- 423 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seçimler Ve Tercihler
Seçimler Ve Tercihler
Demokratik ortamlarda seçimler ve tercihler insanların vazgeçilmezleridir.
İster genelde, ister yerelde olsun, hiç fark etmez.
Katılımcıları aynı oranda memnun etmek zordur, çoğu zaman mümkün değildir.
Gerçekten insanlar bir tuhaf olmuş, anlaşılmaz olmuş.
Yerelde ki dernek, vakıf ve sendikalar, odalar gibi birçok sivil toplum teşkilatlarındaki seçimler, büyük kapışmalara sebep olmaktadır. Karşılıklı atışmalar şeklinde devam eden yarışlarda, elbette birisi kazanacaktır.
Öylesine hareketlilikler yaşanır ki, bazen farkında olmadan amacını aşan söylemler ve hareketler bile yaşanabiliyor. Sonrasında nedametlerin meydana gelmesine sebep olan bu söylemler, zaman içerisinde samimi dostlar arasında bile insani ilişkiler bakımından soğukluklar yaşanmasına sebep olmaktadır.
Canciğer dostlar bile, sanki dünyayı kurtaracaklarını düşündükleri seçimler için, birbirine alenî olmasa da gizli birer düşman olmaktadırlar. Orada burada olmadık sözler sarf ederek, hem kendi kredilerini tüketmektedirler, hem de muhataplarının gözünde değersiz olmaktadırlar.
Önceki seçimlerde bir olan, beraber olan, aynı değerler etrafında toplanmış olanlar, seçim kazanmak uğruna, hiç de kendilerine yakışmayan olaylar yaşıyorlar, yaşatıyorlar.
Hangi adayla konuşursanız konuşun, illa ki diğer adaylar hakkında söyleyecekleri olumsuzluklar vardır. Belki de ileride kendisi hakkında da olumsuzlukların söyleneceğini bile bile yine aday olarak seçilme telâşını yaşarlar. Öyle ki olumlu olsun veya olumsuz olsun, söylenen her şeyin dönüp dolaşıp kulağına geleceği muhakkaktır ve kaçınılmazdır.
Demokratik ve kişisel bir hak olmakla birlikte, adaylar tercihler yaparak seçicileri ablukaya alarak, kendilerine oy vermeleri konusunda olmadık girişimlerde bulunmaktan kaçınmazlar. Küçük bir ihtimalde olsa, maddi bir takım menfaatler ve çeşitli vaatler vesilesiyle oylarına talip olmaya çalışırlar. Hepsi mi böyledir, elbette değildir. Kesinlikle istisnaları vardır. Belki de olanlar, istisnalardır
Herkese aynı mesafede dost olup, samimi olan seçmen veya delegeler, tabiri caizse, “iki arada bir derede” kalırlar. Ne yapacaklarına karar vermez durumda, uluorta şaşkın bir vaziyette dolanıp dururlar. Belki sonuçta birilerini tercih ederler ve seçerler; ama istedikleri olur veya olmaz. Kimi zaman şaşkın, kimi, kırgın, kimi zaman mahcup ve mahzun olabilirler. En doğal kişisel bir hak olmakla beraber, yine de bazen kendilerini vicdani olarak yüklendikleri sorumlulukların altında ezilirler. Belki genelde çok fark ettirmese de,(ideolojik bakıldığı ve görüldüğünden olsa gerek) yerel de tamamen vicdanen huzursuz ve rahatsız olmamaları mümkün değildir. Sürekli yüz yüze, göz göze geldiği arkadaşlarından dolayı, çoğu zaman adayların bulundukları ortamlara girmemeye ve kaçmaya başlarlar. Her ne kadar kırılmadıklarını, üzülmediklerini, yine aynı şekilde ilişkilerinin devam edeceğini söyleseler de, içten içe fokur fokur kaynadıkları, canlarının sıkıldığı bilinen bir gerçektir.
Seçimlerin ve tercihlerin olduğu her yer, iş ve ortamda bu böyledir.
İlla ki bir sevinen, memnun olan vardır, bir de üzülen vardır.
İllaki sevinen, memnun olan seçmenler vardır ve üzülen seçmenler vardır.
Seçimler ve tercihler uğruna, bu dünyadaki hiçbir şey kalp kırmaya, gönüller yıkmaya değmez.
Sonuçta ölüm var, gerisi lâf-ı güzaf.
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.