- 1639 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SEVGİNİN ACI YÖNÜ
SEVGİNİN ACI YÖNÜ
Değerli okuyucular;bildiğiniz gibi hep toplumsal sorunlarla sizlerin huzurunuzdaydım.Bu defa genelden özele kayarak,özel bir konudan geneli irdeleyeceğiz.Bu bahsini ettiğim özel sorun:Sonu olmayan,gittikçe kökleşip heykelleşen bir karşılıksız aşk sorunudur.Yüksekova gençliğinin yüzde sekseninin karşılıksız sevgiyle yaşamlarını sürdürdüğüne hepimiz şahit olmuşuzdur.Benimde çok yakından şahit olduğum bir çok karşılıksız sevgi var,bunlardan birini su yüzüne,gençlere örnek olsun diye çıkaracağım.Bu şahit olduğum karşılıksız sevgilerin içinde birinin peşini özenle bırakmadan ve o karşılıksız aşkın iki mektubunu sizlerin huzuruna çıkarmak istedim.Bu mektuplarda dört yıllık karşılıksız bir sevgi yolculuğunun sonu hep hüsrana uğrasada yine hedefinden hiç vazgeçmediği vurgulanmıştır.Sevgili okuyucular;biliyorsunuz ki gerçek sevgiler kolay kolay bulunulmaz ve bulununca da vazgeçilmezdir.İşte gerçek bir sevginin nasıl olduğunu aşağıdaki mektuplarda anlıyacaksınız…
BİRİNCİ MEKTUP:
(Selam…
Seninle konuşabilme imkanlarımı(telefon,yüzyüze)hep imkansızlaştırdığın için böyle bir yola başvurdum.İlk önce bu yazıda düşüncelerimi,duygularımı,hatalarımı ve sonu olmayan sonsuz sevgimi anlatacağım.Yazı yoluyla mümkünü olduğunca her şeyi kaleme alacağım.Üç sene önceye dönmek istiyorum,seni ilk gördüğüm seneye,hayatımda yeni bir renk oluşan seneye,sevgi senesine,bununla beraber azap senesine dönelim.Senin o zamanlardaki yabancılık ruhunla,kendine güvenin ve ağırbaşlılığınla içimde beğeni,hoşlantı kıpırtısını büyük ve ihtişamlı sevgiye dönüştürdü.Onu bir tarafa bırakarak benim geniş düşünmeden sana karşı yaptığım bazı hatalarım olmuştur.bu sene içerisinde sadece sesini duymak için evinizi aramam elbette doğru değil lakin bazen insan kendi benliğine dahi sahip çıkamıyor.Birde bugüne kadar kalkıp kimseyi seni ayarlamak için aracı kullanmadım.Yani anlıyacağın; bugüne kadar hiç kimse beni sana getirmedi,beni bu karanlık kuytu yerden çıkarıp aydınlığa sürüklemedi.Bugün oturup her şeyi düşündüm.Düşününce; geçmişi hatırladım,hatırlama denildimi geçmişe ait her şey insanın aklını yoklar.Benim aklıma gelen hatıralarım ise sen ve seninle olandı.İşte ben şuan o hatıralarımın zenginliğiyle avunuyorum,sen olmazsan bile karşımda ,hatıralarımı senin hayalinle tekraren yaşıyorum şimdi.Bugün anladım ki sevgi;onurlu bir isteğin bütünleşmesiyle bir insanda buluşup mutluluğu bulmaktır.İşte sevgi;onurlu bir istek ve inancın doğruyla düz oranda buluştuğu noktada takılıp kalır.Ben eminim ki doğru bir insanı onurlu bir istek ve inançla sevdim,bundan asla vazgeçmeyeceğim.İsteklerimin ve tutkularımın amansız savaşı beni hep sana ve seninle ilgili düşüncelere boğuyor.Unutma ki her şeyin heryerde tek kurtuluşu birlikteliktir.
Aşk;kaçışla beraber başlayan,biri kaçarken diğeri kovalayandır.Yüreği yaralı olanların,sevdası için hayatını veren,insanın ömür boyu sığındığı bir sığınak,kendi aklında hayalle kurduğu bir gerçektir.İşte böyle bir aşkın heycanını tekraren yaşıyarak,kırık duygularla her şeyi senin için yazıyorum. seni görünce her yer berrak bir aydınlık içinde,heryer sadece benim için aydınlanmış gibi.Mutluluktan ellerim titrer,yüreğim daralır aşkım simanın büyüsüyle kökleşiyor.Sende görüyorsun ki heryerde sevmek ve sevilmek kolkola geziyor,ne yana baksak sevginin ve sevebilmenin izi var,nereye baksak aşk.Sadece hayatın duyulmayan çığlığı olan sevgi ve aşk geziyor heryerde.Buna paralel olarak sen benim üç yıl öncede,bugünde,yarında yanılmadığım,inandığım ve değişmeyecek olan tek gerçeğimsin artık. senin hayatında aşk adına kim olacak?Senin sonun nasıl olacak?Bu aşk,bu yanlızlık,bu sonu görünmeyen umutla bekleyiş nereye varacak?Bu ve buna benzer bir sürü soru işaretleri kalmış aklımda ama cevaplar ne olursa olsun ben inancımla kendime çizdiğim bu onurlu yoldan hiç vazgeçmeyeceğim.Belki bizi birbirimize uyuşturmuyorsun ama ne yazık ki hayatta uyum ve uyumsuzluk arasında gidip gelen bir salıncak değimli? O zaman bizim için önemli olan uyum ve uyumsuzluğu aramızda kaldırarak tek bir ahenkle beraber tek bir uyum yaratmalıyız,bununla beraber kalıcı bir sevgiyle aşk olmalı. Bak;ne kadar benden uzaklaşsanda ,kaçsanda;böyle yaparak benim için akan bir hayat,mutluluk pınarına dönüşüyorsun.Başka bir değişle kaçışınla beni kendine kenetlediğini bilmiyormusun? Böyle yaparak benim içimi ısıttığınıdamı bilmiyorsun? Telefonlarını kapatarak çabamı arttırdığınıda mı bilmiyorsun? Sen ne yapsanda bu aşk kaçınılmazdır benim için ve buda hep aklında bulunsun kaçmak çözüm değil, çözümsüzlüktür bunu hiçbir zaman unutma.Şimdi sensizliğin,sensizlik ve dipsiz derinliğini,yalnızlığın yakıcı acısını üç yıldır tüm ruhumda hissediyorum.Bu acı duygusal bir acıdır.Çünkü bu acı aşktır.
Duygularım,isteklerim,kişiliğim,dertlerim,sevgim,aşkım? Bunlarla beraber yanıtlanmamış bir sürü soru ne yaptık? Ne yapıyoruz? Ne yaptım ben? Ne yapıyorum? Dokunsam kırılacak ince duygular,şiddetli bir ağlama isteği. İçimde kabaran bir mutluluk dalgası, bu dalganın sıcaklığı.Ateş düştüğü yeri yakar derler,beni yakan bu ateş giderek büyüyor ve bu ateş kimin umrunda ki.Ben bunların hepsini unutmamak için,tüm olup biten duygularımı hatırlamak için yazıyorum.
bu yazdıklarım gittikçe şekillenecek,sayfalar dolacak,arkasından bir tane daha,sonra bir tane daha.İşte sevgime,aşkıma tanıklık etmiş,yalnızlığımdan fışkıran kelimeler,bütün yazdıklarıma ebediyen tanıklık etmek için sayfaları dolduracaklar.Yazacağım,senin hiçbir zaman bilmediğin yüreğimi dökeceğim sana.Kelimeleri sayfalara geçirerek güneşin aydınlığı gibi aşkın aydınlığı,yüreğimin derinliklerindeki saklı üzüntü, acı, özlem, aşk dolu koyu duyguları yazacağım.Ama sana bunu da yazmak istiyorum; bugüne kadar hiçbir kız kanımı kaynatmadı,hiçbiri senin gibi zayıf yüreğimi titretmedi.İşte senden vazgeçemediğim bazı unsurlarda bunlar. Bu acılarımın, tasalarımın, karşılıksız sevginin oluşturduğu dizeler,bu keder,bu aşkın destanı,bu tutsak ruh,bu aydınlık,bu karanlık,bu sabır,bu çaba,bu keşkeler,bu uğraşlarım bu acemice sözlerim sadece ve sadece senin için .İnan bütün bunlar kutsal olan aşkımın sahibi olduğun için sanadır.Sana bunu da söylüyeyim hiçbirşey ama hiçbirşey engel olamaz bu divane aşkıma,bu ihtişamlı sevgime,bu direnişime sen bile dahil.Sen bunların aksine engel değil ancak aşkıma güç verip kökleştirirsin.Ne yazık ki hayatım böyle olunca yüreğimi yaraladın,yüreğime ateş düşürdün,Ama keşke ömrümden günler böyle ezik bir yürekle geçmeseydi.Fakat her şeye rağmen bu aşkla hayat yaşamaya ve yaşatmaya kurgulanmış gibi.Şimdi kırık bile olsa bir ümit var içimde, bu ümitle beraber sevinç var içimde,bu sevinçle yaşıyorum şimdi.Sadece senden aşkıma karşılık verip karanlıklar içindeki ruhumu aydınlatmanı istiyorum.İşte beni yakan bu aydınlık günde bile soluğumu kesen karşılıksız aşktır. İşte benim aşkımın doğal, kuvvetli ve daimi olması, inanç düzleminde kutsal ve gerçek olmasındandır.Yüreğimi,kalbimi ve ruhumu tek kalıba sokmuş olan aşktır.İşte bu mukaddes aşktır her şeyim.
Son olarak seni sana anlatmak istiyorum.Öncelikle çok güzelsin.Gözlerin kara usul usul derinden bakışların var. Bakışın kendine güvenenlerin bakışı,duruşun kendinden emin olanların duruşu,bilgili ve azıcık kibirli bir görünüme sahipsin.Kendini öven gülümser tonda yanaklar,vezinli bir burun.Bazen alnına getirdiğin bir tutam saç, geniş olan alnını süslüyor.Açık alnın,aydınlık yüzüne çok yakışmış.Bazen hafif dalgalı,bazen örgülü, bazen düz ve parlak renkte bir saçın var.Açık kumral parlak örneksiz bir renk tonu.Gözlerin ise kendi renk tonu ve saçlarınla denk.Gözlerin uzaktan sürmeli gibi gözüküyor,kirpiklerin uzun,kaşların ince kalemle çizilmiş gibi, her şey beyaz olan teninde,yüzünde bir ahenk içinde.Parmakların ellerinle tam uyumlu gözüküyor.Yüzün aydınlık,her şeyle uyumlu bir yüzün var.Gözlerinin derinliğinde bir coşku ifadesi var.Aynı zamanda geçmişte yaşadıklarından dolayı ve onlardan çıkardığın dersle sağlam adımlar attığın için gözlerindeki coşkuyla beraber bir keder ve pişmanlık var.İşte senin doğal güzelliğin uzaktan gözlerimi kamaştırıyor.Kendini hemen ele veren bir güzellik var her şeyinde.Şimdi sen söyle bakalım; bu gibi duygularla, bu gibi güzelliğe aşık olmamak eldemi? Ve senden niye vazgeçemediğimi anla artık.Senin ihtişamlı güzelliğinde bunu tam imkansızlaştırıyor.Sanki güzelliğin masallardaki anlatılanlara benzer,sanki masallardan kaçmışta karşıma çıkmış gibisin.
Bu yazıya karşı tavrın ne olursa olsun ben eğer bu kutsal aşkı Allah’tan(c.c) dilemişsem bundan da hiçbir zaman vazgeçmem.Ve hergün seni tekraren diliyorum Allah’tan.Yazdığım tüm satırları anlaman ve inanmanı istiyorum.inanmadan hiçbirşey anlaşılmaz,ayrıca inanmadan hiçbir amaç olmadığı için öncelik inanmak olmalıdır.oraya gelipte senin bulmak, sinirli bakış ve ters tavırlarından dolayı konuşma durumu söz konusu olamaz benim için.Eğer yüzyüze konuşabilme gibi bir imkan olanağı oluşturursan sevinirim.İşte benim ruhumdaki,benliğimdeki kanıksayışlarımın temelini oluşturanlar bunlar.Senin yazı hakkında ne düşündüğünü bilmiyorum.Belki saçmalık zanneder,belki de basma kalıp takvim yaprağı gibi okur geçersin.Ama bunların,bu yazdıklarımın benim için hayati önem taşıdığını unutma.Daha fazla uzatmaya gerek yok,yeterince kafanı ütülediğimi biliyorum.Bu saatten sonra ızdırapla geçiştirdiğim sevgimin kutsallığını yaşıyarak heran seni düşünmekteyim.Yanlızlığa isyan edercesine delirdiğim bu vakit bile senin düşlerin beni zapteder.Bundan sonra ne susarım nede gönlümdeki sesi susturabilirim.Seninle yeniden bu diyara düşmüş gibi oldum ama beni hep bu yolda yalnız bıraktın,ellerimi hep boş bıraktın.İşte bir yanımda sensiz karanlıktayken bir yanımda da senin aşkın olması beni dipdiri ayakta tutuyor.Ruhumun,kalbimin ve benim refahım senin elinde olduğu gibi benim sonumda sen olacaksın.Neyse daha fazla uzatıp seni sıkmak istemem.Herşeyim ama her şey sana bağlı,senin elinde olduğunu sakın unutma.
Artık seni korkak ve kilitli vicdanınla baş başa bırakıyorum.
Kal sağlıcakla…)
İKİNCİ MEKTUP:
(Merhaba...
Yine mektup deyip kızabilirsin ama beni anlamanı isterim,sana ulaşamadığımdan tek çarem bu oluyor.Bundan dolayı anlayışla karşılamanı isterim.Her defasında farklı bir konuya değiniyorum.Belki sen içeriğinde ki farklılığı değilde aynıyetini anlıyorsun fakat her cümle birbirinden farklıdır ve her biri farklı bir şeyi anlatıyor. Kalem elimdeyken ve işin sonu sana bağlı olurken,senin hakkında yine yazmak geldi içimden.Seni düşünürken aklıma gelen tekşey;senden ayrı kalışım ve bu ayrı kalış beni çok derinden etkiliyor.Bu yolculukta seneler geride kalmışsada içimden hiçbirşey eksilmedi ve içimdeki duyguların büyüklüğü,manası daha da kökleşiyor.En son konuştuğumuz da derin derin içinin güzelliğini yansıtan konuşman hiç aklımdan çıkmadı.Bu son konuşmamızdan bahsederken seninle yüzyüze konuştuğum anların hepsi gözlerimin önünden geçiyor.Keşke zamanı geriye döndürebilsem ve geriye döndüğümde hep orda kalıp aynı anı hep yaşasaydım.Yaşayıpta mutluluğun en ücra safasına ulaşsaydım,gözlerinin içine bakarak.Ama ne yazık ki geriye dönmek imkansız olduğu için bu mutluluktan bile mahrum kalıyorum.Hani seninle en son konuştuğum anı hatırlıyorsan,biraz o andan bahsetmek istiyorum.O gün saat 15:00 civarında seninle konuşurken;kulağımda ve ruhumda çınlanan ağır tondaki sesinle beni deneme,kendine zaman kazanmak istercesine beni sorguya çekip olağan şeyler üzerine benden hesap soruyordun.Ve ben o senin bunca sene şimdiye kadar hiçbirşey anlamadığını anladım.Çünkü inanmadan anlamak,anlamak değildir.Öncelik inanmaktır,inanmalısın ki anlıyabilesin.bunu daha öncede açıklamıştın sana.Onun için bu inançsız direnişini anlamsız buldum kendimce.Bu seninle son konuştuğumamı ve anı ölümsüzleştirmek için ‘‘Sevgime Direniş’’ diye bir şiir yazıp kendi siteme ekledim.Yaşadığım sürece o hep orda kalacak.Umarım sana karşı aşkımı ölümsüzleştirdiğim için bana kızmamışsın.Belki benim hakkımda boşu boşuna kendini yoruyorsun diye düşünüyorsundur lakin bana düşen,bu sevgi ölçüsünü zedelemeden aşkın ne büyük şey olduğunu düşünüp düşünüp ölümsüzleştirmektir. Hernekadar ölümün ve cinnetin ötesinde bir acıya uğratmışsanda beni sana her şeye rağmen hak veriyorum ama kendimide haksız bulmuyorum.Biz çok şeyi bildiğimizi sanırız halbuki en bilmediklerimiz bildiklerimizdir.Ben seni benimsediklerinle değil benimsemediklerinle biliyorum.Bu benim için çok büyük bir eksiklik bence.Bunu adım gibi biliyorum ki;şimdi sen yine sana olan sevgimdeki davaya bağlı kalma mücadelemden vazgeçmeyi arz edeceksin! Ama inan senin dediklerini yapmama gibi bir taarruzum olmaz lakin bu arzın benim hayat anlamım olduğu için bunu kabul etmeyip gerçekleştiremiyorum.Benim yaptığım düpedüz aşıkane cephesiyle ruhuna bir baskı tecavüz politikasımı? Yoksa dünya çapında bir davanın aşk ve sevgi nakışı içine bağlı büyük bir mutluluk savaşımı?
Bence benim sana karşı yaptığım,yüzde doksandokuzuyla bir sevgi ve aşk mücadelesi ancak yüzde biriyle senin haklarına gasp ve baskıdır.İşte bu yüzde bir senden dolayı beni çok büyük bir sıkıntıya düşürüyor ama ne yapayım seni düşündüğüm kadar kendimide senin için düşünme kanısına vardım.Yani bu durumdan dolayı kendimide daha çok düşünmem gereklidir.Hani ilk başta dedim ya her cümle birbirinden farklıdır.Onu biraz irdelemek istiyorum.Şuan yazdıklarımı okuyup düşününce kelimelerimin üstünde bir iklim var;oraya sığınmalısın! Kelimeler ve cümlelerimin havasında bulutlar gibi örülüp çözüldüğü iklimde,sessiz ve duygulu bir şekilde sadece ve sadece sevgimi düşünmelisin,düşünüpte inanıp anlamalısın.Ben hep,hergün biraz daha koyulaşan senden ayrı oluşumumun kederinin loşluğu içinde sürünüp gidiyorum.Bundan dolayı dünya benim gözümde hergün biraz daha karanlıklaşıyor.Yani dünler bugüne göre bana daha aydınlıksa demek ki yarınlar bu gidişle sefil bir karanlık yaşam bekliyor beni demektir.Şuan fikir konforuyla baş başayım.Fikir konforu derken fikir çeşitliliğinden bahsediyorum.Yani birincisi hakikate bağlı fikir,ikincisi başı boş fikir arasında gidip geliyorum,sebebi ise sana hakikatlerden hakikatlerini yazmak istiyorum.Senin hakkında olur zannetiklerimden olmazları,olmaz zannettiklerimden olurları tahmin etmeye çalışıyorum.Gayem her türlü davranışına karşı hazırlıklı olmamdır.Bilirsin ki duygu düşünceden önce gelir,o gelince de akıl ölçmeye başlar,her şeyi ani olarak idrak eder.Ondan sonra biriken düşünceler dilimizden çıkıverir.İnan sana yazdıklarımın hepsi kalbimin derinliğinden dürüstçe çıkan sözcüklerdir.Bilirsin ki bir insanda hata veya bir insanı anlamsız bulmanın hududu sonsuzdur.Onun için bende hata arama veya bir eksiklik görüyorsan söylemeni isterim.İnan ; sana karşı kalemimin öfkesini zorla tutuyorum yoksa bende senden dolayı açılan çok yara var,ben o yaraları daha fazla derinleştirmek istemediğimden,düşüncelerimin ve kalemimin öfkesini tutuyorum.Benim için öfkesiz fikir ne kadar acıklı bir manzaraysa, fikirsiz öfkede o nisbetle merhamete layık bir levhadır.Buna bağlı olarak geniş düşüncelerimle sana öfkesiz bir yazı yazmak istedim. Çünkü seni incintmek gibi bir niyetim olmadı,öyle bir niyetim olsa bile Yüce Mevla bozsun..Neyse gayemden fazla uzaklaşmadan öze dönmek istiyorum.Şuan hayatım çetin bir imtihan ve tecrübe meydanında geçiyor, ömrümü en sert hakikatler ve tecrübeler arasında geçiriyorum.Bu en sert hakikat senin benden uzaklaşman,tecrübelerim ise gerçek aşkı inanarak anlamak ve inanç doğrultusunda şuan severek yaşamımı sürdürmektir.Ne pahasına olursa olsun senden vazgeçmek gibi ufacık bir düşünce bile geçmedi içimden,geçse bile böyle bir şeyin dört yıl aradan sonra olması saçmalık olur.Çünkü artık kökleşmiş bir düşünceyi silip atamazsın.Belki senin için kolay gibi görünebilir ama benim için unutmak,vazgeçmek,sensiz kalmak imkansız .Umarım bu imkansızlıklarımın imkanlarını bulup bazı imkanlar sunma gibi bir düşünceye sahip olup beni üstünkörü karanlıktan kurtarırsın.Şimdi sana ulaşmam veya sende mutluluğu bulmam gökyüzünde mutluluğu aramak gibi bir şey olarak görünüyor.Dürüst,gerçek ve samimiliği kalbimde,gözlerimde taşıyorum. İnanç dolu sevgimi yazıyorum sana,kalbime sonsuz sevgimi kazıyarak hemde ykken var olmuş bir mutlulukla. Şimdi her nekadar acıyorsa kalbim,bu aciniyeti dile getirmeden sade bir metinle sana çiziyorum harfleri, ruhumun derinliğindeki güzelliği andırarak.Unutma ki;birliktelik benim için olmazsa olmazlardan ama düzeni yoksa sevgimizin ve birde inançsız bir sevgiden çaptan düşmüşsek ve en önemlisi yaşamın ürkütücü ihtişamına kapılmışsak işte o zaman,bilmiyorum yaşamak çok ağır gelecek bana ve sana.İşte her türlü karamsar olanağı olanak edinirken her şeyde bir çözüm bulmak gerekir ve şuan sen bana ne kadar zor bir olanaksan bile bu zor olan olanağın içeriğinden kolaylığı bulmaya çalışıyorum.her türlü keder ve ızdırabı göze alarak geleceğimi şimdiden saptıyorum senden dolayı.Seni her görüşüm,sesini her duyuşum sana yazmaya sebebtir ve sana her yazı yazışımla kendimi iyi hemde mükemmeliyetin derecesinde huzurlu hissediyorum. Her ne kadar çekilmez acılar yaşatsanda bana,her ne kadar senden ayrı olsam bile yine seni heran merak ediyorum.Seninle,sensiz olan seninle hayatın gerçek yüzünü,acı ve dert dolu yüzünü,düşüncelerin doğruluğunun kanıtlama yüzünü tecrübe edinip öğrendim sayende.Yinede benım için senden gelen acı diye bir şey yok çünkü senden gelen acı duygular bile tatlılaşıyor.Anlıyacağın senden gelen acı ve olumsuzlukların rengi bile değişiyor.Dönüşü olmayan bir yolda olduğumu biliyorum ve biliyorsun,ondan dolayı yolumdan dönme gibi bir niyetim de yok,belki bu yol yorucu,tatlı olan acıların çektiricisi,dert yolu olabilir ama bu yolun sonu sen olacağın için her şeye katlanacağım.Bu geçen zamanda karşılıksız olan sevgime çözülmeyen düğümler oluşmuş,bu düğümleri ben çözemedim ve çözmemede imkan yok.Bu düğümlerin çözülebilimesi için anca sen ve senin gücün gerekli,anca sen çözebilirsin bu düğüleri.Bu düğümlerin çözülebilmesi için seni ömrümün sonuna kadar bekliyeceğim.Gene çok uzattığımı,seni okuma açısından ve ruhi açıdan sıktığımı biliyorum.Neyse bu yazımada burada son vererek seni sevgiye,birlikteliğe ve seni sonsuza dek bir aşk yolculuğuna tekraren davet edip hep sağlıcakla kalmanı temelli ediyorum… )
Değerli okuyucular; işte yukarıdaki mektuplarda okuduğunuz gerçek metinlere bağlı kalarak, her ne kadar karşılıksız sevgiler yaşıyorsanız da bu sevgilerin peşini bırakmayınız.Çünkü gerçek sevgilerin neden olduğu aşklar kolay kolay bulunulmaz.
Değerli olan zamanınızı işgal ettiğim için affınıza sığınarak saygılarımı sunarım…
TEKİN TORSUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.