- 753 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Çaresizliğin Çığlığı
Ne söylediği zar zor anlaşılıyor..bangır bangır bağırıyordu.sanki söylemek istediğini tüm dünyaya duyuracaktı.sesi ortalığı yırtarken bir çok insan toplanmış etrafına neyin ne olduğunu çözmeye ,olayı anlamaya çalışıyordu.kendisi de aslında olayın nasıl geliştiğini anlamamıştı.
Sokağın çok da kalabalık olmadığı bir saatte sağa sola bakınarak yürürken nerden nasıl geldiğini anlayamadığı biri çantasını elinden kaptığı gibi kaybolmuştu.daha doğrusu az ilerde köşe başında üç beş kişi vardı.onların arasına daldı.yüzünü dahi göremediği kapkaççı ya bunlardan biriydi ya da kaşla göz arasında kayıplara karışmıştı.sesi ağlamaklı olmaya başlamış feryat figan oluyordu..ortalık o kadar kalabalıklaşmıştı ki kadın çaresiz..hem ağlıyor hem de bağrınıyor..bir şeyler mırıldanıyordu.kelimeler anlam bulamıyor ya da anlatmak istediğini bir türlü anlatamıyordu.Kalabalıktan biri daha bağrınmaya başladı.bu arada halk sesin geldiği tarafa yönelmiş kadının etrafı açılmıştı.çok geçmeden neden niçin bağrışıldığı anlaşılmış..kapkaççılar bu kalabalık esnasında bir kişinin daha çantasını çarpmış kaşla göz arasında aynı şekilde kayıplara karışmıştı..
Bu arada kadının yanına bir bayan gelir ve koluna girip orlon çorap gibi şeyler satan tuhafiye dükkanına alır.tuhafiye küçük ama mütevazi bir yerde her taraf pırıl pırıl temizlenmiş müşterilerine amade bir şekilde güne başlamak için hazır..tuhafiyeci kadına bir bardak su verip sakinleştirdikten sonra..kadın anlatmaya başlar..kocasının bir kalp krizi sonucu vefat ettiğini..ondan kalan emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını anlatıyor..anlatırken de içten içe eziliyordu..her ay açık veren bütçeyle bir sonraki aya bankaya borçlanıyordu..yıllar içinde borç katlandığı için ufak da olsa bir kredi çekip borcu borçla kapatmaya çalışıyor.taksitlerini aksattığında faiz üzerine faiz biniyordu..bu sıkıntılarla hayat devam ederken sıkıntıları bilen bir akrabasının kefil ve taahhüdü ile düze çıkmayı tasarlıyordu..akrabası derken da çocukluk yıllarına uzanan çocuk aklıyla birbirlerine ilgi duydukları tanıdığıydı..
Tuhafiyeci yüreğinin çok ezildiğini gördüğü feryat figan kadının akrabasını aradı..çünkü her şeyi çantasında gittiği için yarım yamalak o akrabasının telefonunu biliyordu..çok zaman geçmeden adam geldi.kadında bir eziklik..adam gelir gelmez bir minnet duygusu içten içe ağlıyordu.durumu izah ederken hem sızımlıyor hem de minnet duygularını dile getiriyordu..
Adam yardımcı olabileceğini, yani hallederiz sıkıntı yapma, can sağlığı gibi avuntularla kadını teselli ederek tuhafiyeciye şükranlarını sundu. cadde de akan kalabalığa karıştı, sessizce.
11-11-2016
cemal karsavran