DİL VE YOZLAŞMA
12.05.2016
Dil, bir toplumun kimliğini yansıtır. Dil, toplumların kültür aktarıcısı ve gelecek nesillere bırakılabilecek koca bir mirastır. Her dilin kendine has yapı ve işleyiş düzeni vardır. Buna gramer veya dil bilgisi denir. Dil yozlaşması ise dilin yapısının ve işleyişinin bozulmasıdır.
Dil, insanlar arasındaki iletişimin doğrudan aracıdır. Bir anlaşma aracı olan dili eğip bükmek kadar cahilce bir şey olamaz. Nihat Sami Banarlı Türkçenin zenginliği ve güzelliği konuşunda şu sözleri söylemiştir: “ Bizim dilimiz bir imparatorluk dilidir. Her dil imparatorluk dili olamaz. Çünkü her millet imparatorluk kuramaz.”
Türkçe en eski ve en zengin dillerden olmasına rağmen yabancı kelimeleri güzel Türkçemize tercih etmek ne kadar da ironik. Batıya yakın olmak, batıyı örnek alma merakıyla dili yozlaştırmak, bir toplumun kültürünü ve kimliğini yok etmek demektir. Peyami Safa’nın da dediği gibi: “Dilini kaybeden millet her şeyini kaybetmiş demektir.”
Bugün İngilizcenin dünya dili olmasıyla beraber eğitim ve öğretim alanındaki etkisiyle hayatımızda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Hatta işi abartıya götürüp Türkçe-İngilizce karışımı bir dil ortaya çıkaran insanlar var. Sokağa çıktığımda gördüğüm birçok işletme yeri adlarının %60’ı İngilizce. Türkçe konuşan insan görmesem yabancı bir şehirde yaşadığımı zannederdim. Durum o kadar vahim ki adam “kanka” yazarken “q” harfini, “kola” yazarken “c” harfini, “ve” yazarken “w” harfini kullanıyor. Havalı görünmek için de her kelimenin arasına “h” harfini sıkıştırıp “yha qanqa, yhaw olmaz khi” diye işi daha da abartan, Türkçeden nasibini almamış insanlar var. Oysa Yaşar Kemal ne de güzel söylemiş: “Türkçe, ağzımızda anamızın dili gibi helal ve güzel olmalı.”
Acaba çağ atladıkça insan beyninin hücreleri mi ölüyor yoksa kendimizi eleştirmekten ya da oturup düşünmekten mi aciziz? Biri de çıkıp demiyor ki “Nereye gidiyor bu millet?” insanlarda bir özentilik ki almış başını gidiyor. Kimliğinden, kültüründen uzaklaşmış insanlara da modern gözüyle bakar olduk.
“Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. (M. Kemal ATATÜRK)” Bir devlet, dilini yozlaşmadan kaybetmişse bu yenen devletin suçu değil, yenilen devletin suçudur. Diline sahip çıkmayan bir devlet kültürünü aktaramadığı gibi milletini de ileri taşıyamaz.