- 4334 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
YAPRAK SIKILMIŞTI AĞAÇTAN BAHANEYDİ SONBAHAR
Sonbahar mevsiminin en ürkütücü fırtınasına yakalanmıştı ormanın ortasındaki bakımsız küçük ev.
Pervaz aralıklarına bez parçacıkları sıkıştırılmış pencere camları zangır zangır titriyordu tam karşısındaki kalın gövdeli çınar ağacının azametine karşılık.
Rüzgar önüne kattığı gün görmüş geçirmiş sonbahar yapraklarını sürüklüyordu her bir koldan her bir yana hoyratça.
Yağmur iç içe daireler çizerek yerden yukarıya doğru havalanıyor, ardından ters dönerek tekrar yere vuruyordu kendini hızla.
İç malzemesi ormandan toplanmış otların karışımıyla karılmış. İncecik yufkaları elde açılmış börek tepsisi aralıksız yanan kuzinenin fırınından mis gibi kokular yayarken etrafa.
Üstündeki irili ufaklı gözlerden birinde yöresel yarma çorbası da kıvamını buluyordu ağır ağır.
Diğer gözde evladiyelik bakır güğümdeki suyun ısındıkça çıkardığı cızırtılar ise bu sessiz suskun odaya ilahi bir nefes gibi ruh katıyordu usul usul.
Dışarıdaki soğuk havayla çarpışan içerideki sıcak ısı buharlaşıp ince beyaz bir tül gibi kapladı camları..
Üzerleri geniş dantelli bembeyaz patiska örtüyle bezenmiş ot yastıklı uzun divana dizlerini kıvırarak oturan küçük kız buharlı camı küçücük elleriyle silmeye başladı büyüklerini taklit ederek..
Yumuk yumuk ellerinin beş parmağını bile tamamlamamıştı yaşı henüz..
Yine bir sonbahar mevsiminde ve yine bu küçük evde dünyaya gelmişti çığlık çığlığa..
Annesi az ötedeki odun kulübesine gitmişti eve odun getirmek için.
Rüzgarın havalandırdığı yapraklar gelip camlara yapıştıkça küçük kızın menevişli göz bebekleri büyülenmiş gibi iri iri açılıyor ve bu sarı sarı sihirli yapraklar onu hiç tanımadığı bir masal dünyasının içine çekiyordu sanki camın öteki yüzünden.
Buna yağmurun olanca coşkusu ve rüzgarın ısrarlı ıslığı da eklenince, küçük kız bu masal yolculuğuna çıkmakta bir an bile tereddüt etmedi.
O artık bu küçük evden de kendi küçücük dünyasından da sıkılmıştı.
Hiç arkadaşı da yoktu üstelik.
Şimdi üç arkadaşı birden olacaktı oysa.
O da tıpkı yağmur rüzgar ve yapraklar gibi özgür olmak istiyordu..
Aslında bahaneydi sonbahar.
YORUMLAR
DEVRİM DENİZERİ
Çok Teşekkür ederim.
Esenlikler dileklerimle.
Bir nevi mazeretimize bahane bulmak gibidir ulaşmak istediğimiz eylem.
Ve bunu hepimiz yaparız çoğu kez.. Güzeldi arkadaşım...
DEVRİM DENİZERİ
Çok teşekkür ederim.