- 618 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN KURUSU
Sabah güneşinin gün kurusu kayısı kesesine vurduğunu görünce geldi aklıma;gün kurusu meyveler ve sebzeler.Kuru yapmaya bayılıyordum.Bir keresinde dağ sümbüllerini kurutup bir keseye koymuş;bir gün kaynatıp suyundan losyon yapmıştım,.Kaynadıkça sümbül kokusunun çoğalışını hiç unutmadım.Günde yetişenleri günde kurutmak bir ayrıcalıktı.
Günde kurumak:canın tenden ayrılırken yeniden aslına dönüş yolculuğunda özünü sıkı sıkı saklamak gibiydi.Gül yaprakları,sümbül,menekşe ıhlamur...Hepsi de özünü saklamakta usta olanlar içindeydiler.Ben bu yıl boca kayısı kuruttum.Öyle böyle değil;gün kurusu kayısılar konusunda uzmanlaşarak. Örneğin yara almadan,tam kurumamış kayısıların kurusu daha gösterişli olsa da iyice olgunlaşmış;güneşte kururken kararan kayısıların daha lezzetli olduğunu fark ettim.Bu bir damak tadının ötesinde bir şeydi.Özüne ölümüne sadık kalış gibi!...Can eriğinin canı gibi,gülün adı gibi bir şey çağrıştırmaya başlamıştı.
Bir gölge kalkmıştı sanki ortalık yerden..Her şey gün kurusu;ışık renkleri ,kokuları,sesleri ölümsüzleştiriyordu..Güne baktım ve ’’Cahit Sıtkı Tarancı’’nın gün kurusu gibi dizelerinin yüreğimde yeniden canlanıp dilimdeki sözcüklerle kanatlanışını duyumsayarak:’’Yeter ki Gün Eksilmesin Penceremden’’ dedim
’’Yeter ki Gün Eksilmesin Penceremden
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer.
Sonra bu kuş,bu bahçe,bu nur.
***
Ve gönül Tanrısına der ki:
-Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm,yeter ki:
Gün eksilmesin penceremden.’’
Ve gün kayısısından kek yapıp pişirdim...Tatlı damak tadıma uygun nefis bir şey olmuştu;koparmak,ayırmak ve bir bardak çayla gün kurusu kayısının özünü duyumsamak...Gündüz vakti bu kurunun içinde gizli özün güneşten karnını doyurunca nasıl da ölümsüzleştiğine hayran kalarak içiyordum çayımı yudum yudum!..
YORUMLAR
Babaannem çekirdekleriyle kuruturdu kaysıları ,çekirdekler de bir ayrı tatlanırdı hoşafın içinde, sonra kabuğunu kırar yerdik zevkle.Ereğli'de badem yetişmez malûm, tatlı kaysı çekirdeklerinden kolyeler dizer sonra gün kurularına sarardık.Beni çocukluğuma götüren çok güzel bir yazıydı. Kutlarım kaleminizi.Selam ve saygılar