HER SUÇLU CEZASINI ÇEKMELİ

• 11 Kasım 2016 Cuma 12:14:27

Sosyal ve siyasal olaylar bir kere patlak verdi mi, onların verdiği zararları telafi etmek çok zordur. Çünkü tahribat ziyade olur. Mamur olan her şey, bir anda harabeye döner. Hele hele kurulu düzene karşı antidemokratik yani haksız kalkışmalar, ülkeleri rayından çıkarır, ucu görünmez bir tünele sokar.

Bu nevi kalkışmalar devlet düzeninin iskeletini çökertir, ekonomisini mahveder. İnsanlar arasında kin tohumları eker. Kavgalar başlar, saflaşmalar çoğalır. Bundan da toplumun her kesimi zarar görür, alabildiğine zarar eder, yılların heba olmasına neden olur. Öyle ise, aklı başında olan herkesin, antidemokratik ve haksız her türlü kalkışmaya, sert tepki göstermesi, devlet ve milletten yana tavır koyması gerekir.

Bunun aksini aklı başında olan hiç kimse düşünmemelidir. Yoksa son zamanlarda yaşadığımız gibi terör olayları artmaya devam eder, yurtsuz kalma ihtimali büyür. Disipline edilemeyen hadiseleri, geçmişte olduğu gibi, yeni dönemde de yaşıyoruz. Öyle ise zararda ısrar yanlıştır, boşuna zahmettir. Saygı, millet iradesi gereğidir. Her şeye baş kaldırma, demokrasi ile açıklanamaz. Demokrasilerde ya benim dediğim, ya da gerisi tufan demek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir.

Onun için demokrasinin vazgeçilmezi partilerdir, sandık yarışıdır. Demokrasi, silah kullanma işi değildir. Sandığa teslim olur. Muhalefetini demokrasi ölçülerinde yapar. Böylece adam gibi davranmış olur. Son hdp milletvekillerinin tutuklanmaları ile ilgili olarak onları müdafaa tarzındaki lehteki konuşmaların tahribatı büyüktür. Şu ana kadar devlete verdikleri zararı, zarar verenlerden tahsilinin en azından cezalandırılmalı doğrultusunda ödettirilmesini tenkit edenlerin demokrasi ile olan bağını anlamak mümkün değildir. Yani cezasız mı kalsınlar?

Milletvekili kisvesi altında vatanın ve milletin aleyhinde her türlü menhiyatı işleyeceksin, pkk sizi tükürüğü ile boğar diyeceksin, arabanla pkk ya silah taşıyacaksın, biz arkamızı terör örgütleri pyd, pdg,ypj ve pkk ya dayadık diyeceksin, toplu katliamların müsebbiplerinin cenazelerine gideceksin, devletin temeline dinamit koyacaksın ve cezanı milletvekili zırhı ile çekmeyeceksin. Yok öyle yağma hasanın böreği. Herkes, kim olursa olsun yaptığının cezasını da mükâfatını da görmeli. Hatta şu ana kadar aldıkları milletvekili maaş ve yolluklarının kendilerinden tahsil edilmeli.

Aksi hal, haksız yeni kalkışmalara yol açar. Yani sivil yönetimlere baş kaldıran kim olursa olsun, verdiği zararlar ve döktüğü kanlar sebebiyle mutlaka sorgulanmalı, verdiği zararların karşılanacağı miktarında lanetlenmeli ve cezalandırılmaları gerekir. Teröristlere ve onların yardakçılarına hukuk gereği gereken en ağır cezalar verilmelidir. İşte o zaman millet rahat bir nefes almış olur. Başka türlü, bu terör olaylarında ölenlerin hakkı ödenemez.

Terörün sosyolojik sıkıntılara ve siyasi dalgalanmalara, ekonomik bunalımlara sebebiyet verir. Onun için, siyasi ihtirası tatmin etme adına teröre kalkışanlardan uzak durmak, adam gibi adamların işidir, menfaatperestlerin işi değildir. Bu nevi olaylar mürai ve münafıkları tanımakta kolaylık sağlar. Her meselede haklı ve fikrinde dik duranlar daima alkışlanmış, haksızlıklara karşı bayrak açanlar sevilmiştir.

Sonuç olarak; Şu ana kadar terör ülkemizde büyük zararlara neden oldu. Analar ağladı, vatan ağladı. Bunun müsebbibi terör olaylarını değişik zaman ve deyişlerle destekleyen ve onlarla beraber olduklarını hiç çekinmeden alenen ilan edenlerin yakalanıp ceza evlerine gerekli cezaları almaları açısından tedbir olarak koyulmalarını tenkit eden tüm siyasi parti ve liderine ve bu icraatın bu kadar gecikmesine sebebiyet verenlerin tümüne de yazıklar olsun.

Merhum üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ‘’ Sen aslanı yetiştir büyüt ondan sonra insanları öldürüyor diye aslanı as’’ sözünü de hatırlatmak isterim. Saygılarımla