- 1037 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEĞER
Eğilip aldığım bir avuç toprağa baktım;sonra da parmağımdaki yeşil zümrüt taşlı altın yüzüğe...Kendi kendime sordum:Acaba hangisi daha değerli?..Milyarlarca yıl toprağın altında saklı kalmış,işlenmiş bir maden olan altın mı?..Avucumda milyarlarca tohumu bağrında barındıran toprak m?..Belleğimin uzak ufuklarına doğru yelken açtım.Derinliğinde paha biçilemez can taşıyan tohumu mu tercih ederdim;yoksa bu parmağımdaki yüzüğü mü?Hayır dedim;bence bir avuç toprak bu yüzükten bin kat daha değerli..Paha biçilemez bu ikili arasında bir tercih yapabilmenin huzuruyla yürüdüm...Nice değerlerin yitip gittiği,değer anlayışındaki farkın anahtarı nerede olabilir di?Uzak ufuklarım ve yakın çevrem arasında teğet bir çizgi olan yaşamın ayağımın altındaki toprakla gökyüzü arasındaki görünmez çizgide olduğumu algılayıp;kendimi tohumlara adamaya karar verdim.Yaşam ilkem tohumda gizliydi;anahtar sözcük tohumdu ve ben bu iki sözcüğü belleğime kodlamıştım..
Yaşamın dört boyut içinde benim için en değerli tohumlardı.Benim için emniyet,rehberlik bilgeliği güce ulaştıran tek değer tohumda saklıydı.Tohum büyük bir dürüstlük ilkesiyle filizleniyor,hakkaniyet ve tutarlılık ilkeleriyle yol alıyordu.Toprakla gökyüzü arasındaki görülmez bağını çıkardığı filizlerle güvenin en temel olgu olduğunu evrene yayarak yoluna devam ediyordu.Avuçladığım toprak ve yüzük bana ’’Değer’’in gerçek anlamını derinden duyumsatmış;tohumun inanılmaz gizil gücüyle belleğimin kapılarını ardına kadar açmıştı.