- 1183 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Öğretmenlik üzerine kısa gözlemim
Bir güne sığmayacak ve asla sığmaması gereken ve bir ömür boyu beşikten mezara kadar hayatın her anını kuşatan ve inancımızın temel direği "oku" emrini yüreğinde hisseden her bir kulun/kişinin/öğretmenin/öğretenin/öğrenenin; sadece anılması gereken bir günü olamaz.İnsan her anında eğitim kapsamındadır.Herkes bu kapsama alanına dahildir.İnsanın hareket noktası inançlarıdır.İnançlar şekillendirir her bir şeyi.İnançlar geleceği planlar ve inançla geleceğe hazırlıklar yapılır.Ben onun için sadece bu bir günde yapılan göstermelik söylemler ve etkinliklerin ve sadece güne dair söylenen beylik konuşmaların havada kalacağı düşüncesiyle böyle bir kutlamayla bu günün anlam kazanacağı düşüncesinde değilim.Ya da bağlı olduğu sendikasının davetiyle ki;(artık günümüz davetlerinde tek düşünce oturup bir iyice karın doyurmaktan öteye geçmiyor) bir araya gelip,göz taraması yapılarak,etrafta kim var kim yok diye bakışmaların eşliğinde yapılan lafı güzafların da,bu günün anlamını kurtaracak fiillerden olmadığını da söyleyebilirim.İnsanı ruhen kuşatmayan ve hayatının her noktasında sarmayan bir idealin olmadığı her kalıp bence göstermelikten öteye geçemez.İnsan ruhen yaşar.Ruha hitap etmeyen ve gönül bağını kuvvetlendirmeyen hiç bir şey esaslı olmuyor.Mesele topluma şekil verecek, hassasiyetli,önemseyen sahiplenen düşünen ve düşündüğünü yaşayan sorgulayıcı kişilikli insan merkezli bir eğitim tatbikatı ile öğretmenin gerçekten kıymetlendiği/kıymetlendirildiği bir ölçütü/uygulamayı hayata geçirmek ve topluma güç katacak güzelliklere yer açmaktır.Öğretmenlik gönül mesleğidir.Para mesleği hiç değildir.Hele sazlı sözlü eğlenceler bana uymaz.Bu vesileyle bana eski kafalı yada eski düşünceli diyebilirsiniz lakin bugün toplumda;alabildiğince çelişkiler/muammalar/sarsıntılar/manevi boşluklar vs.hep değişik garip olaylar yaşanıyorsa ki;yani kısaca sokak:"bu eğitimin o ülkedeki canlı bir göstergesidir"...yusuf erdoğan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.