- 923 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İçsel
Bir şarkının dinginliğine bıraktım kendimi. Söylenesi kelimeler çoğaldı dilimin ucunda. Hangi yöne baksam buğulanan gözlerim, hangi yolda yürüsem tökezleyen adımlarımla. Aşk anlatılmaz diyor çok bilenler. Bense bildiğim ne varsa unuttum öyle laf olsun diye de değil. Unuttum anlatacak kelimeleri, kelimeler unuttu neyi anlatacağını.
Yıllar önce bir dergide bir öğretmenin yazısında okumuştum;
’Aşk kendini silmek demek değil miydi?
Yırt bu fotoğrafı... Unut. ’ (ömer karayılan/ yangında ilk unutulacak yazı)
Silemediğim ’silmek’ kelimesiydi, takıldı düşüncelerim orada. Çok bilenler kızıyor kendin ol, kendini devredersen devrilirsin diye uzayan cümleler. Bir olmak tek olmak aşkın içindeyse eğer ’silmek’ e yanlış yerden bakıyorum, bakıyorlar. Silmek devrimci bir eylem olmalı ( her yol devrim :) ), devinimden gelen, devrilmeye meyilli silinmeye meyilli. İkinci adımı devinimle yeniden ayağa kalkıp yapılanan, silmekle yok olmayıp yeni bir hâl içinde bir olan... Bir aslında bir midir, ikinin devinimi midir düşe kalka dimdik doğrulan. İster sayı olsun, ister... Sıfıra takıldım şimdi de ... Ah.. Döngüsel bir şekilde başladığı yere geri gelen noktalar... İster sayı olsun, ister ...
Aşk diyordum ... İnsanın en önemli refleksi, iç güdüsü hayatta kalmaya çalışmakmış, varlığını devam ettirmekmiş ... Aşkta bir olmaya çalışan insanın o ilk tepkileri gibi. Yok olacağı düşüncesiyle kendi sözünü karşı tarafa geçirme çabaları, tripleri, korkuları, ben demeleri ... Kahvemi de unuttum soğudu yine toparlanmıyor beynimin içinde gezinenler, tam şunu söylemem gerek derken azıcık dalgınlıkla uçup giden, şarkıya eşlik edip dans eden harfler gibiler ...
Susmalı, dinlemeye devam etmeli... Bazen müziği, bazen kendini, bazen kuş cıvıltısını, bazen yağmuru, bazen ...
Not: Dinginliğine kapıldığım şarkı; Mahmut Çınar & Nil İpek - Eski Bahar Şarkısı ( Sen Oku)
nigar baran