ACIMA KADINLIĞIMA...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Dayanamam yokluğuna.
Yokluğunun açtığı yaraların acısına. Bilsen nasıl korkarım sevdamın büyüklüğüyle seni kaybetmekten. Görüyor muydun halimi hissediyor muydun beni? Bu hayattan kopuk ruhlarımızın nedenini… Sana göre bağlılık çemberin zayıf noktasıydı. Oysa sen fark etmeden biz çemberi tamamlamıştık. Ya da fark etmekten korktun.
İnzivaya çekilip sevdanın acılarını tek başına tamamlamıştın.
Anlayan ve bağışlayan duygumla yaşıyorum seni. Asıl olan da buydu gerçek sevdanda. Katıksız, saf , masum en zayıf nokta buydu aslında.
Yaşamdaki her şeye kayıtsız kalmak kocaman bir senli benli ölümlü dünyada. Seni severken verdiğim ızdırabın, çekilmezliğimin, yok sayılmışlığımızın bütün çıkış yollarını kapamıştım. ’’kahretsin suskunluğunda da anlıyorum seni’’
Beni sana getirecek yolların bilmecesini çözmekle geçiyordu günlerim. Oysa limandaki bütün gemilerin rotası bize çevrilmişti. Fırtına biz gibi eserdi her akşam kapımızın önünden ve fırtınadan arda kalan yitik sevişmeler olurdu çoğu zaman…
Her zaman her yerde yokmuş hayatın karşılığı, öylesine sıkılmış ki hayat yorgun yüzlerden, bedenlerden. Çölün ortasında puslu bir yalnızlığı yaşıyorduk delicesine… Üstelik çocukluğumuzu, gençliğimizi kadınlığımızı, erkekliğimizi yok sayarak oynuyorduk bütün rollerimizi.
Bütün noktalar sana bağlanıyordu hayatın anlamında. Umutsuzluğu ihraç etmiyordu sevişmeler. Yapay gülümsemelerin ardında seni çağırıyordu gördüğüm bütün suretler ve ağaç gövdelerindeki en güzel, en derin, en kalın kabuğu olurdun yüzümdeki tebessümün…
Renkler en güzel haliyle bütünleşiyordu hayatımızın bizli yokluklarında. Bir bütün gökyüzü sen ve ben… Sonra biz oluyorduk renklerin en doğal saflığında… Biliyorduk aslında bütün güzelliklerin yaşamak olduğunu… Yaşamında biz olduğunu…
Bu dünyanın yaşanmışlıkları ruhunu yitirmişti bizsiz zamanlarda. En çok içimde kanayan seni özlüyordum oysa böyle zamanlarda. Ruhlar buluşur bir yerlerde belki gökyüzü olur ora.
Seni yazıyorum sensiz zamanlarıma… Fırtınaların, sensizliğin, yokluğunun resmini çiziyorum uzun gecelerin senli yokluklarına. Hiç değişmediğini görüyorum odamın boşluğunda… Gece boyu karanlık bir gökyüzü içinde kaybolduğumu görüyorum ve sonra kendime soruyorum’’ben hep geceye bizi yazıyorum’’.Nedeni bilinmez bu sevda yokluğunun koynunda gecelerde uyuyorum. Üzerimde bir bilinmezlik örtüsü o ayazlarda sensizliği örtüyorum bedenime…
Gecelere sen doğarken ben ölüyorum.
Vakit gece yarısını çoktan geçti. Yine sen ben ve kalemim gündoğumuna adım atıyoruz. Sen benden habersiz belki çıldırmak üzeresin. Kadehlerin boşluğunda söndürüyorsun hasretini. Sus kalbim ne olur sus… Sen benim kadar iyi tanıyamazsın ruhunun derin boşluğunu.
Hayatlar çirkin gülüşlerle birbirine karışıyor.
Biliyorduk bize yasaktı sevişmeler. Sende benim gibi çocuk ruhuna âşık olmuştuk hayatın onu unut, öyle biri yok’ demişlerdi. Oysa biz aynı bedende yaşıyorduk karabasanlı gecelerde.
Sessizliğin hükmettiği zamanlara zamansız hüzünler ekliyorduk ömrümüze. Masumiyetin sorgusunu yapmak için açmıştın kollarını metruk sevdaların acıyan yüzüne.
Yüzlerde bir acı var evet ama…
...... Acıma sende kalan kadınlığıma…
../../.. (kayıp bir şehrin anısına )
NeNa
YORUMLAR
Aşkı yüreğine kazımış , sevgiyi de ortak etmişsin yolculuğuna sevgili Nena ...
Unutmak istese de yüreğin ; rüzgarlar sana onu fısıldamış , deniz , dalgalarıyla eşlik etmiş , kuşlar ikinizin şarkısını söylemiş kulağına...
Çok güzeldi Sevgili Nena...
Ayrıca günün yazısı seçildiği için eserin tebrik ederim...
sakin bir denizde yol alan sanatçı,yazacak birşey bulamaz;fakat dalgaların her şeyi yutmak için yükseldiği,fırtınanın gemiyi bir o yana bir bu yana yatırdığı bir yolculuktan çok malzeme çıkarılabilir.Hayatı umutsuz sevdaların,geçim kaygısının,yalnızlığın durağı olan sanatçıların yapıtlarındaki konu zenginliği ve etkileyicilik buradan geliyor...
bugün girdiğim deneme sınavındaki bir türkçe sorusunun içinde geçiyordu yazdıklarım...Tamda Nenayı ifade ediyor dedim ve yazmak istedim...
Yaşamın bir büyüsü var galiba,etkisini giderek kaybettiğimiz....Yaşanan ve ulaşılan herşey önemini yitiriyor galiba.Bir çemberin iki ucu birleştiğinde,aşıklar kavuştuğunda,kapılar kapandığında...
Tebrikler NeNacım yine kayboldum satır aralarında...Sevgiler en derininden...
Şimdi karanfiller yakılıyor
Suların kirpikleri kızılca ıpıslak
Kirli eller bile kıymazken öfke saçılır mı, tebessümü akan kandan yarıda donmuş cesede? Günahların bile uğramayı akıl edemediği körpe güzelliklerini, seni gönüllerince görmemiş, seni sevmeye henüz emeklemiş meyvelerini koparıyorlar dalından sevgilim.
Taşların damarları kesilirken, karanfilleri yakıyorlar.
Ve seni sevmeyerek bizi hep zenci bırakıyorlar.
sevgilerimle....sözlerin acıdan azad olsun..aspendos
Sessizliğin hükmettiği zamanlara zamansız hüzünler ekliyorduk ömrümüze. Masumiyetin sorgusunu yapmak için açmıştın kollarını metruk sevdaların acıyan yüzüne.
Yüzlerde bir acı var evet ama…
...... Acıma sende kalan kadınlığıma…
--------------------------------------
kutluyorum seni sevgili NENA çok güzeldi ellerine sağlık...
Yarım kadınlık soğuk gülüşlerde yandı tersine.. Kaçak güreşte künde bakışlar niye titrer içine. Bir var bir yok masalı giyinir gece çokluk içinde tekliğe ki tek beden olurken alt bakışlar güncesinde; "al beni", " hadi" dedikçe gözlerinin içi, sessizliğine sığınır sevgili..
Sessizlik büyütür çaresizliğin köklerini ki daha çok büyümeli..
Büyü ve selamla sevda.
.....
Kutluyorum hüzün kokulu yazını tatlım..
Sevgimle..
...
Vakit gece yarısını çoktan geçti. Yine sen ben ve kalemim gündoğumuna adım atıyoruz. Sen benden habersiz belki çıldırmak üzeresin. Kadehlerin boşluğunda söndürüyorsun hasretini. Sus kalbim ne olur sus… Sen benim kadar iyi tanıyamazsın ruhunun derin boşluğunu.
....
bi bilsen kaç kişi yüzdü
ve
bir bilsen
kaç kişiyi boğdun
gözlerinde
sana sarıldım
doğduğum gün gibi
sesin kundak
gömülüyorum
işte
bak ıslak ıslak
kutlarım...
Acımasın !
Hatta sen de acıma ve üzülme !
Neden üzülüyor insan biliyormusun NENA ? Aslında onun sevdiği kadar seni sevmesini değil de onun seni senin istediğin kadar sevmesini istemenden kaynaklanıyor bence bütün sorun . Bence hiç bir şey isteme ...
Ben senin içindeki o güzel sevgiyi kutluyorum canım arkadaşım benim, hiç eksilmezin içindeki o sevgi karşınaki versedeeeee vermesedeeeeeee .....
Sevgilerimle NENAM ....
''Renkler en güzel haliyle bütünleşiyordu hayatımızın bizli yokluklarında. Bir bütün gökyüzü sen ve ben… Sonra biz oluyorduk renklerin en doğal saflığında… Biliyorduk aslında bütün güzelliklerin yaşamak olduğunu… Yaşamında biz olduğunu…''
Güzel bir anlatım,yüreğinize sağlık.Sevgiyle kalın...
Benim, şaka bir yana, NeNa okumak gibi bir keyfim var.NeNa,bizim hissedip te söyleyemediklerimizi yazıyor.Bel ki kimse NeNa kadar bu işin içine girmemiş olabilir,girenler de çoğu zaman adını koyamaz.NeNa,hem adını koyuyor,hemde ruhunun bize bütün namahremini açıyor.Bu kolay iş değildir.Hep yakınılır 'Ya sen benden gerçekleri saklıyorsun diye' Halbu ki ben açık sözlüğüm deriz ama,gerçek o ki,hiç kimse,ama,hiç kimse tam olarak kendini ele vermez.NeNa,böyle bir zorluğuda göğüslüyor.NeNa,çok güzel şeyler yapıyor;şiirde de,nesirde de...Bende bu yüzden çok seviyorum.Yürekten kutladım efendim.Sizi okumak benim için bir keyf.Selam,saygı...
hyazici58 tarafından 8/28/2008 2:11:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Artık gidiyorum desem de, nereye gidebileceğimi ben de bilmiyorum ya da bildiklerimi senden gizlemeyi tercih ediyorum. Senden uzaklaştıkça sana daha da yakın olduğumu hissetmem, gidebilecek hiçbir şehir ve yön bırakmıyor bana. Bir uçağın sesini duyuyorum, çok yakınlarımdan geçiyor. Üç dört saat sonra, senin yaşadığın şehrin içinden de geçebilir belki. Sen de aynı sesi duyar mısın acaba..? Bir tek beni duymuyorsun, beni işitmiyorsun gibi. İşte bu yüzden, ben senin, artık beni duymayan satırlarından geldim sevgili. Beni artık hiç duymayan satırlarından..
Biliyor musun, ben sana kavuşmayı değil, sana kavuşmayı düşlemeyi sevdim..Bu yüzden de ben senin bu düşleri kanattığın satırlarından geldim sevgili, bu düşleri delik deşik yaptığın satırlarından..
Gülüşlerinle alkışla beni, yeter..Çünkü seni sevdiğimi bilen ve bilecek olan satırlarından geldim..şimdi de seni, dahası bizi, o satırlarda bırakarak gidiyorum...
Ama sen ne olur, ne olur gülüşlerinle alkışla beni..seni yürekten sevmiş olduğumu bilen satırlarından geldim..!
KUTLARIM..Yazarı.
Olgun Ekinci tarafından 8/28/2008 3:18:26 PM zamanında düzenlenmiştir.