SÖMÜRGECİLER VE YARDAKÇILARI

• 29 Ağustos 2008 Cuma 11:55:01

İlk defa bir yazımı kaleme alırken bilgisayar kullanmıyorum..Önümde bildiğiniz çizgili, haritametod,80 yapraklı defter var,şu an bu okuduğunuz satırları da o deftere yazıyorum..

Neden bilgisayara yazmıyorsun diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Sormasanız bile ben sormuşunuz gibi farzediyorum lan..Çünkü size yazı yazacam diye bilgisayar başına oturmaktan gözlerim bozuldu anasını satayım...Önce deftere yazıp sonra bilgisayara aktarmanın daha kolay olduğunu farkettim..

Yine bu satırları yazdığım sıralarda (yani şu an) dükkanımdayım.Sağ tarafımda bilgisayar,sol tarafımda televizyon ve sağ çarprazımda da radyo olmak üzere elektronik eşyalar tarafından kuşatılmış durumdayım..’’Ne biçim dükkan lan bu’’ diye sorabilirsiniz...Bizim dükkanımız elektronik eşya satan bir dükkan olmadığı halde, bir evin sahip olduğu tüm elektronik aletlere sahip,sıcak bir yuva gibidir...Yani bir yandan televizyonda Yaprak Dökümü’nü izleyip, diğer yandan msnde arkadaşlarınızla yazışabildiğiniz gibi aynı anda da ticaret yapabildiğiniz bir işyeridir bizim dükkanımız..

Bilgisayarı da, televizyonu da, radyoyu da kapattım fakat yine de önümdeki deftere hiçbir şey yazamıyordum....Çünkü sürekli müşteri kılığında dükkana girip, bana adres soran sonra da defolup giden bok kafalı insanlar yüzünden bir türlü konsantire olamamıştım...Sanki tüm Denizli’yi ben biliyormuşum gibi, herkes adres sormak için bizim dükkana giriyor anasını satayım!!

Aradığım ilham bir türlü gelmedi, moralim bozulmuştu..Dolaşmak için dükkandan çıktım...

Uzun zamandır fotoğraf makinesi alma niyetim vardı...Hazır gezmeye çıkmışken, onu da aradan çıkarayım dedim...Tam çarşıya çıktım ki gözüme bir bakkal ilişti ve girip yolda yerim diye Albeni aldım..

Albenimi bitirdiğimde, fotoğraf makinesi satan bir mağaza buldum, hemen içeri girdim ve ’’Fotoğraf makineleri kaç para abi?’’ diye sordum..’’150 ytl’den başlıyo, 1000 ytl’ye kadar var’’diye cevap verdi adam...’’Kredi kartına taksit yapıyo musunuz?’’ diye sordum,’’ağzındaki çikolatayı sil’’ dedi adam..Koşarak mağazadan çıktım..

Bir süre daha mağazaları dolaşmaya devam ettim..Birçok mağazadan fiyat almıştım fakat makineyi alamamıştım..Uzun süren araştırmamın sonucu, ara sokakların birinde, kaçak mal satan bir dükkan buldum..Adam bana Sony fotoğraf makinesini 90 liraya satacaktı..İlk başta hemen almayı düşündüm ancak ben o kaçak malı satın alarak Sony şirketinin hakkını yemiş oluyordum..Bu, büyük emeklerle albüm çıkaran şarkıcının albümünü satın almayıp, limewire’dan indirmek gibi benim çok sık yaptığım birşeye benziyordu...Ancak bu sefer yapmamalıydım...Sony şirketinin kendi mağazasından almalı, parayı bu kaçakçı herifin değil,bizzat Sony şirketinin kazanmasını sağlamalıydım...

Dükkandan çıktım ve hemen Sony mağazasına gittim...Beni karşılayan takım elbiseli adama fotoğraf makinelerinin fiyatlarını sordum...Fiyatları öğrenince hemen mağazayı terkettim ve kaçak malı satın aldım...

Artık fotoğraf makinemde vardı...Sıkı bir pazarlık sonucu 88 liraya almıştım ve mutlu bir şekilde dükkanıma dönüş yoluna geçmiştim..Dönerken bir ’Le cola’ içeyim,keyifleneyim diye düşünüp BİM’e yöneldim...Tam BİM’in kapısından girecektim ki güzel bir kız ile bir oğlanın yanımdan geçtiğini farkettim..

’’Aşkım sana Le cola alayım mı?’’ diye sordu erkek..
’’Iygggggg, iğrençsin aşkommmm...Coca Cola al banaaaaa’’ şeklinde cevap verdi kız...

Başıma taş yağsaydı da bu dialoğa şahit olmasaydım!! Kan beynime gitmişti..Kendime hakim olamadım ve kızın karşısına geçip bağırmaya başladım...

’’Sen kendini ne sanıyorsun? Kendini çok mu güzel görüyorsun? Çevrendeki erkekler sana ilgi gösteriyor olabilir peki onlar senin kara kaşın kara gözün için mi peşinde dolanıyorlar? Hiç nedenini düşünmedin mi? Biraz ilgi görünce nasıl böyle şimarabiliyorsun? Belki benden güzel olabilirsin ama karakterin beş para etmez..Le cola 35 kuruş,peki sen kaç kuruşluk insansın lan? Sen ve senin gibilerin marka takıntısı yüzünden ülkemiz Amerikan sömürgeciliği altına girdi anasını satayım..Senin o çok sevdiğin Coca Cola’yı her satın aldığında İsrail’e bir mermi desteği yaptığını hiç duymadın mı? Sen ve senin gibilerin, satın aldığınız Coca Cola’lar yüzünden ufak çapta bir Filistin halkını öldürdüğünüzün farkında değil misiniz? Ürünlerin tadı hakkında damağında gösterdiğin titizliği, bu ürünleri piyasaya süren şirketler içinde göstersen olmaz mı? Yarın sana ’Şampiyon Kokoreç’e gidelim dediklerinde, sen ’ıyyy iğrenç, ben Mcdonalds’da yiyeceğim’ diye cevap verirsin..Sen busun işte..Senin gibiler yüzünden bu ülkemiz Amerikan sömürgeciliğinden asla kurtulamayacak...’’ diye öfkeyle bağırdım..

Kız beni hiç sallamadı, oğlanda beni deli sandığı için dikkate almadı..Yanımdan uzaklaşıp gittiler...Le cola içmek istemeyen bir kıza, biraz fazla tepki göstermiştim ama kendime de hak veriyordum..Hayatım boyunca, burnu havalarda, diğer insanlara tepeden bakan, kaliteli ve yabancı marka takıntısı olan kızlara karşı içimde oluşan nefretin dışa bir yansımasıydı bu...

BİM’e girip Le cola’mı aldım,kasaya yöneldim..Kasiyer bana ’’iyi günler’’ deme nezaketinde bulundu...’’İyi günler canım’’ dedim ve BİM’den çıkarak dükkanıma doğru yola koyuldum..

Dükkana yaklaştığımda, babam ve iki arkadaşı, dükkanın önüne sandalye atmış, yoldan gelip geçenlere bakıyordu..Kahveden çay söylemişler, arada bir çayla ağızlarını ıslatıyorlardı...Beni görünce babamın ve iki arkadaşının dikkati bana odaklandı ve ’’ne ayak?’’ der gibi baktılar bana...Elimdeki Le cola’yı havaya kaldırdım ve ’’Kalite içiyorum’’ diye espri yaptım,hiçkimse gülmedi..Dükkana girdim..

Yaklaşık 1 saat önce sinirlenip bıraktığım defterimin başına tekrar oturdum..Tam ’’şimdi ne yazacam lan ben’’ diye düşündüğüm anda defterdeki hikayemin tamamlanmış olduğunu gördüm..Evet, ben dolaşmaya çıkıp geri geldiğimde, yazım zaten tamamlanmıştı ve siteye koymak için hazırdı!!


Not: BİM’in kime ait olduğu,neden bu kadar ucuz olduğu ve kazandığı paranın nereye gittiği hakkında en ufak bir fikrim yoktur...

İsmail PİŞER
Diğer yazıları için;
comatose.blogcu.com