- 503 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
19.Ekim.2016 Tokat Gençlik Merkezi işaret dili kursu soru cevaplarımız
TOKAT GENÇLİK MERKEZİ İŞARET DİLİ KURSİYERLERİNİN SORULARINA CEVAPLARIMIZ
Gençlik ve spor Tokat İl Müdürlüğü Tokat gençlik Merkezi Müdürlüğünün düzenlediği ve Levent Türkmen Hocanın verdiği İşaret Dil kursuna konuşmacı olarak katılmıştık. Kursiyerlerin sorduğu sorulara verdiğimiz cevapları kalıcı olsun ve herkes faydalansın diye her zamanki gibi köşe yazısı haline getirerek burada sizlerle paylaşmak bana mutluluk verecek.
SORU- Sizi yazarlığa iten sebep neydi. Kaç yaşında yazmaya başladınız. Yazar olduktan sonra sizdeki değişimi söyler misiniz(Kamuran Özdemir)
CEVAP- İşitme engelli olduktan bir süre sonra kendimi göstermem ve topluma kabul ettirmem için bir şeyler yapmam gerektiğine işitme engelli olduğum 12 yaşında düşünmeye başlamıştım. İşitme engelli olduktan 2 sene sonra Atatürk ün doğumunun 100. Yılı münasebeti ile şiir yarışması açılmıştı. Ben bir şiir yazdım Türkçe Hocam Selma Pala bir türlü benim yazdığıma inanamadı. Bende ona inat yazmaya başladım. Bu şiirim Tercüman Çocuk dergisinde yayınlanınca şevkim de arttı. Salih Gencer hocamızda beni yerel basınla tanıştırınca o zaman kadar varlığını bile bilmediğim yerel basında yazmaya başladım ve yazış o yazış 38 seneden beri yazıyorum. Takdir edilmenin de kıskanılmanın da küçümsenmenin de her türlüsünü ilk yazmaya başladığım zaman da şimdi de yaşıyorum. Zamanla olumsuz düşünen ve konuşan insanlara kulak asmayınca yazarlığımız yavaş ama derinden ve sağlam adımlarla ilerliyor. Olumlu düşünen ve motive edici olan insanlarla konuşsam ve arkadaşlarla daha çok zaman geçirmek ve boş ve münasebetsiz konuşan insanları hem gerçek manada hem de manevi anlamda duymamak onlardan uzak kalmak okumak gibi güzel bir duyguya daha çok zaman ayırmamız ve yazmaya da zaman ayırmamızdan dolayı daha çok kişiye ulaşarak faydalı olmak duygusu bizi mutlu ediyor. İnsanların teşekkürü bizi her zaman mutlu etmiştir. Okuyucularımızın kitaplarımızı okuyarak çevrelerine tavsiye etmeleri ve hediye etmeleri kitaplarımızı daha çok insanın okuması faydalanması açısından önemli.
SORU-Dudak okumayı biliyor musunuz?(İmran)
CEVAP- Kendi imkanlarımla öğrendim ve az çok biliyorum. Yalnız dudaklarını güzel hareket ettirmeyen insanların dudaklarını okumamız zor. Dudaklarını güzel hareket ettiren insanların ne söylediklerini daha rahat anlıyorum. İşitme engellilerin çoğu da dudaklarını güzel hareket ettiren insanların söylediklerini az çok anlar sanıyorum. Çevremizde dudaklarını güzel hareket ettiren insanlar ile kolay anlaşıyoruz.
SORU- Bir süreden sonra işitme kaybı geçirmek, duyarken duymamak nasıl bir duygu? Hayatınızda neler değişti ? Duymak mı güzel duymamak mı?(Nilgün)
CEVAP- Tabii ki insan ilk duymamaya başlayınca üzülüyor ama sonra hayatın devam ettiğini anlayınca hayata kendini adepte etmek zorunda kalıyor. Ben bunu işitme kaybım olduktan birkaç sene sonra anladım ve bunu da çok okuyarak avantaja dönüştürmeye baktım. Sonrasında duymak için çok çaba harcamama ve gayret etmeme rağmen cihazla duymaya başlayınca insanların yalanlarını, tutarsızlıklarını baştan savmalarını görünce şu an duymamanın duymaktan daha güzel olduğunu anlıyorum hayat seslerden ibaret değil insanları aldatıyor, yalan söylüyor ve yapamayacağın şeylerle insanları aldatıyorsan duymak ne ifade eder? Yalan duymamak duymaktan daha güzel. Bizi seven insan olduğu gibi kabul ederek duymadan da severse gerçekten onlarda mutlu olur. Yazdıklarımız ve konuşmalarımızla insanlara faydalı olduğumuzu görmek beni çok mutlu ediyor. Duymak da duymamak da Allah ın takdiri Onun takdirine boyun eğmek insanları olduğu gibi kabullenerek seven ve onlara Allah için gücü oranında destek olan insanlara Allah mutlaka ödülünü er ya da geç verecektir.
SORU- İşitme duyunuzu kaybettikten sonra çevrenizin size yaklaşımı nasıl oldu? Hayata küstünüz mü –Şerife Uyan
CEVAP- Okuyamaz, yapamaz, hayata tutunamaz önyargısı her zaman çevremizdeki insanlarda vardı. Çevremizdeki insanların eğitim seviyesi düşük olduğundan olumsuzluklara göğüs germek zorunda kaldım. Bunu sadece ben değil ailemde yaptı çünkü çevremizde okumamız gerektiğini söyleyen olduğu kadar okuyamayacağımızı söyleyen daha çoktu ve ben de bunlara inat sülalemizde tek Üniversite okuyan ve kitaplar yazan insan olarak cevap verdim.
SORU-Kitaplarınızı ne kadar sürede yazıyorsunuz-
CEVAP- Bu işe odaklanmamıza bağlı. Kafamızda oluşan düşünceleri kağıda dökmek zaman ayırarak bunu yapmamıza bağlı senelerdir yazdığım ve yarım kalan kitaplarım olduğu gibi “Engelleri Aşanlar” kitabımızı 3 ayda tamamladım. Araştırmayı seven bir insan olarak kitap konusu belirlendikten ve kafada oluştuktan sonra kağıda dökmek kolay işi yetenekli insana.
SORU-Bulunduğunuz ilde karşılaştığınız sorunlar veya olmasın ı istediğiniz şeyler için Belediye Başkanı veya Vali tarafından tarafınıza herhangi bir davet talebinde bulunuldu mu - Şeyma Karaca
CEVAP- Belediye Başkanı , Vali veya milletvekillerimiz ile her rastladığımız toplantıda Tokat a kitap fuarı düzenlenmesi, kitaplarımızın öğrencilerle buluşturulması engelli yazarın desteklenmesinin önemi konularını her zaman dile getirmekteyiz. Bu kon uda biz duygu ve düşüncelerimizi her zaman anlatmaktayız. Bu konuda yetkililerden bizimle görüşme dertlerimizi dinleme talepleri zaman zaman olsa da düşüncelerimizin hayata geçirilememiş olmasını görmek bizi gerçekten de üzmektedir. Zaman zaman sorunlarımızı dile getirmeye devam edeceğiz yazmak ve okumak her insanın yapması gereken bir şey ama özellikle işitme engelli bir insan bunu yaparsa sanırım daha çok desteklenmesi gerekir ki belki de gençlerimiz engelli insanları örnek alarak hayata daha gayretle tutunmaya bakarlar.
Sizinle Gurur duyduk. İyi ki geldiniz. Bizi teşvik ettiniz. Çok memnun olduk- MELİKE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.