- 975 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
YÜREĞİN DEPREMİ...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Öncelikle nüansı kırık bir dizeye koyuyorum başımı. Kırık dökük bir dize, diz dize savrulmaktan haz duyduğum.
Savurgan bir milat belki de. Öncesizliğin koşulsuz yalnızlığını sonralara bölen bir kesir çizgisi.
Ben de kesirli bir sayıyım: Böleni olmayan ama bölündükçe hidayete yaklaşma şansımın boyutsuz sefaletiyle Hakktan rahmet dilendiğim.
Koşulsuz seviyorum, koşullu koşulsuz nefret edilebilmekte oysa.
Koşullu seviyorum zaman zaman: Sıcacık ellerini avuçluyorum öncelikle duyumsadıklarım sonrasında duyumsanmadığım ve kerelerce yanılmak iken adımlarımı sıklaştırdığım bir mecra.
Ne çok defolu sevda var: Demeyin, asla: Sevginin defolusu da makbul, diye. Bu da bir varsayım aslında tarafımca kabullenmeyi reddeden belki de reddedilen varlığımın uzamında kocaman bir hüzün bulutu.
Mutsuzluğu ben seçmedim ya da başıma gelenleri raptiyelemedim mutlu bir tablo belleyip de yüksek sesle susarken. Susmalarına rast geldikçe insanların, avuç avuç kanıyorum. Kandırıldıkça daha da k/anıyorum üstelik her anlamda, anlamsızlığı baş göz yapmış çatık kaşlı evrenden nasibime düşen ve sağaltan acılarımı, sağırlaştığım ama susmayı dilemediğim ki her sessizlik mademki bir eylem, en büyük eylemim benim de şu yazdığım satırlar: Örselendikçe ve ötelendikçe öpüp başıma koyduğum ekmek kadar da kutsal.
Beceremediğim çok şey olduğu gibi en büyük becerim belli ki kuramadığım o iletişim öncelikle, sevgiye dokunup pay etmeye çalıştığım akabinde hislerimin uyumsuzluğu ile uyuştuğum ve uyuştukça çöktüğüm kaygan bir zemin ve çörekotu ile nazarları kovduğum/uz artık kimin nazarında nasıl oluyor da etkisiz bir elemana tekabül ettiğimin farkındalığında, bir kuytudan sesleniyorum hani olur da kırmızı paltolu adamlar gelir ve yüreğin depreminde bir el verirler de enkazdan sağ çıkarım bu varsayım belli ki en büyük tetikleyicisi yaşama sevincimin kırıntılarını aç ve öksüz kuşlara sunarken.
Gagalandıkça yalnızlığım örselendikçe kimliğim boşa düşen bir vatandaşım şu sınırlarında güzel yurdumum dünyayı kucaklama arzusu ile her satıra ektiğim umutlarım ve çalıntı aşklarını görmezden gelip tüm insanlığın, altın bir tepside buyur ettiğim kırılgan varlığım ki kırık tüm kemiklerim ve naif bir başkaldırı yazmaya çalıştığım öncelikle anlam olmak ama gelip de her yanlış algıda seğirtmek bir önceki gün’e ve nerede yanlış yaptığımı çözmek adına deli gibi suçlarken benliğimi.
Sonradan müdahil olma arzusuyla kesiştiğim insan izlekleri hani olur da biri kucaklar yetim varlığımı ama acımadan ama ağlamadan ama sadece usul bir buse satırlara kondurduğum ve tüm başkaldırım yine nefretine insanların, tüm sıkıcı ve sıra dışı gıybetlerine ki gıybetin sıradanlığı bile kayıplarda. İnsanlar marifet bellemiş adeta: Öncelikle mimliyorlar akabinde savuruyorlar boş hükümlerini ve boş veriyorlar kimliğime yoksa ne bir inilti duyduğum ne de galeyana gelen sanrılarım. Asla bir paranoya değil ki saflığımın yerden yere vurulduğu ve her nasılsa semiren egoların çökerttiği bir havale geçiriyorum gün bitiminde ve başımı usulca koyup yastığa diliyorum, dileniyorum Rabbimden ve tek veryansın etmeden af da diliyorum: Bağdaş kurduğum o boşluk ve bağnaz hükümleri insanların oysaki beni tanımadan suçlarımı kategorize eden koskocaman bir heyet tanınmazlığın makbul olduğu ve benim de her seferinde maktul sıfatıyla öldürdüğüm yarınlarım.
Şeref ve erdem mademki ruhun süsü o zaman eyvallah yeni gün ve bitimsiz umutlarım…
YORUMLAR
Çok değerli dostum
Bu güzel yazıyı hafizama kazımak için bir kaç defa okudum. Bitis muhtesem di. Baskaldirilarimiz sonuc verecek.Umuyoruz ki her şey güzel olacak.
Sevgi ile kalın
Gülüm Çamlısoy
Hayat zaman zaman farklı bir nüans ile konuk oluyor gönül bahçemize bu bağlamda neler neler depreşiyor ki akla zarar bu yüzden sığındığım yine edebiyatın çiçek bahçesi güzelliğinde ve renginde o eşsiz ebem kuşağı ve yine sizlersiniz boyutsuz bir sevgi ve saygı beslediğim.
Var olun sevgili yazarım.
Anlam olmak ne güzel bir duygu ki hayatın tüm anlamsızlığında yine sağaltan ne ise derinlerde saklı ve çok da derin.
Tüm sevgimle gönül dostum...
Gülüm Çamlısoy
Sevgilerimle sevgili şairem...
Gülüm Çamlısoy
En iyi dileklerimle...
Saygılar, selamlar...
Boş bir kağıda dökmek içi, çizmek yönü sevmekte hata bulunamayacağının kanıtı gibi de engellemiyor yürek depremini...
Bugün bir eski kitabımın arasında yazdığım iki kelimeyi görünce gücüne tekrar inandım yazım dilinin; kör bir bıçak elimizde kesemeyen tarafını bileyemeyerek sadece seviyi düşleyerek kendimize saplayıp duruyoruz. Ne ölüyor ne yaşayabiliyoruz sık aralıkla olan depremlerin telaşıyla.
Şahane bir yazı idi okuduğum.
Yüreğinize, emeğinize sağlık Gülüm Hanımcığım
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Umut denen pınar mademki çağlıyor gün de ömür de bitimsiz bir nüans ile ve ısrarla çağırmakta bizi ki derinlerde bilinmezlik iken çöreklenen ve her nasılsa boyutsuz bir coşku ve dillendirdiğimiz bir sevda bir ucunda Yaradan ve şafağın boyutsuzluğunda gözlerden ırakmışçasına ama dokunan rüzgara da atıfta bulunurken.
En iyi dileklerimle İpek hanım ve güzel varlığınız sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim sevgili Evin hanım. Yüreğinize selam olsun sevgili şairem ve tüm güzelliklerin sizinle olması temennimle.
Çok mutlu ettiniz.
Sevgilerimle yürek dolusu...