KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1076 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKÇEYE SAHİP ÇIKALIM
Asıl Türkçe yi kaybetmeye başladığımızı uzun yıllardır dile getiriyoruz. Ne yazık ki bunu bildiğimiz halde aynı hataları yapmaya devam ediyoruz. Türkçe geniş kelime daracığı olan bir dilden çıkıp, yabancı kelimelerin kullanıldığı bir dil haline geldi. Gün içerisinde kullandığımız birçok kelimeler yabancı dillerden alıntı yapılarak, sanki kendi öz kelimelerimiz gibi kullanılmaya başlanmıştır. İnsanlar iş yerlerine seçtikleri isimler de bile yabancı kelimeler kullanır oldular. Düşünsenize; Türkiye’de yaşa, Türk’çe konuş ama iş yerinin ismi yabancı olsun. Birde yabancı kelimenin anlamını oraya koyan anlasa, ismi koyan bile çoğu zaman anlamını bilmeden koyuyor. Neymiş efendim; isim sempatikmiş. İşte size tam yerinde bir örnek de beraberinde geliyor . Sempatik; dilimize sonradan dâhil olmuş ama hepimizin ağzında oldukça çok kullanılır bir kelime. Bu kelimenin anlamı; göze şirin gelen, sıcakkanlı, sevecen, hoş gözüken anlamında kullanılır, Türkçede. Birde yine en çok kullanılan bir kelime empoze. İnsanlar çağdaşlık adı altında yine bu kelimeyi oldukça çok kullanır oldular. Empati; kendini bir başkasının yerine koyarak düşünmektir. Bu kelimeyi bu kadar güzel anlatan dilimizi neden yozlaştırır olduk. Daha saymakla bitiremeyeceğimiz birçok kelime günümüzde kullanılır hale gelmiştir. Yahu bunun ne zararı var diyenler çıkabilir içimizde. Bende onlara diyorum ki dilini kaybeden bir nesil aslını ifade edemeyen ve gelecek deki emanetçilerine emanetini tam olarak teslim edemeyendir. Bizler aslımızı ifade edemezsek nesil nasıl kendini ve geçmişini ifade etsin. Dil bir ulusun en önemli varlık sebeplerinden birisidir. İnsanın tabiatı gereği nasıl bir yaradan ‘a sığınma arzusu var ise, Bir ulusun var olabilme gereği de dildir.
Ben bu konuya az da olsa açıklık getirmeye çalıştım. Bu konu üzerinde ve dilimize giren yabancı kelimeler üzerinde konuşsak ve yazsak inanın sayfalar yetmez. Hepimiz biraz düşünelim ve gün içinde kullandığımız bu kelimeleri kullanmamak için çaba gösterelim. Beraberinde kullanan insanları uyaralım. Kısacası dilimize sahip çıkalım.
ERHAN TABUR, 28,08,08
YORUMLAR
Erhan Bey Kardeşim;
Yazınızdaki güzel ve yerinde duygu ve düşüncelerinize katıldığımı ve bunun için sizi yürekten tebrik ederim.
Sitemizde yayımlamış olduğum TÜRKÇE, GÜZEL DİLİM! başlıklı yazımdan alıntılar yaparak yazınızı bir miktar yorumlamak isterim. (Yazımın tamamını okumanızı özellikle öneririm.)
Birikimli ve deneyimli bir dil eğitimcisi olarak derim ki;
Türkçe’mizin yabancı sözcüklerden arıtılması, yabancı kültürlerin etkisinden ırak tutulması, özünün bozulmasının önlenmesi kaçınılmaz bir ivedi gerekliliktir. Bunu yaparken dili kuşa çevirmekten, yapaylaştırmaktan, yozlaştırmaktan ve uyumsuz karşılıklarla gülünç duruma düşürmekten kesinlikle kaçınmalıyız.
Ağız, torba değil ki büzesin! Çala kalem dörtnala koşarcasına imgelerle, simgelerle savlar, öngörüler sunan; özellik, güzellik, estetik, esneklik, incelik aldatmacalarıyla sanki ‘dil tasarımcısı’ gibi ulu orta boy gösterenlere ne demeli! Acaba onlara ‘Dur Yolcu!’ başlıklı şiiri mi oku(t)malıyız?
Hoş ve esen kalınız...
