumhuriyete de yaşama hakkı...
değerlerimize sahip çıkmzasak
gün gelir özgürlükler den eser kalmaz...
o kadar hırpalandı o kadar örselendi ki...
herkesin yaşama ve düşünme hakkı var
ama bir tek Cumhuriyetin özgürlğü,yaşama hakkı ve kendini savunma ve koruma özgürlüğü yok...
on puan benden...güzel yazı...duyarlılığınız kutlarım...