0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
805
Okunma
1979 yılı ’Dünya Çocuk Yılı’ idi. O yıl iki güzel insan birbirlerinden haberleri olmadan çocuklar için birer şiir yazdı. Şiirler çok güzel ve anlamlıydı.Bİrinci şiirin gerçek bir hikayesi vardı. İkinci şiir ise bestelenmiş ve bir çok ödül almıştı.
İşte bu güzel insanlardan biri,’Agora Meyhanesi’ şiirinin de sahibi olan Doktor Onur Şenli’dir. Onur Şenli,1979 yılında kimsenin gitmek istemediği Van’ın Çaldıran ilçesindeki görev yerine koşarak gitti.
Bir gün bir kadın kucağında hasta bir çocukla geldi odasına. Çocuk çok hastaydı ama elinde onu tedavi edecek hiç bir ilaç yoktu.Dr Şenli üç gün hastalığı devam eden çocuğa Van’dan ilaçlar getirtti. Çocuğu tedavi etti ve iyileştirdi. Ve o günlerde karar verdi başından geçen ve onu çok etkileyen bu olayın şiirini yazmaya.Çocuk annesinin kucağından indirilip sedyeye bırakıldığı an oluşmuştu Onur Şenli’nin beyninde ’Çocuklar Bütün Yıllar Sizindir’ adlı şiir. Ve gece yarısı döküldü ak kağıda o zehir zıkkım dizeler:
Tam şiire durduğum zamandı
Solgun çiçek gözleri ile geldi odama
Tendürek dağlarının o ıssız serinliğini
Ve iyiden iyiye üşümüş, yorgun serçe yüreğni getirdi
Usulca sobanın sıcaklığına bıraktı
Sonra durdu
Uzak ve yabancı
Kirli-kara kirpiklerinin arkasından
Suskun gözleriyle bir süre çevresine baktı...
Tam şiire durduğum zamandı
Yarım metreyi aşan karda
Dört saattir yürüyordu anası
O dört saattir eksi yirmi derece santigratta
Anasının kucağından
Bembeyaz çaldıran ovasına bakıyordu
Ciğerlerinden üşümüş bakıyordu
Ve ben soruyordum kendi kendime
Kim demiş’Yaşamak güzel şey be kardeşim’
Yaşamak güzel şey öyle mi?
Yaşamak;Kırk derece ateşle
Ve en yakın hekime dört saat uzak bir dağ başında
Kim demiş güzel şeydir yaşamak?
Seçim nutuklarına, konken partilerine
Ve küçük ciğerlerinde, sinsi sinsi büyüyen zatürreye inat
Bir kahramanlık türküsüdür yaşamak...
Tam şiire durduğum zamandı
Anasının kucağından usulca muayene masasına yattı.
Minicik göğsüne değen elim yanıyordu
Ben de reçete vardı ilaç yoktu
Ve o
Sanki umarsızlığımı anlıyordu
Birden göz göze geldik
Dört yaşında var yoktu
Tam şiire durduğum zamandı
O solmak üzere olan
Çiçek gözleriyle soruyordu
’Bitti mi doktor amca yaşamak?’
Bir şey de anlamamıştım hani
Koşalı bir yıl olmuştu
Yürüyeli iki
O cici çocukların yaş günü pastalarını hiç yemedim
Oyuncak trenlerini hiç görmedim
Bir gece düşüme girdi hepsi ama
Söyle ne olur onlara
Ve inan bana
Hiç birinin oyuncağını ellemedim...
Ve şimdi sen, önündeki kocaman defterine
Gülderen köyünden Mehmet Verdek oğlu Haydar Zengin
Tam dört yıl yaşadı dedin
Yaşadım doktor amca yaşadım
Hepinizin ellerinden öperim...
Besteci ve yorumcu Ünol Büyükgönenç Dünya Çocuk Yılı olan 1979 yılında sokak çocukları için bir şiir yazıp besteledi. Şiir ve beste o kadar güzel olmuştu ki o yıl yapılan Altın Mikrofon Yarışması’nda şiir ve şarkı dalında olmak üzere iki ödül birden aldı.
Şarkı uzun zaman boyunca müzik listelerinden aşağı inmedi.
Sizleri Ünol ağabeyin kendi bestesi olan ’Dışarda Kar Yağıyor’ adli şiirinin melodisiyle başbaşa bırakıyorum. Ve dostluklarından büyük kıvanç duyduğum bu iki güzel insana uzun ömürler diliyorum.
Hava çelik bir ustura gibi
Dışarda kar yağıyor
Zemherinin en acımasız günleri
Dışarda kar yağıyor
Öyle masallardaki gibi incecikten
Ya da lapa lapa değil
Döne döne
Buram buram
Dışarda kar yağıyor
Hava ustura gibi soğuk
Minicik elleriyle
Üşümüş ayaklarını ovuşturan çocuk
Geceleyin araba vapurunda ürkek gözlerle
Biletçiyi kolluyor
Dışarda kar yağıyor
Morarmış ellerini
Isıtmaya yetmiyor nefesi
Kimi kimsesi
Gidecek bir yeri yok
Dışarda kar yağıyor
Sırtında paltosu yok
Dışarda kar yağıyor
Ayağında pabucu yok
Dışarda kar yağıyor
Hava soğuk çok soğuk çok
Gün yılın bir çocuk günü olabilir
Yıl dünya çocuk yılı olabilir
Onun bunlardan haberi yok
Üşümüş acıkmış
Sıcacık bir çörek gibi güneşi düşlüyor
Sevilmemiş
Bilinmemiş
Unutulmuş
Dışarda kar yağıyor