Yazmasam Çıldırcaktım

• 20 Kasım 2016 Pazar 00:39:05

Yazmak imiş içindeki sıkıntıları pul pul dökmek. Kafanın içindekileri bir kağıda dökmek. Usulca ve taşırmadan. Kafanda biriktirdiğin herşeyi kağıda anlatmak. Kağıdı ağlatmak, sevindirmek, şaşırtmak. Kağıda sevmeyi öğretmek. Kağıdı dert sahibi yapmak! Evet kağıdınızı artık insanlaştırdınız. Nefes alamayan bir insan. Sizinle birlikte artık o da yaşıyor. Acaba memnun mu? Yük oluyor mudur acaba anlattıklarımız? Şey diyor mudur acaba "Ya beni bir yırtın atın." Muhtemelen. Yazdıklarım! Sen şahidimsin! Okuduklarım, dokunuşlarım, gördüklerim, adımlarım sizler hep şahidimsiniz! N’olur beni hakka ulaştırın.

Dün, sevdiğim bir hocam ve yakın bir arkadaşımla Çengelköy de sohbet ettik. Edebiyattan bahsettik, dergiler,kitaplar. Hocamız da yazıyor. Hemde uzun süredir. Kitabı yeni çıktı. Bir ara yazmayı bıraktığını söyledi sormadım neye küstüğünü. Okumaya hep devam ettiğini söyledi. Okumayı sadece bir askerlik yaptığı dönemde bırakmış "çıldırcaktım" dedi. Sigarayı da bırakmış yeni ve yine çıldıracağını söylüyor. "Yanımda birileri sürekli içsin istiyorum." diyor. Hayır o sigarayı bırakmamış. Sigara onu bırakmış. Neyse hocamız anlatıyor, biz dinliyoruz. Söylemedik ama bıraksalar sabaha kadar dinleriz. Güzel şeylerden bahsediyor.

Arkadaşım birden bodoslama "hocam bir acınız mı var" diye soruyor. Konu dönüyor dönüyor dönüyor. Acı. Arkadaşımın gerçek bir acısı var. Hocaya da soruyor. Şey dedi hoca. "Ben acılarımı müslümanlaştırıyorum" Evet. Acıları müslümanlaştırmak. Ne demek bu?
Derdi olmayan müslüman olmaz. Müslüman demek dert sahibi olmak demek. Acı çekiyorsanda Allah’tan geldiğini bil. Acıya acıyla sarılma. Bir yanın bahar bahçe olsun diğer yanın yine yaprak döksün.

Hocamız bir dönem çok zor zamanlardan geçtiğini söyledi. Söyledi ve sonra secde etmek dedi, secde etmek ve allahın kitabını okumak. Salavat getirmek. Varlığına inanmak ve tevekkül etmek.

Yazmak dedi ve yazarken içindeki sıkıntıları pul pul dökmek ve ferahlamak. Okumak dedi ve okurken kendini kaybetmek. Kendini tamamıyla kaybetmek değil, kendini okuduklarının içinde bulmak. Okumak ve ne okuduğunu iyi bilmek.

Ve yazdığım bu kağıt, sen çok yaşa.