- 926 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Serserice Zamanlar
Dokunuşumla devrildi koca adam. Saat 04:31 geçiyor. Dışarının direnen toprağıyla, kârını seyre dalıyorum. Hiç ölmemişiz gibi. Susadığımız dereler hiç mi kurumadı? Sonsuz döngülerle süslediğimiz yaşamımız diyorum kendimce: hiç mi doldurmadı yerini bir tutamca...
Türkülerden şiirlere ince bir köprü. Bakışlarımız donuksu, dokunuşlarımız duygusuz.
Sevişiyor olsaydık yine de yağar mıydı bunca kâr saat 04:33.
Halden anlamaz yosma bir kadın sevdasıyım. Kerhanelerde hüzzamlı hikayeler taşıyorum. Bir gece evvelden intihar öncesi sevişme isteği bendeki. Ayaklarımı üşür buluyorum. Çoraplar yünlü, yatak ıslak; altıma kaçırmışım korkudan.
...
Yaşarken tutuşan yakalarımız şimdilerde ütüsüz; ünsüz bir şiir tadında ve siz’siz, bizsiz bir yaşam.
Adnan Yücel’in şiirini anımsadım bir an saat 04:37. -Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek-
"Bırakın" diyeceğim tuttu bu gece: "Bırakın bunca insanı kendine"
yalnızlığım engel oluyor -Bırak ulan berduşt- sonsuz daireler çiziyoruz geceden.
Saat daha dolmadan ölümü beklememek gerek. Cebimde iki ekmek parası ile ayaktayım. Meraklanmayın bugün yarın giderim açlıktan; kokuşmuş bedenimi çöpcülerin elleri arasında bulurlar.
Can Yücel’i anımsar gülerim. -Çöpçülerin elleri ile sevsinler bizi Can baba- saat 04:41
...
Yaşanmıyor, çaresizce yağmurları bekleyeceğiz. Şiirler karın doyurmuyor. Romanlar, denemeler ve kerhane bekçileri; hiçbiri karnımızı doyurmuyor. Açlığımızdan nefesimiz kokuyor.
Saat 04:46
Dolmuşların dolmadığı bir şehir düşledim geçenlerde, tecavüz edilmiştik hatırlarsan. Sokak aralarında ellerinde bali çeken nesil, koşturadursun peşimizden. Bu ütopya fazlasıyla alengirli bre kurmasın kimse -üstüne not düşelim "yazılmasın kimse"-
Çizmesin ressam böyle rengarenk düşler. Sonrasında özenir çocuklar. Ve ölüler azalır. Savaşlarda esaretler son bulur. Kadınlar susar, erkekler susturur nefislerini.
Çizmesin hiçbir ressam seni. Sevişmek tutar ağlarız. Saat 04:50
YORUMLAR
Uyumaya devam edelim,
Belki de herşey; bu görüp, duyup, yaşadıklarımız hepsi bir rüyadan ibaret.
Ve uyandığımızda hiç' olduğunu göreceğiz
Ve belki de herşey için çok geç kalmış olacağız...
Uyumaya devam edelim; uyanınca belki de bir düş'lük vaktimiz bile kalmamış olacak...
Saygılarımla.
Erhan Korkmaz
Sevgili hocam, ne mutlu ettiniz beni. Dilerim bizlerin elleri arasında şekillenir nesiller, aşkın doruklarında sallanan dervişlerin elleri arasında.
Her şey olmanız, her şeyi gönlünüzce yaşamanız dileğiyle.
Sevgi ve saygılarla
Erhan Korkmaz
Dediğiniz üzere: yalnızlığımız şiirlerin imgelerinde, çiçeklerin tomurcuklarınbda ve çocukların gülüşlerinde saklı. Dilerim gönlünüzce hayat sürersiniz. Sevgilerle
Şiire mi’ ağlayalım , nesir’e mi gülelim
Saat 04:31 Açlık omuzbaşı misali…Hangi masaldan girsem, hangi romanı yazsam bilmem… Tek kişilik tiyatro oyuncusuyum iyide ben kötüde ben ….Aşkta ben aşıkta ben…. Bir sabah, hayır tan vaktinde gölgesine dayamış silahı tek kurşunla yere yıktım kendimi saat 04:33 …Cinayetimi gördüm, katilde ben katledilen de ben ….zanlı yine ben….
Şiirlerime dönüp baktım geriden…O ne bedbaht ağıtlar , o ne beyhude kıkırtılar…Hepsi boşuna sevişmiş ve kendilerini yataklara devirmiş…
Demişsin ya ‘’ Çoraplar yünlü, yatak ıslak; altıma kaçırmışım korkudan.’’ O bir rüyaydı. Sen zamanın berisinde, ben zaman, şiirler taaa zamanın ötesinde…Şimdi yeniden uyumaya çalış.. Bakarsın rüyaya yeniden dalarsın…Bakarsın bir kitabın içinde şiir/deneme/roman’a konu olmuşsun….Kim bilir, seni okuyan/seni şiir alır; romanda tanır. masal olur hep anılırsın …
Ve belki saat o zaman durmuştur !
Yazını M Ü K E M M E L !
Umarım güne gelir..
tebrikler
Erhan Korkmaz
Rüya da yaşıyoruz sevgili dostum, ütopyalar arasındayız. Bir tarafımız bunun hayali ile umut dolu, diğer yanımız hüsran. Korkusal bir döngünün içinde uyanmayı bekleyen bizler, ne de bedbaht/ca kullanır zamanı.
Yüreğinden öpüyorum sevgili dostum. Sabah sabah yüzümde tebessüm açtırdın.
Saygı ve sevgilerle!