- 322 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Birazcık Düşünün, Hepsi O Kadar
Birazcık Düşünün, Hepsi O Kadar
İster içine kapan, ister çağlayanlar gibi çağla, isterse göl misali durağan ol…
Her ne olursan ol, illa ki bir şeyler sende değişikliklere sebep oluyordur.
Yaşananlar mı dersiniz, yoksa yaşanamayanlar mı dersiniz?
Nasıl ve ne şekilde buralara geldiniz?
Nerelerden geçerek, hangi merhalelerden atlayarak buralara geldiniz?
Bulunduğunuz yerin, mevkiin, hiç özeleştirisini yaptınız mı?
Derinlemesine bir düşünceye dalarak…
Yaşantınızın muhasebesini, hiç yaptınız mı?..
***
Çoğu zaman, sayısız sorulara cevap verme gereksinimi doğuyor.
Cevaplar bulmaya çalışırken, benliğinizin de farkına varıyorsunuz!
Çok hızlı bir şekilde kendinizi yeniliyorsunuz,
Bu yenilenmeye o kadar çok sebep ve neden var ki…
Sizi bu kadar hızlı gelişim ve değişime iten sebepler yok mudur acaba?
Hiç düşündünüz mü?
***
Son zamanlarda insanların yüzünde bir tedirginlik ve şüphecilik, gelecek kaygısı sezinliyorum.
Yüzleri gülmeyeni, tebessüm dahi edemeyen simaları gördükçe, insanın bu düşüncelere kapılmaması mümkün değil.
Herkes dertli, herkes sıkıntılı, herkes düşünceli, herkesin kafasında binlerce tilki gezdiğinden olsa gerek, ne yapacaklarını bilemez durumda.
***
Akıl ve zekâ ilişkisinden, bilgi, birikim ve deneyin anlamlanmasıyla, çözüm seçmekten ziyade, uygun çözümün bulunması sağlanır.
Akıl hastanesine giden biri, akıl hastasının hastanede kalıp kalmamasına nasıl karar verildiğini öğrenmek ister.
Doktor; “ Bir küvete suyla doldurur, bir kaşık, bir kepçe ve bir de kova vererek küveti boşaltmak için hangisini tercih ettiğine bakarız” der.
Sonra, doktor adama dönerek; “siz hangisini terci ederdiniz?” diye sorar.
Adam; “anladım, normal bir insan kovayı tercih eder, çünkü kova hem kepçeden, hem de kaşıktan daha büyüktür” der.
“Hayır” der doktor. “Normal bir insan, küvetin tıpasını çeker, boşaltır”
Bilmem anlatabildim mi?
İşte akıl, zekâ, bilgi, birikim ve tecrübe!
Kerim BAYDAK
[email protected]