- 1284 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ramazan Kapıda
Pusulamı O’na döndüm hoş durdu,yaklaştıkça orkestrayı coşturdu.
Ö.E.Micingirt
Ramazan Kapıda
Muhterem kardeşlerim...
Bu fani akışın içinde farkında olalım ya da olmayalım geldik gidiyoruz. İçinden geçtiğimiz şu netameli ve kaygan zaman diliminde çoğu defa sahte ve sentetik gündemlerin bombardımanı altında adeta kendimizi kaybediyoruz. Sözünü ettiğimiz bu yapay gündemler, çoğu zaman bize dünyaya asıl geliş gayemizi unutturuyor.
Hâlbuki bizler, bizi asıl gayemizden uzaklaştıracak bu türlü gündemlere karşı sürekli teyakkuz halinde ve gerilim içinde olmalıyız ve bunların yol bulup ruhlarımızı kendi ağlarına almasına fırsat vermemeliyiz. Allah, önümüze bugünlerde altın bir fırsat koyuyor; Üç aylar! Esasen buna sahici ve ilahî gündem de diyebiliriz. Zira Cenab-ı Hak, bu aylarda af ve mağfiretini, nimetlerini sağanak sağanak yağdırıyor. Recep, Şaban ve Ramazan aylarının bütün gün ve geceleri sürpriz feyiz ve bereketlerle dopdoludur.
Üstelik bu aylar içinde bulunan Regâib, Mi’râc, Berât ve Kadir geceleri, hiçbir maddî ve dünyevî ölçüyle değerlendirilemeyecek kadar ilâhî ikramlarla donatılmıştır. Aslında biraz gönül uyanıklığı, dikkat ve samimiyetle bu günlerin ve gecelerin feyzinden yararlanabilirsek manevi yoldaki pek çok eksiğimizi telafi edebilir ve günahlarımızdan arınıp tertemiz hale gelebiliriz. Peki ne yapalım? Bu fırsat aylarını dolu dolu nasıl değerlendirelim?
Tefekkür
Öncelikle ciddî bir nefis muhasebesi yapmalıyız. Günümüzde özeleştiri dedikleri nefis muhasebesi aslında insanın bulunduğu noktayı belirlemesi açısından çok önemlidir. "Ben nereden geldim? Bu dünyaya gönderiliş amacım ne? Şimdi ne yapıyorum? Nereye gidiyorum?" sorularını kendimize sorarak tefekkür iklimine açılmalı, hayatımızın artı ve eksilerini çıkarıp bir bilanço hazırlayarak durumumuz hakkında bir değerlendirme yapmalıyız. Bu şekilde, yapmış olduğumuz hataları ve günahları daha iyi görme fırsatını yakalamış olacağız.
Tövbe
İkinci olarak da bu günahlara karşı içten gelerek tövbe etmeliyiz. Zira içten gelen pişmanlık ve hâlis niyetle yapılan tövbeler insanı günahlarından arındırır. Daha sonra bu duygu, gönül dünyamızda bir ışık yakacak ve bizi kulluk ve vazife aşkıyla hayırlı ve faydalı işler yapmamıza vesile olacaktır.
Oruç
Bu günlerde Allah Resulü’nün diğer günlere nazaran daha çok oruç tuttuğunu ve devamlı hayır yapma peşinde olduğunu görüyoruz. Biz de tutabildiğimiz kadar oruç tutmalı -aynı zamanda bu Ramazan’a hazırlık da olur- ve elimizdeki imkanlar nispetinde muhtaç olan insanlara maddi yardımlarda bulunarak onları sevindirmeliyiz.
Kur’an
Bu mübarek günlerde mealiyle birlikte anlayarak bir Kur’an okuma seferberliği başlatabiliriz. Akşamları fazla değil on veya yirmi dakikamızı bu işe ayıralım. Her gün namazlarda okuduğumuz surelerden başlayarak Kur’an’ın mealini okuyup öğrenerek tefekkür edebiliriz. Bu vesileyle evimizde ayrı bir bereket olacak ve Kur’an’ın nuruyla içimiz aydınlanacaktır.
Cami
Herhangi bir vakit namazı kılmak için büyük bir camiye gidebiliriz. Bu, kulluk şuurumuzu coşturacaktır. Bu şekilde Allah’a kul olmanın engin hazzını iliklerimize kadar hissetmiş olacağız. Bunun dışında yakınlarımızı ziyaret için özel zamanlar programlayabiliriz. Yüce Rabb’imizin Kur’an-ı Kerim’de akraba ziyaretlerine yaptığı ısrarlı vurgu dikkate alınırsa, bunun karşılığında verilecek sevabın derecesi anlaşılır. Bu ayda fakir fukaraya, başı okşanmaya muhtaç yetimlere, kendisine bakacak kimsesi olmayan dula, yaşlıya sadaka için özel bütçe ayrılmalı. Mübarek geceler bütün ev halkı ile bir bayram neşvesi içerisinde geçirilmeli.
Üç aylar
Üç ayların ilki olan Recep, "yüceltilmiş, içine ikramlar konulmuş ay" ve "hazırlanmak" manalarına gelmektedir. Regaib, "pek çok ihsan" manasına gelen "Ragibe" kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hakk engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunduğu için geceye bu isim verilmiştir.
Miraç, kelime manası itibariyle "merdiven", "yükselecek yer", "en yüksek makam" manalarına gelmektedir. Bu gecede Peygamberimiz bir mucize olarak Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ve oradan da göklerin İlahi derinliklerine doğru yükselip ruhen ve bedenen Cenab-ı Hakk’ın huzuruna çıkmıştır.
ŞABAN, HAYIR AYI Üç ayların ikincisi olan Şaban, kelime manası itibariyle "dağılan", "saçılan" manalarına gelmektedir. Bir rivayete göre Peygamber Efendimiz, Şaban ayında Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir. Şaban ayı içerisinde Berat kandili vardır (27.08.2007). Berat kelimesi, "borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak" manalarına gelmektedir. Bu gecede Kur’an-ı Kerim bir bütün halinde dünya semasına indirilmeye başlanmıştır. Bu sebeple bu gece hürmetine pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat gecesi denilmiştir.
Ramazan
Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı (01.09.2008), on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur’an indirilmeye başlanmış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır. Kur’an’ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur’an-ı Kerim’deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" . Bu gece Allah’ın müminlere bahşettiği çok yüce bir ikramıdır. Ramazan’ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir gecesinin Ramazan’ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır.Bu yazımda Aspendos rumuzlu kardeşimden alıntı yaptım kendisinden Allah razı olsun...Bir şiirimle sizlere uhrevi besteli uzun ömürler dilerim ...Bu mübarek ayları gereği gibi yaşamanızı ve yaşamamızı Mevla nasip eylesin inşALLAH...Slm ve dua ile...
Ramazan
Semavat boyandı nur perde perde,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Gönlüm ferahlandı sevinç heryerde,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Nakış nakış edep kulluk yarışta,
Bir başka bereket ruhlar barışta,
Seher büklüm büklüm Hak’ka varışta
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Zincirlenmiş İblis kudurur gene,
Gül kokar semavat gelmiş rengine,
Mabetler hilâlle dengi dengine,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
İftar sofrasında atılır gülle,
Okunur ezanlar aşkla bülbülle,
Açlar doyurulur oruçlu dille,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Manevi ihtişam rengarenk zaman,
Kandiller beratlar bambaşka harman
Efsunlu geceler her derde derman,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Hak sesi duyulur alış verişte,
Müjdeler Cenneti gider dönüşte,
Nefis terbiyede şeytan kör işte,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
Hoş geldin ramazan rıdvan olasın,
Kadirde Ömeri kabre alasın,
Biz senden razıyız razı kalasın,
Nağme-i ezkârla geldi ramazan.
04.10.2005 Bursa
Ömer EKİNCİ MİCİNGİRT
İ L E T İ Ş İ M : [email protected]
YORUMLAR
Oruç
Bu günlerde Allah Resulü’nün diğer günlere nazaran daha çok oruç tuttuğunu ve devamlı hayır yapma peşinde olduğunu görüyoruz. Biz de tutabildiğimiz kadar oruç tutmalı -aynı zamanda bu Ramazan’a hazırlık da olur- ve elimizdeki imkanlar nispetinde muhtaç olan insanlara maddi yardımlarda bulunarak onları sevindirmeliyiz.
Allah gerçek oruç tutanlardan eylesin, hepimizi
yoksa büyüklerin bir sözü vardır merkebide bağla yemek verme o da tutar oruç...
dilimiz midemizve tüm azalarımızla tutalım
bu güzel yazınız için Allah razı olsun.
yazan yüreğe selam ve saygı