- 671 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BOŞ KUTULAR; BOŞ RUHLAR...
Son rövanşından bir önceyim mağlup olmanın garantisi iken yine çöreklenen yüreklere.
Gecenin isinden de muafım ve her nasılsa bir ukde dahi saklı koyamadığım o esrikli yükümlülükler kadar karaya boyayan sarhoş bir boyacının raks eden neşesi üflediği her balonda dolu tuttuğuna inandığı kelime sülalesi.
Boş kutular.
Boş ruhlar.
Bedelini ödemeyeceğini bildiğim bir günaha denk düşen hangi serkeş gölgeyse istifini bozmayan o rahvan aldatılmışlığı yok sayan mücbir nice sebep hem de yerli yersiz konuşlu evren denen müebbedin sırasız izdihamında.
Demem o ki, demelerden gına geldi geleli yazmak; o engel olamadığım dürtü.
Deliren bir imgeye takılı aklın kaçıncı izleği ise zulmü ve zalimi boykot ettiği, aralıksız boğulmak gözyaşının ırmağında nasiplenirken rahmetten.
Dünlere çömelmekten gayrisi itina ile yaşama dürtüme rest çeken aklı evvel zifiri ve densiz kibirler ki ıslah olmayı bile beceremezken iflah olmaz o vurdumduymazlığın hiç mi hiç umurumda olmadığını söyleyebilirim.
Bir miladın yıl dönümündeyim belki de ölümsüzlüğümü kutluyorum ve bölüyorum hece pastamı:
Üzerinde dört mum yanmakta artık kim ise tamah eden umarsızlığımın tınısını saklı tutmaktansa içimdeki insanlığı saklı tuttuğum…
Varsın paye vermesinler ya da berduş bir gölge addedileyim hem kim demiş ki gölgelerin mutlu olmadığını?
Hangi aşk ise mutlu olan buyursun gelsin acıları ikram ettiğim aşk sofrasına…
Hangi günahsa karşılığı Allah katında boş bir vecize ile eş değer, ayırsın ayrık otlarını ve düşsün peşime.
İndinde kuytu bir ıslık hem de peşi sıra yürüdüğüm sanırsınız ki: Fareli Köyün Kavalcısı… İşte ahlarla oflarla ömrün geçmeyeceğinin tek kanıtı:
Umut et ve kır rotanı yarınsız dünlerin fink attığı o mazi dilimi iken tefekkür ve tevekkül yüklendiğim.
Hamdolsun, demeyi öğrenmek hiç de kolay olmadı, diyesim gelse de suslarla bölüyorum sessiz sesliğini o sergüzeşt kelimelerden hangisi düşerse kalemime/kaşığıma.
Birden başlamayı oldum olası sevemedim gitti ya sondan başlamalıyım ya da çifter çifter atlamalıyım her gece saydığım koyun sürüsünü güderken o melun saatte ki şeytanın müritlerine ikram ettiği zulümden artık hangisi ise payıma razı olmak zorunda kala kaldığım.
Sihirli bir terim/miş doğrusu ve asla da mübalağa etmediğimin garantisini verebilirim.
Bir başlarsam bilin ki gelmez gerisi: Hangi aklı evvel im tırmalıyor ki şu beyaz boşluğu yine de haz etmediğim tüm olumsuzlukları tek nüshada imha etme mecburiyeti ile asılıyorum dümene:
Birden başlamayı oldum olası sevmedim:
Ya sıfır olmalıyım ya da artı sonsuz.
Tekabül eden akılsız bir rakımda ve ondalıklı bir sayıda takılı kalmaktansa yuvarlıyorum ondalığın bitişiğindeki rakam sürüsünü:
O da ne?
Yuvarlamaya kıyamadığım tek bir hane: Pi denen nüansın ayrımcı ve sorgulayıcı müdahalesi ile savsakladığım tüm kayıtsızlığımla hizaya geliyor bilinmez yüklü kıyım da bilindik bir duyguya denk düşmüşken…
Kim demiş gölgeler mutlu olamaz diye hem de varlığımın uzantısında dokunaklı bir nakarata denk düşsem de şu soğuk Ekim gecesi ve sığındığım Rahman’ın sığdıramadığım Aşk’ın teyakkuzunda seviyorum hem gölgemi hem de evreni her ne kadar cihat bellenmiş bir aksanı olsa da münafıkların dilinde.
Soytarı bir neşeyi tehir etmenin şükrünü yaşıyorum yine ve soyut varlıkların somut bildirgesini görmezden gelmenin hatırına sıdkımın henüz sıyrılmadığı bir seyri idame ettiriyorum sevdiklerimin hatırına.
YORUMLAR
"Hangi aşk ise mutlu olan buyursun gelsin acıları ikram ettiğim aşk sofrasına…"
ustalara saygıyla... gülüm hanım daha önce de yazmıştım, her tümceniz başlı başına bir öykü, bir şiir teması. çok yüklü ve özgün tümcelerle yazıyorsunuz. kutlarım kaleminizin gücünü.
selam ve saygımla...
Gülüm Çamlısoy
Seviyorum nükseden o coşkuyu her yazımda ve her şiirimde aslımdan çıkıyorum yoksa aslıma mı kavuşuyorum...
Devingen bir mizaç, soytarı bir ikilem belki de hele ki gülmelerle ağlamaların eşlik ettiği o zincirleme kaza...
Müptelası olmak kelimelerin ve ruhani bir coşku yine ne zaman ki odaklansam o beyaz boşluğa akabinde sizlerle olan randevum yine bir iç dökümünün sunumunda; BÜYÜK BİR HEYECAN VE NEŞE İLE SİZLERİN VARLIĞININ NÖBETİNDE...
Defalarca teşekkür etsem de binlerce yazı yazmaya teşebbüs etsem de ilk günkü coşku yine ve yine o öğrenci ruhum: öğrenmeye aç ve paylaşmanın verdiği inanılmaz haz...
Sonsuz saygılarımla çok değerli hocam...
Gülüm Çamlısoy
Var olun.
Saygılar, selamlar...