- 633 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİLİMİN GÜCÜNE İNANMAK
BİLİMİN GÜCÜNE İNANMAK
Hukukun üstün, yargının bağımsız; adaletin güçlü olduğu bir ülkede onbinlerce kolluk kuvvetine gereksinim yoktur!
Sayısı abartılacak kadar çok olmasa da teknolojik üstünlüğü olan güçlü bir ordu, içinde bulunduğumuz coğrafyanın en temel gereksinimlerinden birisi olarak değerlendirilmek zorundadır.
Çağdaş, nitelik ve nicelik yönüyle üstün olabilmenin tek yolu bilgi toplumu olmaktan geçer.
Ruhban sınıfı bu bağlamda bir toplumun üretime katkı sunmayan en tüketici tabakasıdır.
Mevcut iktidarın en büyük yanlışlarından birisi imamhatip okullarının sayısını arttırarak, hiçbir bölgede tam anlamıyla dolmayan camilere devlet kadrosundan imam atamasıdır. Herkes camiye gitmese bile bu durumda herkes imamların maaşını ödemeye zorunlu katılımda bulunmaktadır. Etraflıca düşünüldüğünde inançlı imam maaşını camiye gelmeyen, fakat üretimin içinde olan memur ve işçinin; büyük çoğunluğun cebinden almaktadır. Adil bir orantılama yapıldığında gereğinden fazla cami olduğu görülecektir.
Bu konuda özgürce fikir beyan etmek dinsizlik olarak da telâkki edilemez. Keza bilim sahibi bir toplum ülkü, ideal ve toplumsal geleneksel anane ve mefkurelerine daha sıkı sarılan bir toplumdur.
Aksini savunarak inanç toplumu olmayı, bilginin yerine inancı ruhumuza pompalayanlar Israil’ e bakarak ibret almak zorundadırlar. Nasıl oluyor da azıcık nüfus ile tüm dünyaya rest çekebiliyor?!
Cep telefonu, otomobil, bilgisayar, fotoğraf makinası, kanser ilacı, uçak, uzay gemisi camide yapılmaz, fabrikalarda yapılır! Tüm teknik gereksinmeleri için ellere para ödeyenler ele muhtaç olmaktan asla kurtulamazlar.
Son 14 yıllık iktidar döneminde tek bir ciddi fabrika ya da fabrika kuran fabrika temeli atımayıp da mevcut Cumhuriyetin kazanımı olan tüm fabrikaların da özelleştirilmiş olması son derece kayda değer bir tutumdur(!)
Hastane, yol yapmak, Adalet Sarayları yapmak da gerekli fakat kalkınmanın tek koşulunun bu olmadığı gibi rant sağlamak amacıyla yapılan ve devlet eliyle yandaşlarını zengin etmek, popülist ve oy tabanı yaratmak amaçlı politika sağlıklı ekonomik bir model değildir.
Bu konuda yazar çizer takımı cesaretle bu kor gidişatı sorgulamadığı sürece açmazlardan ve emperyalizmin boyunduruğundan kurtulmamız olanaksızdır.
Bir 10 Kasım daha yaklaşırken köhnemiş Osmanlı İmparatorluğunun enkazından çağdaş bir TÜRKİYE CUMHURİYETİ kuran büyük devrimci deha önderimizi saygıyla selamlıyorum
" TÜRK MİLLETİ ZEKİDİR, ÇALIŞKANDIR. EBEDİYETE AKIP GİDEN HER ON YILDA DAHA BÜYÜK İŞLER BAŞARMAK AZİM VE KARARLILIĞINDAYIZ!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!"
Şaban AKTAŞ
06.11.2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.