Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Sular KARASI
Sular KARASI
@sularkarasi

Baş

16 Kasım 2016 Çarşamba
Yorum

Baş

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1251

Okunma

Baş

Baş

.


Asıl başlık bu olmamalıydı sanki. Sonuçta her geminin bir başı ve bir de kçı vardı, derken sanki argo bir kelime kullanmış gibi karartma yapıyoruz ya üstüne üstlük, diye geçirirken içimizden; edepdendir o edepten diyor başka bir ses.

Nereden çıkıyor bu ses?
- bi baştan, bi de k
çtan. Var mı başka bir yerinden ses çıkarta bilen?

Mesela akıl yaşta değil baş’tadır klasiğine bakalım oradan hareketle. Ben şahsen katılmıyorum bu olaya. Bence aklın nerede olduğu hiçte belli değildir. Hani “aklımı başımdan aldın” değimi iyi bir örnek gibi. Belki rüzgarda havalanan etekte, ya da uçuşan sarı saçların sahibinin mavi gözlerinde. Bunlar iyimser tahminler, ya aklı komşunun evinde,arabasında olanlar, ya da arkadaşının malında mülkünde, parasında olanlar..?

Pardon, böyle durumlarda “gözü olma” değimini kullandığımızı bir anda unutmuş ve hızımızı neredeyse alamayıp virajdan uçuyorduk değip konumuza dönelim bir an önce. Evet, efendim her sürüye bir baş lazımdır diye ilerleyip baş’kan kelimesini irdeleyelim azıcıkta. Baş ve kan arasından nasıl bir bağıntı kurulmuş olabilir ki bu kelimeyi icat etmişler! Şu an itibariyle fazlaca yorumum yok. Sonuçta kan’ın ne başı, ne de sonu vardır. Ama baş öyle mi? Altı boyun, üstü saç :)

Kurt başı için Başkurt, köpek başı için karabaş, akbaş gibi icatlar yapılmasının neden kaynaklı olduğunu, betimlenip, neyin betimlenmeyeceğini bir bir baş’ka bir zaman konuşalım ve gelelim asıl meselemize. Mühim mi? Mühim değil elbet. Maksat muhabbet, iki lafın belini kırıp, sıcak bir bardak çay içmek. Özlemişsinizdir beklide beni okumayı.!?.

Ha bir de yılbaşı vardı, yüzbaşı, binbaşı, başçavuşu da unutmamalı :)

Başı ayrı oynuyor, kıçı ayrı. Oynayacak tabi. Yoksa nasıl dümenleme yapılır ki? Park şart abisi, ablası. İster limana kayığı, ister garaja arabayı. Park şart. Her ne kadar günümüzde park sensörleri geliştirilmiş ve kendi kendine park edebilen araçlar icat edilmiş olsa da neyi,nereye, nasıl yerleştirileceğini iyi bilmeli insan.

Mesela, ocağın yanına şubatı, ve tuzu ve de yağı. Kasımın yanına aralığı. Hayatın olmazsa olmazları arasında olan, her işin bir başı ve bir de sonu olduğunu da unutmamalıyız elbette. Ve ayrıca her başın bir de başsız hali olduğunu. Kent-başkent olduğu gibi kendi başına bağımsız “başak”ların da olduğunu bilmeliyiz derken yine takıldık, iyi mi? Hangi başak? Burçlardan olan başak mı, yoksa ekin kellesi olan başak mi, yoksa hayvanlardan olan başak mı, yoksa bizim insan formu olan Başak mı :)

Bu baş’ların bir diğer ortak özelliği de akma eğilimi göstermeleri olmalı sanırsam, “baş-ak” ya da beyaz anlamında olan ak’dan mı bahsediliyor acaba? Yaşamak varken, varken gelişine vurmak hayata, neyine bunca çile bunca soru işareti başımızda?

Başına da k
çına da diyip ben iniyorum bu gemiden ve gidiyorum başka bir yazıda görüşmek dileklerimle, derken bile büyük”baş”lar ve küçük”baş”lar, oradan kuş”baş”ı, oradan subaşı ve dahil yeşilbaşı dönüyor ya başımda. Ördek olan mı, sürüngen olan mı… neysem, neysem :))


.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Baş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Baş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Baş yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.