- 603 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bizim evin bir kedisi
Bizim evin bir kedisi var tekir cinsi adı muhtar.Normal bildiğimiz dört ayaklı kuyruklu bir hayvan.Çeşitli frekanslarda miyavlayarak derdini anlatmaya çalışır.Frekansı yüksek olursa; acil yapılması gereken iş vardır,bekletilmeye gelmez.Ya acıkmıştır,yada ihtiyaç gidermesi için dışarıya çıkması şarttır.Mart hariç diyeceğim de dahil olsa ne yazar.Muhteşem Süleyman’da ki Sümbül gibi bizimkisi.Karı kız toplamasın evin bahçesine, yok evini bilsin gitmesin her gördüğüne diye, hayvanın dünyası siyah beyaza döndürüldü.
Şimdi konu muhtarın bilmem nesi değil de,geçen’ler de bankonun üstünde unutulan peyniri karıştırırken yakalandı.Belki ona göre doğru bize göre yanlıştı.Evin patronu öyle bir bağırdı ki,muhtardan hiç çıkmayan sesler çıktı.Değişik frekanslarda Allah belamı verseydi de oraya çıkmasaydım der gibi.İster inanın ister inanmayın,özür diler gibi,kedi yere kapaklanmış,erimiş,bitmiş,,utancından yerin dibine girdi,ara ki bulasın.Ertesi günü saat 15.45 e kadar gözden uzak durdu .En sonunda hane içinde af çıkınca kendine.Nazlanarak geldi oturdu.Peteğin yanındaki minderine.
Şimdi insanlar ayni fidanın içindeki dallar gibi kırk yıldır yaprak açtılar ,Döktüler; yine yaprak açtılar.Çünkü fidan kavak çıkınca meyve beklemek hayra alamet sayılmaz.Kavakta ne meyve olur ki.Neyse sen seni biliyorsun,bende beni biliyorum.Bir türküdür tutturuyor sun...İkimiz bir fidanın dalıyız.,sonra onun dalları eğri yaprakları benimkinden daha yeşil diye bas bas bağırıyorsun.Ya arkadaş bu kavak ağacı,bazı dalları sarı,bazı dalları yeşil,bazıları eğri bazıları doğru ne var bunda celallenecek.Neticede aynı dalın bülbülü aynı ağacın gülsünüz.
Ve bu ağacın bir yanı diğer yanına ihanet edince,hikayeci babanın dediği gibi. Kaf dağında ki anka kuşu duyarmı,bağırsam sesimi.Yoksa anadolu’nun bozkırında bir hoş seda olarak kalırmı bilmem ama.Dal dala ihanet eder mi arkadaş aha geldi çattı hazan ne yeşil ne sarısı kalacak.Başka bir türküyle başka bir bahara yine başlayacak.
Ama ne olursa olsun ister hikayede ister masalda onursuz olmamalı aşk.Her ağaç kendi kurdunu yaratır.İçinde besler büyütürmüş, Sen hiç zeytin yağının üstüne çıkıpda oryantal yapan birini gördünmü,göremezssin herşeyin üstüne zeytinyağı çıkar.Mevsim o mevsim boğazdan geçen çinikıoplar gibi kafanı suya sokma , kaldır bak.Sen suçlu değilsin.Sadece bu ülkenin bir vatandaşısın.Buda o hikaye.
Şimdilik hoşcakalın,görüşürüz başka bir hikayede.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.