- 560 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Toplumsal uyanış hayatı zorluyor!
1970 yılı Haziran ayıydı.
Sendikaların önemli direnişleri olmuş ve o zamanki Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç,bu durumu şöyle açıklamıştı:(Dün gibi de aklımda)
-Sosyal uyanış,ekonomik gelişmeyi aştı.
Bu mealen şöyle demekti:Bir yolu bulunup,bunun "durdurulması" şarttı!
Aynen öyle oldu,1971 Martında bir "müdahale" ile meşru hükümet alaşağı edilivermişti ve bunun adı da tarihe 12 Mart Muhtırası olarak geçmişti.
15 Temmuz 2016 gecesinde de benzer durumu gördük.
Toplumsal uyanış hayatı zorluyordu!
Ve Türkiye gibi "devlet geleneği" olan ülkede bile gerek Cumhurbaşkanının,gerekse de Genelkurmay Başkanının en yakınına kadar "darbeciler" sızabilmişti.
İşte halkta en büyük infiallerden biri de buydu.
Nasıl oluyordu da,bir örgüt bu "mevkilere" kadar gelebiliyordu ?
İşte bu ve benzeri sorular,devletin yeniden yapılandırılmasının şart olduğunu kamu vicdanına gösterdi.
En azından ben böyle düşünmekteyim.
Adının ne olacağı /olması gerektiği bu noktada pek de önemli değil,lakin devletin yeniden yapılandırılması ve sızmalara karşı donanımlı hale getirilmesi gerekiyor.
Bu da işinin ehli olan,sivil iradenin önemini kavrayan ve demokrasiyi içselleştiren "kamu görevlilerinin" varlığıyla mümkün olacaktır.
Mevcut mekanizma sonuç itibarıyla bütün bunların doğmasına sebep oldu.Bu yapıyla yol almak artık mümkün değil.
İşte bunların tartışılması ve ortak aklın devreye sokulması zamanıdır.
Eski devlet "faş oldu" diyebiliriz ya da "Kral Çıplak" denebilir.Zaten tankın önüne ölümüne yatan ve bu uğurda "241" şehit veren insanımız bunu haykırdı da.
Yapılması gereken hem değerlerin hem de mekanizmaların konuşulmasıdır.Unutmayalım ki Amin Maaoluf, "Ölümcül Kimlikler "adlı kitabında net bir şey söylemektedir:
-Demokrasilerde,kutsal olan mekanizmalar değil,değerlerdir!(S/125)
Demokrasilerde üç sistem de meşrudur,birinin varlığının tartışılmasının "savaş sebebi" sayılmasının mantıki bir yanı ve geçerliliği yoktur.
Ayrıca esas önemli olan "nasıl bir ülkede/ Türkiye’de yaşamak istiyoruz?"
sorusuna cevap aramak ve bulmak olduğudur.
YORUMLAR
Geçmişini anlamayan, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalır.
Edward Hallett Carr
sabri ayçiçek
Mesela 1977'de Ecevit'e oy veren Bağcılar,Güngören,Bayrampaşa ve bunun gibi yerler,şimdi neden kime oy vermekteler...Kısaca soru çok sorun da....ama tarihe bakışımız kesinlikle farklı!
"Nasıl bir ülkede/ Türkiye’de yaşamak istiyoruz?"
Cevabı çok basit değerli kalem...
Cumhuriyet bizden “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
Bunun ise tek cevabı.. TAM BAĞIMSIZ,ÖZGÜR BİR TÜRKİYE yaratmakla olur......
Lakin, gidişat aksi bir istikamete doğru olduğu için, köleleştirilmiş oligarşik bir düzenin mutsuz ve umutsuz vatandaşları olarak yaşamaya mahkumuz gibi görünüyor... TABLO ÜRKÜTÜCÜ... Selam ve sevgilerimle
sabri ayçiçek
Geleceğe dair söylemleriniz çok melankolik olmuş!Neredeyse birilerinin 50 yıllık ezberleri...Ben almayayım!Pardon pardon neredeyse 70 yıllık "ezberler."...Oysa tarih başka türlü akıyor.
Ve şunu konuşmamızda bir sakınca yok bence de:Nasıl bir demokrasi istiyoruz?
Nasıl bir devlet yönetimi olmalı ve en önemlisi de nasıl bir yargı?
Ülkemizin sorunları var ama sizin dediğiniz kadar da karamsarlık biraz "ideolojik" olur.Güzel günler diyeyim.Bu Nazım'ın bir şiiridir de...Ki sanırım iyi bilmektesiniz.
Değerli Üstadım.
Bu gün başkanlık sistemi denen bir sistemin - Mecliste 367 oyla kabul edilse bile- kamuoyuna sunulmasından yani referandumdan bahsediliyor ama maalesef başkanlık siatemi nedir, artıları nelerdir, eksileri nelerdir bilenimiz yok.
1982 Anayasasında da bçyle oldu. İçide ne olduğunu anlamadan sırf Kenan Evren akan kanı durdurdu düşüncesiyle %92 gibi hiç bir ülkede görülemeyecek bir çoğunlukla ''Evet'' dedik. Daha sonra da %100 çoğunlukla evet dediğimiz bu anayasaya '' Cunta anayasası'' Demeye başladık.
Bu durumları bir daha yaşamayalım. Nedir başkanlık sistemi 18 yaşındaki çocuk da anlasın. Çünkü onlar da oy kullanacak.
Selam ve sevgilerimle.
sabri ayçiçek
Bundan büyük yetki mi olurmuş...
Önerinize aynen katılıyorum.Tartışalım ama çatışmadan....İyi geceler dileğimle.