- 406 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bazı Sırlarınız Kendinize Kalsın
Yetmişli yıllar geldi çattı, yeni yeni delikanlı olmuşuz. Başarısız bir Ortaokul hayatından sonra liseye zıplamışız. Akrabalar konuşuyor; lise zordur, çok çalışmanız lazım falan filan. Bizim bu laflar bir kulağımızdan giriyor, öbür kulağı tıkamadığımız için, son sürat çıkıyor.
Lise 1’e başladık, biraz zor geldi baştan, büyümüşüz olgunlaşmışız, tantana gırgır, şamata ne ararsan var sınıfta. Sene sonu karneyi bir alırsın üç tane zayıf. Derken ikmal imtahanları; millet bisiklete binsin, kız peşinde koşsun, sen ha babam de babam ders çalış. Arada ders kitabının arasında, Red Kit, Teksas, Tommiks çalış; ama onlardan soru sormuyorlar ki. Teksas Tommiks’den bir sorsalar bilmediğim tek soru, Tommiks’in hangi tarih de yüzbaşı olduğu; yoksa sevgilisinin adını, Kulver Kalesi’nin kumandanı kim, Konyakçı ile Dr Sallaso kim yeminbillah hepsini biliyorum...
İkmal imtihanlarında üç arkadaş gümledik. O sene sınıf tekrarı; Levent, Tayyar bir de bendeniz. Beklemeli diyorlar bizim gibi tiplere, sınıfı geçeriz diye beklerken, lise 1’de bekleyenlerden olduk iyi mi...
O yıl sigaraya başladık, bilardoya başladık, masa tenisine başladık, basket maçlarına gitmeye başladık. Sınıf da kalmanın faydaları saymakla bitmezmişde haberimiz yokmuş. Derse giriyoruz çıkıyoruz, doğru bilardoya, masa tenisine ya da kız peşine, ara da peder bey dükkana çağırıyor gel yardım et diye; o zaman işler iyi nisbeten.
Tenefüslerde bir gülüyoruz saçma sapan şeylere sormayın gitsin. Birinin tiki var gül, kantinde biri sosisli yiyor gül, hocanın biri okulda öğrenci ile masa tenisi oynuyor gül, eve git televizyonda Ferhan Şensoy’un skeçlerine gül, ertesi gün esprileri arkadaşlarına telif ücreti almadan sat. Biri gelse dese oğlum niye gülüyorsunuz, bun da gülünecek ne var?Cevap yok...Ya da bir kahkaha bir kilo pirzolaya bedelmiş, biz de öğle yemeği yemedik, yani açız ondandır hocam diyesimiz geliyor...
Levent Uludağ Gazozunu almış eline, sallayıp ağzını kapatıyor, fıssss sesler, sinek ilacı gibi, ona da gül. Basket maçlarına git, Ankaragücü’nün amigosu Hüsnü’nün hareketlerine gül, daha o zaman Abdullah Gül piyasada yok...
Anlattık anlattık durduk bunları zamanında çocuklarımıza. Orta Okul’da hep ikmale kala kala geç, sonra lise de kal, dört sene de bitir liseyi. Şimdi çocuk yazılıdan bir zayıf aldı mı kızamıyorum kerataya; sen toto gibi karne getiriyormuşsun baba, bak ben ne sınıfta kaldım, ne de ikmale kaldım deyip sıyrılıyor işin içinden. Siz siz olun yakınınızda olsa her sırrınızı herkese açmayın, bazıları kendinize kalsın...