- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİMDİ “MİLLİ BİRLİK” ZAMANI
ŞİMDİ “MİLLİ BİRLİK” ZAMANI
Dr. Sadık Özen
Son yıllarda, özellikle 15 Temmuz “Feto Kalkışması” ndan bu yana ülkemiz gittikçe artan sıkıntılar içindedir. Yaşanan siyasi tartışmalar ve terör saldırıları yoğunlaşmış bulunuyor. Bunlara ek olarak; güney komşumuzda yaşanan iç savaş ve buradan ülkemize yansıyan olumsuzluklar da önemli sorunlarımız arasında bulunuyor.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi; ABD ve AB ülkelerinin; devletimize karşı son dönemde izledikleri gittikçe artan baskıcı siyasi tutum, ülke yönetimi ve halkımızda geleceğimiz açısından büyük huzursuzluk yaratıyor ve endişelere neden oluyor.
Bir taraftan da; toplumda rahatsızlık yaratan, akıl, mantık, din, iman, ahlak ve insani değerlerle bağdaşmayan görüşler ve buna bağlı uygulamalar ağırlık kazanmakta. Bir taraftan terör olayları ile mücadeleye çalışılırken, diğer taraftan kadınlara karşı işlenen tecavüz olayları ve cinayetler son derecede arttı. Bunlarla ilgili olarak çıkarılan yasa beraberinde büyük tartışmalar getirdi. Kaş yapalym derken göz çıkarılan bir durumla karşı karşıya gelindi. Buna karşı gösterilen toplumsal tepkiler her gün biraz daha artmaktadır.
İslamiyet dini yanlış anlaşılmaya başlandı ve her sorunun çözümünün dinsel açıdan ele alınmasını yeğleyen din yobazları türedi. Bu durum yüce dinimiz adına büyük bir olumsuzluktur. Bir taraftan da; sanki Osmanlı dönemi büyük bir matahmış gibi, o dönemi arayan ve Cumhuriyet rejimine karşı olan “Yeni Osmanlı Sevdalıları” türedi.
Bu söylemimin yanlış anlaşılmasını istemem. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun çok değerli ve parlak dönemleri olmuştur. Avrupa ülkelerinde “Türk gibi kuvvetli” yargısı onlar tarafından tescillendirilmiştir. Ancak koca imparatorluğun yıkılışı da yine onların eseridir. Son yıllarında yaşananlar kendi hanedanları tarafından bile tasvip edilmeyen bir hal almıştı. Ve imrenilecek bir durumu kalmamıştı. Sevr Antlaşması ile neredeyse Türk ırkı ortadan kaldırılıyordu.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar; din yobazlarının neler yapabileceklerinin kanıtı olmuştur. O günden bugüne kadar verilen yoğun mücadeleye karşın, devletimizi zehirli bir sarmaşık gibi sarmalamış olan Fetocu hainlerin tamamen temizlendiği söylenemez. Bu durum devletimizi yönetenlerin söylemleri ile de doğrulanmaktadır.
Şu anda çok önemli bir dönüş noktasına gelinmiş bulunuyor. Bu durumlardan kurtulabilmek için en kısa sürede “Milli Birlik” in kurulması gerekiyor. İçte huzurun sağlanması, dışta emperyalistler karşısında dimdik durabilmek için yapılması gereken budur. Ancak bunun Fetocu ya da benzerleri ile elbirliği yapılarak sağlanması mümkün olamaz. Çünkü bu cemaatlerin artık foyaları meydana çıkmıştır. Osmanlı sevdalıları için de aynı şey söz konusudur. Bu ve benzeri örgütler milli birliği sağlayamayacakları gibi, sadece bölünme aracı olabilirler.
Milli birliğin oluşturulmasında tek yol, Cumhuriyetimizin temel ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine sarılmaktır. Bütün kısıtlamalara karşın; son yapılan “Otuz Ağustos Zafer Bayramı”, “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” ve “10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü” nde halkımızın çok büyük bir coşku içinde, ellerindeki Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile alanları ve caddeleri nasıl doldurdukları görülmüştür. Bu ülkemizin en önemli gerçeğidir ve bu gerçek görülmelidir artık.
Milletimizin, Cumhuriyetimize ve Büyük Atatürk’e bağlılığı her geçen gün kat kat artıyor. Gittikçe daha büyüyor, daha yüceliyor ve daha da ölümsüzleşiyor Atatürk. Doğusuyla, batısıyla tüm dünyanın beğenisini kazanmaya devam ediyor. Özgürlük savaşı veren ülkelerin ve insanların en büyük umudu oldu. Bunun dünyada bir başka örneği yoktur. Bu gerçeği artık herkes görmelidir. Ülkesinde huzuru, istikrarı, gelişimi ve mutluluğu sağlamak isteyen herkes onun yolundan gitmelidir. Milli Birlik’in en büyük kaynağıdır Atatürk.
Milli birliğimizin gerçekleştirilebilmesi dileğiyle…
22. Kasım. 2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.