- 377 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Temel anasını görmesinle adalet sağlanamaz ki!
Fazla fıkra bilmem.
Bildiğim bir iki tane de olsa genelde Temel üzerinedir.
Biri Amerika’da otobüs şoförü Temel’a aittir.
Yolcuların siyah-beyaz kavgasından bıkmıştır Temel.Bir gün yine otobüste "renk" kavgası çıkınca,biraz hiddetle başını arkaya doğru çevirir ve "Hepinizi yaptım yeşil" der.
Bu renk bütün yolcuların hoşuna gider ve Temel de sözüne devam eder:
-Şimdi sizi ben oturtayrum,açık yeşiller öne,koyu yeşiller arkaya!
.................
Diğeri de Temel ve Dursun samimi iki arkadaştırlar.
Lakin idamı gerektiren bir suç işleyince,hakim alışıldığı üzre,"mahkumlara" son arzularını sorar.
Temel,"Anayım göreyim" der.
Dursun’a dönüp sorar,o da,
-Temel anasını görmesin der!
Şimdi soru şu:
Hakim kimi dinlerse "adil davranmış" olur?
...............
Bu ikinci olayı çok önemserim.
Bazen yıllarca hukuk okumak "adil" olmaya yetmeyebilir.
Burada "hakim" müthiş bir yorum yapar ve şöyle davranır:
-Temel’in isteği gayet masumdur,kimsenin hak kaybına sebep olmamaktadır ama Dursun’unki öyle değil.Onu dinlersek,bir başkasının hak kaybına sebep olur ki,bu da "adil olmaz".Çünkü Temel’in anasını görme isteği gayet masumdur ve kimsenin hak kaybına sebebiyet vermemektedir.
Sanırım "adil olmanın/olabilmenin "temel ölçütü de budur:
Başkalarının hak kaybına sebep olunuyorsa adil olunamaz!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.