- 354 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk olsun
Aşk Olsun
Bir insanı hiç etmek ile linç etmek arasındaki fark nedir? İki türlü de darbe almıyor musun? İki türlüde canın yanmıyor mu zaten. Şimdi ben bana sunduğun hiçsizlik içinde boğuluyorum. Kurtulmaya çalışıyorum. Fakat boşuna. Sahi herşeyi silip atınca hatırlatan şeyleri kaldırınca anılardan uzaklaşınca olmuyor muydu bu unutmak? Kural bu ise. Yanlış inanmayın. Unutamadım elbet. O günde gelir bekliyorum. Keşke seni unutmayı değil seni bekleyebilseydim. Gelsen yine gideceksin o yüzden artık gelme istemiyorum. Gerçekten sevmek gideceğini bile bile gelmesini istemek değil artık gelme deme cesaretini göstermeyi gerektirir çünkü. Canı yanmış bir insan can yakar. Canım sensin. Seni yakamıyorum. Büyüdükçe büyüyor alevlerim. Kendi zehrim oluyor sonra. Hani bana dedin ya artık sana güvenmiyorum bitti diye. Nasıl koskoca sekiz ayı bu kadar basit bir cümleye sığdırabildin bilmiyorum. Bana güvenmeyişin sevginin yokluğundan unutma. Bir zamanlar karşında duran kızın herşeyi idin. Hayatının tek erkeği. Tek aşkı. Tek canı. Tek parçası. Şimdi sadece tekim. Tek başıma. Bilmiyorsun hepsi gibi bu da geçerdi. Bir sarılsan yine bir çeksem kokunu bir öpsem seni. Yine biz oluverirdik çünkü dayanamazdık çok severdik biz. Ne zaman biz değilde ben olmayı seçtin. Anladım ki sadece ben ben diyen birinin hayatını zorla biz yapmaya çalışmışım... Arayacaksın. Çok arayacaksın. Fazla sevdiğimden hep daha fazlasını istediğinden elindeki ile yetinmediğinden sana verilmiş en güzel hediye olan aşık bir kız kalbini geri itelediğinden çok arayacaksın. Ama bulamadım olmadı haklıydın deyip geleceksin. Pişman olacaksın fakat beni bir hiç yapıp gitmeden önce düşünecektin. Şimdi gelsen ne gelmesen ne... Zaten ben sensizliğin dibini görmüşüm. Seni görsem alışamam bu kez. Alıştırdığın şeylere dikkat et. Önce kendine sonra kendisizliğe atıyor sonra yine bana alış diyorsun da. Olmuyor öyle kolay. En başta unutamıyorum mesela. Ellerime baksam ellerini görüyorum. Nasıl da heyecanlanırdım sıkı sıkı tutar her an kaçacakmışsın gibi bırakmazdım o ellerini. kaçmadın belki ama gittin işte. Gidişlerinin en ağırı en acısı ile hemde. Yokluğuna alışmak unutmak diyolar ya çalışmadığım yerden soruyorlar hep. Bildiğim doğrular sadece sevdiğim sevildiğim idi. Zaten sevdiğim ne kadar doğru ise sevilmediğim o kadar yanlış çıktı. Geri kalanlarıda götürdü işte... Şimdi öylece bırakıp tekrar tekrar kırıp parçaladığın o kıza iyi bak. Bu saaten sonra benden yaralısı yok! Bu kez kendi kırıklarımı kendi bedenime bata bata topluyorum. Toparlanırken yeni yaralar alıyorum. İnan çok zor ama kimseye ihtiyacım yok. Ki artık sana dahi... Bana bunları öğrettiğin için bir teşekkürü sana borç bilirim. Bu hayatta yalandan sevmenin ne demek olduğunu sahte sarılmaların asılsız sevgi sözcüklerinin de var olduğunu öğrettiğin için inan çok ama teşekkür ederim. Sen ve senin gibiler den uzak durmam gerektiğini bir kez daha anlayarak son vedalarımı ediyorum sana. Unutmam severim. Derin yaraların izi belli olur çünkü. Kalbimde açtığın her yarada ismin yazılı. Kabuk bağladıkça kanatıyorum. Seni unutmaya vakit kalmıyor. Zaten görenler sorarlar kim bu derin acıların sahibi diye. Merak etme direk seni söylerim. Bu yüzden seni de asla ve asla unutmayacağım. Yaralarımın sahibi. Acılarımın sebebi. Sen işte herşeyimi hiç yapan çocuk! Elbet geçer elbet unuturum da. Pişman olduğunda sakın gelme olur mu? Aşkın içindeki nefretin sonunu gördüm çünkü. Aşk her zaman kitaplarda yazıldığı gibi güzel değilmiş meğer. Aşk güzelmiş te sana yakışmamış aslında. Sana aşk olsun...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.