- 456 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAZI
Bazen öyle olur, ’Yaz’ der içimden bir ses. ’Durma yaz’ Az önce sıkı sıkıya kapalı duran sözcük odalarının kapıları ardına kadar açılır. Üzerinde ahenkle yuvarlanan ince parmakların sahibini delirdi sanır klavyenin tuşları. Bir o yana bir bu yana, umarsızca...Kelebeklerin bir çiçeğin çevresindeki uçuşmaları gibi heyecanla...’Bize de, bize de’ der gibidir, üst raflarda tozlanmaya yüz tutan bazı harflerin temsilcileri. ’Bize de gel!’ Ama nafile, olgunlaşmamıştır henüz o harflerden bir sözcük, hikaye içinde.
Eski bayram sabahlarının telaşıdır, dokunuşlarla tuşlar arasında olagelen. Böylece sürer gider serüven geçmiş baharlardan mimoza renklerinin girdabında savrula savrula...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.