- 552 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Batıcılık başka,Batılılık başka şeydir.
Son günlerde AB süreciyle ilgili bir sıkışma,karşılıklı "sıkıştırma" hali yaşamaktayız.
Dolayısıyla "gerginlik" katsayısı yüksek bir hal ve gündeme de "Şanghay" dahi girdi.Şehir olarak değil,"Şanghay Beşlisi" olarak tabi ki.
Ben,Batıcılığı,Batının kötü bir taklidi ya da kopyası olarak düşünürüm;Batılılığı ise ta Tanzimatla başlayan bir "süreç" olarak görür ve değerlendiririm.
Ülkemizde şu an Batının "tercihlerinden" dolayı,onlara bir "öfkenin" oluşmasını anlarım ama bu bunu kabul etmek anlamına gelmez.
Ben her şeye rağmen,Batılılığı bir değerler bütünü olarak görür;bunun ülkemizin hayrına bir yol olduğunu düşünürüm.
Şanghay Beşlisinin ise çok sağlıklı bir yapı olduğunu kabul etmem /edemem!Halen tek parti diktatörlüğünün hüküm sürdüğü Çin’den demokratik anlamda alacağımız bir "değerin" olmadığını düşünmekteyim.Mesela Kanada’da çoğulcu bir yapı ve toplum gittikçe zenginleşirken,Çin daha yakın bir zamanda (1997 ) Tibet dilini,Tibetlilerin iyiliği için yasaklıyordu!Uygur Özerk Bölgesi ise ayrı bir trajedidir.
Ama salt Çin malı ise murat edilen bu başka tabi ki!
Ayrıca dünya "tek kutuplu" ve "çok aktörlü" bir yapıya doğru ağır da olsa yol almakta.Bu bağlamda AB de bir aktördür,Şanghay Beşlisi de, BRIC ülkeleri de...
Bunları birbirinin "alternatifi" olarak görmek yerine,bir "arayışın" yansıması olarak okumak/anlamak daha sağlıklı olacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.