- 534 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Atasözleri ve Deyimlerin İnsan Hayatını Yönlendirmede ki Büyük Önemi
Atalarımız, bizden binlerce yıl önce bu dünya da varolan güzel insanlar. Kim bilir neler gördüler, neler geçirdiler, başlarına neler geldi neler. Ne acı günleri oldu, ne mağlubiyetleri, ne yıkılmışlıkları, ne sevdaları, sevmişlikleri, sevilmişlikleri... Çoğu zaman hayat ile barışık yaşasalarda, bazen de başlarına olmadık durumlar geldi, işte bunun sonucunda, tecrübelerden süzülmüş bir takım cümleler kurdular hayata dair, ki kendilerinden sonra gelen biz çocukları ve torunları, aynı hataları işlemesinler, daha mutlu olsunlar. Aşşağıda bunları ve bunların bazılarının yaşamımıza etkisini inceleyeceğiz kısacık...
İslam kaynaklarında yer alan İran menşeli "Zend - Avesta" rivayetleri ile İsrail menşeli "Tevrat" rivatetleride Nuh Peygamber’in torunu olan Yafes’in oğlu "Türk" ile İran rivayetleri de ki Feridun’un oğlu "Türac" veya "Tur"un soyu Türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmiştir.(Sosyalci.org internet sitesi)
’’Bir çivi bir nalı, bir nal bir tırnağı, bir tırnak bir ayağı, bir ayak bir atı, bir at bir kumandanı, bir kumandan bir vatanı mahvedebilir... ’’Yani diyor büyüğümüz ufak zannedip de önem vermediğin birşey o an da, sadece senin değil, bütün milletinin de hayatını bir an da yok eder. Sonrasında da uğraş dur senelerce durumu düzeltmek için.
’’Ağlama ölü için, ağla deli için’’ Tabi ki bu cümleyi de atalarımıza kurdurtan yine engin hayat tecrübeleri. Ölüm bizim inancımıza göre, eğer kişi çok günahkâr değilse, sonun da cennet mükafatı da olan yüce bir sondur. Ama birimizin evinde şayet akıl noksanlığı olan bir akrabası varsa, vay onların haline, onlar her gün ölür her gün dirilirler. Oğlu ya da kızı her kimse insan kimsenin içine çıkamaz olur. Tabi ki delilik, ya da akıllılık, insanın elinde olan bir durum değil, her şey Allah’ın dilemesi ile olmaktadır...
’’Öfke ile kalkan zarar ile oturur.’’Geçmişte böyle bir şey mutlaka yaşamış ki dedelerimiz bunu söylemiş. Kendi hayatınıza da şablonlayarak değerlendirin. Arabanızla giderken sizi taciz eden bir şoföre küfür ettiniz, o da sinirlendi size küfür etti, haydaaa ’’al başına belayı’’ Ne yapacaksınız alttan alacaksınız çoğu zaman, çoluğunuz çocuğunuz var değil mi? Yumruk yumruğa kavga etmek, birbirine silah çekmek, her zaman hanenize zarar olarak yazılır. Yine bunun ile ilintili olarak’’İte dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak daha iyidir’’
’’Su uyur düşman uyumaz’’ Su Rabbimzin biz insanlara en büyük nimetlerinden biridir. Göl ve ırmak suları genellikle sakin olurlar, onların durumu, sakin bir uyku hali gibidir; ama gel gör ki düşmanlarımız, ne gece ne de gündüz ülkemize ve insanlarına kötülük yapmaktan geri durmazlar, onun için Türk Milleti olarak her zamankinden daha uyanık olmak zorundayız, yine bunun ile ilintili olarak’’Tarih tekerrürden ibarettir’’ Hiç ders alınsa tekerrür eder miydi?
’’Damlaya damlaya göl olur’’Tasarruf tasarruf yine tasarruf, har vurup harman savurarak insanların birşey sahibi olduğu görülmemiştir. Aynı zaman da ’’Ayağını yorganına göre uzatmak’’da insanın birşeylerin sahibi olmasını ve daha önce sahibi olduklarını da korumasına vesile olur. Bu komuda ifrat ve tefritten kaçınmak ve iksinin ortasında bir yol tutturmak gerekir...
Bazı insanlar vardır ki, dünya da insanlara yapmadıkları kötülük kalmamıştır. İsimleri mi o İkinci Dünya Savaşı’na sebep olanlar, diğer milletleri enayi sanıp emperyalist devlet olarak tüm dünyayı sömürenler ve onları devlet başkanları, Müslümanlar ve diğer tüm insanlara eziyet edenler. İşte onların hepsinin ’’Ahirette on parmağımız yakalarında’’ artık ne sayarsanız sayın’’Alınlarının ar damarları çatlamıştır’’
Bazen böyle istemediğiniz bir olay gelince başınıza’’Başınızdan aşağı kaynar sular dökülür’’adeta, ne yapacağınızı şaşırırsınız. Birisini ikna etmek için’’Bin dereden su getirirsiniz’’ bazen de yine de karşınızda ki ’’Ayak diretir’’de diretir...
Bazı insanlar vardır, ’’burunları kaf dağındadır’’ kendilerinden başka kimseye değer vermezler. ’’Alçak dağları ben yarattım, yüksekler babamdan miras kaldı’’havasındadırlar. Oysa Dünya’nın ’’Sultan Süleyman’a bile kalmadığı’’aşikârdır...
Bazı yerde susmak ve dinlemek konuşmaktan daha etkili olur işte onun için ’’söz gümüş ise sükut altındır’’der büyüklerimiz. Bunların hepsini ’’Kulaklarımıza küpe’’yapmalıyız kanımca...
’’Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’’ demiş Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’de...
Son olarak diyorum ki ’’Söz uçar yazı kalır’’Sevgi ve saygılarımla...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.