- 576 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Ağla Derik ağla !
Yunus Emre bir dörtlüğünde,
“Bu dünyada bir nesneye,
Yanar içim,göynür gözüm.
Yiğit iken ölenlere,
Gök ekini biçmiş gibi.” der ya.
Evet, kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ü “gök ekini biçer gibi “gencecik yaşta “hain” bir tuzakla hem de görevinin başında Derik’te biçtiler!
Üstelik tam da makamında/makam odasında.
“Kıyılan/ biçilen” sadece kaymakam değildi tabi ki.
Derik’in geleceğine dair vizyonuna kıydılar.Basından okuduğum kadarıyla gencecik kaymakam hem idealist,hem de entelektüel idi.
Zeytine/Derik’in zeytinine dair “projeleri “ de heba edildi,tarihe dair vurgusu da ve Derik’in belki geleceği de kaybedildi.Hani adını bir mahalleye verecek kadar ünlü olan zeytininiz dünya markası olacaktı: Zeytinpınar Mahallesi.
Ayrıca “ekşi sözlük” yazarlığı da bitti kaymakamın.
Oysa o makam odası benim de epeyce toplantı yaptığım,Derik’in geleceğine dair düşüncelerin paylaşıldığı mekan da olmuştu 1980’lerde.
Haberi duyunca bir an yüreğim cız etti!
Bir an eski Derik gözümün önünden geçti.
Yabancıya karşı misafirperverliğinizi hatırladım,kamu görevlilerine gösterdiğiniz saygıyı da.
Ne oldu size Derik?
Hele hele kaymakama bombalı tuzağın kamu görevlilerince odasına yerleştirildiği ilk “soruşturmalara “bağlı olarak açıklandı.
Bu ne kadar hazin bir manzara böyle.
Size “emanet” edilen bir kamu görevlisine kıymak,ne ahlaki,ne felsefi,ne de etiktir.
Çok üzgünüm çok.
Ağla Derik ağla demekten başka diyecek söz de bulamadım bu “hain” tuzağa.
Bulamıyorum da.
Ağla Derik ağla demekten gayrı!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.