TARİHÎ BAŞKENT MERV
TARİHÎ BAŞKENT MERV
YAHYA AKSOY
"Cihanda iki ulu yol vardır; gök yüzünde Saman Yolu,yer yüzünde İpek Yolu."Özbek özdeyişi
Ulu İpek Yolu’nun kaderinde ticarİ, kültürel, sosyal ve siyasİ başkent görevi üstlenmiş olan Türkmenistan’ın beş vilayetinden biri olan tarihi Merv(Marı) şehri, ticaret ve kültür yollarına damgasını vuran Semerkand ile Meşhed’i birbirine bağlamaktadır.
Tarihi kayıtlara göre Merv, 4000 yıllık geçmişi ile bağrında insanlığın nadide kültür mirasını barındıran " Arkeolojik Alana" sahip bulunması nedeniyle UNESCO tarafından " Korunması gereken " Dünya Kültür Mirası" olarak tescil edilmiştir.
Büyük Selçuklu Devleti’nin başkenti ve Osmanlı Devleti’ni kuran Kayı Boyu’nun doğup büyüdüğü Merv, 2500 yıl önce adını tarihi sütunlara işleyerek dünya tarihinde önemli yerini almıştır.
Horasan ve Harezm tarihi ile Selçuklu tarihine sahne olmuş Merv; Zerdüşt, Buda, Hırıstiyanlık ve İslamiyet inançlarının Orta Asya’da ilk merkezi olmuş ve tarihin en acı ve kanlı sahnelerini yaşamıştır.
Sultan Alp Arslan savaşlardan sonra Merv’e dönünce büyük törenlerle oğlu Melikşah’ı Karahanlı prenses Terken ile diğer oğlu Arslan Şah’ı Gazne Hükümdarı’nın kızı ile evlendirmiş, kendi kızını da Gazne’ye gelin etmiştir. Görülmemiş değerde çeyizler ve törenler birbirini izlemiştir. Geçmişin tarihi kayıtlarında siyasî, askerî ve sosyal amaçlar güden bu tür evliliklere çok rastlanmaktadır.
Tarihî İpek Yolu ile dünyanın önemli merkezlerine bağlanan Merv şehri ileri derecede imar edilmiş,medreseler, kütüphaneler,tıp merkezleri, hastaneler ve eşsiz tuğla,kesme taş ve çinilerle bezenmiş kervansaraylar birer sanat abidesi olarak yerini almıştır.
Konur, Togolok gibi eski yerleşim yerlerinde yapılan kazılar, 2500 yıllık geçmişe dayanan "Margiana-Marguş" yurdunun tarihi dokusunu aydınlatmıştır. Orta Asya’da en eski bir yerleşim yeri olan Merv; Hazarlar’a,Mazagetler’e, Parfiyalılar’a, Saklar’a,Araplar’a,Ruslar’a ve Türkmenler’e önemli bir merkez olarak hizmet etmiş, imar edilmenin yanında isyanlara,savaşlara, yıkımlara ve doğal afetlere sahne olmuştur.
İran’da kurulan Ahameniler’in saldırısı ile yerle bir edilen ve binlerce insanın ölümüne sebeb olan acımasız savaşlara sahne olan Merv, sürekli akınlarla rahat yüzüdü görememiştir.
İran’da kurulan Ahameniler’in saldırısı ile yerle bir edilen ve binlerce insanın ölümüne sebeb olan acımasız savaşlara sahne olan Merv, sürekli akınlarla rahat yüzü görememiş.
Merv bölgesininde Sultan Sencer Türbesi,Han Kale,Marguş kalıntıları,Erk Kale,Yiğitler köşkü, Kızlar köşkü, Bureyda Türbesi,Talhatan Baba Camii,Muhammed Bin Zeyit Türbesi, Hoca Yusuf Hemedanî Türbesi, Ahmet Zamça Türbesi ve arkeolojik alanları ile tarihe tanıklık etmekte, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır. 1990-97 yılları arasında bölgeye Kültür Bakanlığı heyeti olarak yaptığımız İpek Yolu araştırmaları ziyaretimizde bu gerçeğe bizlerde tanık olduk.
MERV şehri, Sultan Sancar’la birlikte Selçuklu İmparatorluğu’nun başşehri olarak bir dünya şehri haline gelmiştir.12 yaşında idareye başlayan Sultan Sancar, İmparatorluğa dahil bütün emir, melik, han ve sultanların başında " Sultan ul-a’zam" olarak tanınmıştır.
Ölümünden sonra Sultan Sancar için zamanın en anlamlı türbesi kalın ve sağlam duvarlarla inşa edilmiş ve bunların yüzeyleri oymalı kerpiçler, nakışlı sıvalar ve kufî yazılarla bezenmiştir. Zamanın acımaszılığı karşısında zarar gören türbenin ve diğer tarihi yapıların restorasyonları özenle sürdürülmektedir.
1072 yılında hayata gözlerini yuman bu büyük komutan Sultan Sancar için ünlü Şair Senâî kasidesinin bir dörtlüğünde şöyle denilmektedir: " Göklere yükselen Alp Arslan’ın başını gördün.Merv’e gel,onun toprak olmuş vücuduna bak : ne ay gibi parlak yüzü,ne altında at ve ne de elinde dizgin kalmıştır!"
Kültür Bakanlığı HAGEM folklor araştırmacısı iken Türk Cumhuriyetlerinde araştırmalarda bulunan ve daha sonra TİKA Türkmenistan temsilciliğine atan Orhan Tan,Merv yolunda trafik kazası sonucunda en verimli çağında hayatını kaybetti. Merv ’le ilgili araştırmaları TÜRKSAV tarafından belgesel kaynak eser olarak kitaplaştırıldı. İpek Yolu’nda hayatını kaybeden çok anlamlı araştırmalara imza atan kültür araştırmacısı Orhan Tan’ı rahmetle anıyoruz.
Türkmenistan’ın siyasî,ticarî,sosyal,kültürel ve bilimsel yönden " CİHAN ŞEHİRLERİNİN ANASI" ünvanıyla tarihe dangasını vuran Merv şehri, çok yerinde bir kararla UNESCO tarafından " DÜNYA KÜLTÜR MİRASI " listesine alınmıştır.
Orta Asya’nın eski yerleşim, yönetim ve medeniyet merkezlerinden biri olan Merv şehri’nin tarihi ve kültürel kökeni, M.Ö. 2000 yıllarına ait bir medeniyet merkezi olan Marguş şehrine dayanmaktadır.
Tarih boyunca inanç merkezi olarak; Zerdüştilik, Budizm, Hırıstiyanlık ve Müslümanlık açısından önemli bir merkez olan Merv,Türkmenistan’ın beş vilayetinden biridir ve " Marı" olarak anılmaktadır.
Dünyaca ünlü Türkmen halılarının dokunduğu, çeşitli kavimlerin kültür izlerinin korunduğu, doğal ve tarihi güzellikleri yanında, ünlü bahşıların, şairlerin yaşadığı ve yaşlatıldığı Merv ( Marı ) şehri’nin doğal gazı ve elektrik üretimiyle sanayi ve ticaret alanında da önem kazadığını görmekteyiz.Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması projesi Orta Asya’nın kaderinde büyük rol oynayacaktır.
Türkmenistan halkının birlikteliğinden güç doğacağını anlatan milli Şairi Mahdum Kulu (1730-1780) şöyle demekte :" Türkmenler bağlasa bir yere beli/ Kurutur Gulzum’u,Derya’yı Nil’i/ Teke, Yomut, Göklen,Yazır,Alili/ Bir devlete kulluk etsek beşimiz..."
Tarihi İpek Yolu üzerinde Meşhed ile Semerkand arasında ticaret ve bilim durağı olarak bilinen Merv’in " Ateşin ilk defa bulunduğu yer" olarak tanınması ile ilgili olarak ortaya çıkan çok sayıda efsane bulunmakta , şehrin gizini ve özünü bu sözlü ve yazılı kültür ürünleri anlatmaktadır...Tarihî kentler üzerine çok sayıda sözlü kültür ürünü bulunduğu gerçeği edebiyat tarihinde önemli yerini almış bulunmakta.
Tarihi efsane ile birleştiren bu antik Merv’in Kelleli,Konur,togolok ve Tahırbay yerleşimlerinde yapılan arkeolojik kazılarda M.Ö. 750 yıllarına tarihlenen kalıntılar çıkarılmıştır. M.Ö. 2000’lerden başlayarak, 7. ve 13. yüzyıllar arasında İpek Yolu’nun tüm acı tatlı anılarını benliğinde saklayan Merv, Kültür ve tarih turizminin en çekici merkezi ve dünya kültür mirası olarak geçmişten geleceğe insanlığı selamlamakta ve beklemektedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.