İşte bunu anlatmak çok zor:
İŞTE BUNU ANLATMAK ÇOK ZOR
Yıllardır anlatmak, dertleşmek istediğim anneme yazıyorum
Hiçbir zaman okuyamayacağın, hiçbir zaman bilmeyeceğin bu duygularımı yazıyorum sana anne:
Yıllardır büyük bir özlemle beklediğim, o içten duygularla bana gülerek yaklaşmasını istediğim sen anneme yazıyorum:
Asla, hiçbir zaman senden duyamayacağım içimde yanan bir ateş gibi duran kor olmuş duygularımı, hiçbir zaman paylaşamayacağım sen anneme.
Bunları düşünmek, sıralayıp yazıya dökmek bana nasıl bir acı veriyor biliyor musun?
Beynimden geçen her ‘söz bir bıçak darbesi gibi iniyor kalbime’.
Öylesine zor, öylesine acı ki bu duyguları yazmak, anlatılır bir durum değil. İşte bu gün bütün bunları neden? - yazıyorum, nerden? İcap etti onu da bilmiyorum anne.
Bu sabah zor bela kalktım yatağımdan. Bu durum hastayım, ya da yorgunluk değil, bu tamamen bezginlik, umutsuzluktur.. Umutlarımın tek tek içimden kaçıp gitmesiyle ilgilidir bütün bunlar. Son bir aydır adeta stres kazanında kaynıyorum
Son bir aydır uyumuyorum, her gün bir parçam kopup gidiyor, her gün biraz daha eksiliyor bir yanım. Hiç bu kadar ağlayıp gözyaşı döktüğümü hatırlamıyorum.
Hayatımda kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Çok şeyler yaşadım, çok şeyler atlattım, ama bu durum çok farklı geliyor bana anne.
Yıllardır hayatımı bir düzene sokmaya çalıştım, buna hala çalışıyorum ama her seferinde bir yerlere çarpıp geri düşüyorum böyle.
Hayal kurmayı kendime yasaklamama rağmen, yine gizliden gizliye hayal kurmaya devam ediyorum. Bazen yasakları delmek hoş bir duygu oluyor her nedense; âmâ hayallerimle birlikte umutlarımda ellerime düşüp çürümesi çok acı veriyor bana. Biliyorum ki bunları hiçbir zaman okuyamayacaksın, olsun, ben gene de yazıp rahatlamak istiyorum her nedense
Ben, her akşam gece yarısı yatıyor, sabahın ilk ışıklarıyla kalkıyorum yatağımdan ve hala uyku tutmuyor beni. Aynaya bakmaya çekiniyorum, yüzümdeki o korkuyu hala silemedim, acaba bugün işler nasıl olacak? Acaba ay sonunda biriken borçlarımı ödeme zorluğu çekecek miyim?
En çok da neden korkuyorum biliyor musun anne? Bir gün buraya, bu iş yerine kilit vurup gitmekten.
Bir gün buraya kilit vurmak zorunda kalırsam, işte buna dayanamam, işte bu beni yaralar, acıtır, yıkar, öldürür. Bunu düşünmek bile beni deli etmeye yetiyor inan anne.
Ne zorluklara göğüs gererek açtım ben bu iş yerini biliyor musun?
Nerden bileceksin ki.Sen beni hiç merak edip bakmadın ki, gelip beni hiç görmedim ki. İnan anne hayatımda sana hiçbir kere yalan söylemedim, gene de söylemeyeceğim
Belki üzülecek, belki zoruna gidecek ama ben gene de söyleyeceğim. Sanki sen beni en az sevdin, sanki hiç olmasaydın keşke der gibi ifadeler hissetim yüzünden, bakışlarından. Biliyorum biz anneler asla böyle şeyler düşünmez ama peki…, o zaman, ben neden böyle şeyler hissediyorum? .:
Bunları yazmak, bütün bunları cümlelere döküp yazmak kolay sanıyorsun değil mi?
Bende bir anneyim, iki oğlum var unuttun mu? Anne.
Bazen sana da haksızlık yaptığımı düşünmüyor da değilim hani.
Daha gençliğini yaşamadan, hayatın en uçurumunda buldun kendini. İş güç yoksulluk, o kadar çocuk doğurmak hiç de kolay değildi. Sıkıntıların en büyüğünü çektin farkındayım da, peki ben ne yapabilirdim, benim suçum neydi be anne?
Her akşam anıları geri sarıp bakıyorum, gözümün önünden geçen o karelere bakıyor, hiçbir şey bulamıyorum bana ait. Her şeyimle yasaklanmış bir hayat. Özgürüm özgür olmasına da, özgürlüğüme de kelepçeler vurulmuş, seni bu kareler de neden? Göremiyorum anne.
Ne dün, ne bugün, mutlaka yarımda göremeyeceğim bu kesin. Seni her zaman aradım, hep aradım da seni bulamadım. Sen bana hep uzak oldun, sana hiçbir zaman ulaşamadım. Bunun için çaba harcadın mı diye sorma, bütün çabalarım bunun için, inan anne.
Bağırdım, ağladım küstüm, bilirsin çok da aç kaldığımı, olmadı; duyuramadım sana sesimi, Çok ağladım, gözyaşlarımı hep içime akıttım, çünkü ben gözyaşlarımdan hep utandım, biliyor musun, bu durum hala geçerli benim için anne.
Ben hala ağlıyor, ben hala gözyaşlarımdan utanıyorum. Ben ağlarken hala gözyaşlarım görünmesin diye kendimi saklanıyorum yorganın altına.
Ben hala ağlamaktan utanıyorum, bunu neden yaptığımı da bilmiyorum, sen belki bilirsin diye sana sordum anne.
Benim içimdeki o şey, adı her neyse, onu atamıyor, eritemiyorum. Bazen kusmak istiyorum, kusarsam her şey akıp gidecek lavaboya diye düşünüyorum. Oysa bunun doğru olmadığını biliyorum ama sanki bir çareymiş gibi geliyor bana böylesi.
Belki bir gün diyerek mutlu olmak için çabalıyorum ama bir türlü o çabalarımın karşılığını alamıyorum. Hep bir yanım eksik, hep bir şeyler tam olmuyor, aradığımı bulamıyorum, ben çok üzgünüm anne.
Duygularımı anlatmanın bu kadar zor olacağını, tahmin edemiyordum, bilmiyordum bu kadar ezileceğini yüreğimin. Yazarken kalem elimi, düşünceler dilimi yakıyor. Yüreğim alev alev, canım acıyor. Gözyaşlarım akamıyor, öylece kurudu kaldılar kirpiklerime, aslında ağlamak istiyorum. Ağlamak istiyorum, artık ağlamayı da beceremiyorum.
Kalabalıklar arıyorum, kalabalık mutlu insanlar ama yok bulamıyorum. İşte bende onlardan biriyim, mutsuz ve de yalnız. Ben unuttuğum o gülmelerimi arıyorum, yüzüme sinen o mutsuz ifadeyi söküp atmak istiyorum. Ben kendimi arıyorum, ben kaybolan beni, yani kendimi bulmak istiyorum anne.
Ben hep hüzünlü şeyler düşünüp yazmak istemiyorum, ben artık gelecekten de korkmak istemiyorum. Ben normal insanlar gibi düşünüp, onlar gibi yaşamak istiyorum anne.
Ben çok üzgünüm. Bütün bunları yazmak zorunda kaldığım için çok üzgünüm.
Asla seni üzmek, asla seni kırmak istemedim. Bu aklımın ucundan bile geçmedi.
Sana kırgın değilim, senden hiçbir şeyde istemiyorum, sadece bunca yıldan sonra beni bir kere olsun dinlemeni istedim. Ben, yıllardır içimde neleri biriktirmişim görmeni istedim,
Ve bu öfkeyi, ya da adı her neyse içimden söküp atmak istedim. Beni hırpalamaya bana zarar vermeye başlamıştı, bundan kurtulmak istedim. Yıllardır bu ağırlığın altında eziliyordum bil istedim, niye?, onu da bilmiyorum anne. Hayatta yapayalnız kalmışım sanki korkuyorum anne. Korkuyorum, bu duygudan kurtulmak istiyorum,gülerken acı çekmek istemiyorum, hepsi bu. Başka hiçbir art niyetim yoktu, inan anne.
Sevgi sözcüğünü hiç duymadım, bu söz bana yabancı, bu sözcük bana çok uzak ama yine de bu sözü bir kere olsun duymak isterdim
Ben herkesi çok seviyorum, bana yabancı olan bu sözcük bu kadar nasıl büyüdü içimde bilemiyorum ama içimdeki bu sevgi dağlar kadar, bunu kimsenin bilmesini de istemiyorum, bundan utanıyorum, bundan, neden utanıyorum anne?
Ben bu dünyaya neden geldim, bunu öğrenmek istiyorum. Mademki bu dünyaya gelmişim, hakkım olan mutluluğu ben de istiyorum, hepsi bu kadar anne
Üzdüysem seni, senden özür diliyorum affet beni anne: 16 / Aralık / Pazar / 2006 /
gÜNDÜZ yavuz...
Kayıt Tarihi: 14.3.2010 12:02:00
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.