- 700 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
İÇİNE BAKMAK HİÇ AKLINA GELDİ Mİ...
“İnsan bu; ne acayip muammâ
Tüm aleme nazar kılar,lakin kendine âmâ”
Yunan mitolojisinde mutluluğa dair bir hikayeye göre; Tanrılar, insanlar mutluluğu arasın ve böylece kıymetli olsun diye saklamaya karar verirler.
Biri der ki, “Göklerin en uzağına saklayalım.”
Diğeri, “Denizlerin en dibine…”
Öbürü, “Ormanın en kuytusuna saklayalım,” diye belirtir.
Sonunda biri der ki, “İçlerine saklayalım. Oraya bakmak kimsenin aklına gelmez.”
Ne zaman yüreğimin üşüdüğünü hissetsem, çocukluğumda belleğimde yer eden Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Çocukluğum” adlı şiiri ısıtır içimi.
Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
O, satın aldığı çocukluğuyla birlikte mutluluğu da alabildi mi bilinmez. Oysa düş de olsa böyle bir olanağa sahip olabilseydik eğer; ben sen o hepimiz herkes çocukluğun o saf temiz ve masum günlerine yeniden geri dönmeyi ister miydik bilinmez…
O günlerde yaşanan sevinçler heyecanlar ve o güzel tatlar nasıl ki çocuk kalbimiz ve belleğimizde olanca tazeliğini koruyorsa, yine o günlerde yaşanan acıların incinmişlik ve hüzünlerin derin izleri silinmiş olabilir mi geçen süreç içinde. Ne dersiniz...
Oysa ne olursa olsun hatırlamak istenen o günlerin iyi ve güzel yanları oluyor daima. Çocukluğun o gizemli ve düşsel tadı da buradan geliyor olsa gerek.
"Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar. Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. Ve sırf dardı diye kafalar, düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik. Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik..."
İnsan oğlu bir yandan Yaradan’ın kendisine bahşettiği akıl ve olağanüstü yetenekleri sayesinde akıl ötesi keşif ve icatlara imza atarken, öte yandan bilinmezliğin karmaşık labirentlerinde kendi iç dünyasının gizini çözmeye çalışıyor.
Çevrenize şöyle bir baktığınızda insanların çoğunluğu ilahi manevi ve ruhani güzellik ve erdemleri, kelamlarından ve kalemlerinden hiç düşürmezken, bunca iç acıtıcı yürek yakıcı insanlık dışı kötülüklere felaketlere sebep olan nedir/nelerdir ? Diye düşünüp, önce kendimizi sorguya çekecek olursak eğer, insanların gerçek anlamda dürüst samimi ve içten olmadıkları ve öncelikle kendi ‘içlerine’ yeterince bakmadıkları kanısına varmamız olası mı sizce de...
"İçimin tüneIIerine girer girmez bir fener aIıyorum eIime. BuraIar çok karışık. Kaç defa geIdim. Gene de hep kayboluyorum"
Yaşamda artık hemen hiçbir şeye güvenmemenin acı gerçeği sarsa da toplumları maalesef. İnsanların birbirlerinin samimiyetine doğruluğuna ve içtenliğine inanıp güvenmesi ne kadar önemli değerli ve ne büyük bir gereksinimdir oysa.
Ne mutlu bunu başarabilen kimselere. Ve hiçbir koşulda hiçbir şeyden ödün vermeden ömür boyu bunu sürdürebilenlere.
Sɑkın bana tek bir yɑlɑn dɑhi söyleme. Niye biliyor musun? Çünkü; İnɑnırım!
Umut verip güven ɑşılɑyıp sonra da yɑrı yoldɑ bırɑktığın insɑnın gönül sɑdɑkɑsını iki dünyɑdɑ dɑ veremezsin.. Hz. Muhɑmmed.
Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün
Siz hangi mevsimdesiniz bilmiyorum ama
Pusulanız kalbinizdeki huzur olsun
YORUMLAR
DEVRİM DENİZERİ
Esenlikler..
Evet, bakmaktan öte aradım, ne sen ne ben O var,
Bir ben var benden içeriyi arayınca yanaktaki ben olarak dışarı çıktım, esenlikler dileklerimle...
DEVRİM DENİZERİ
Varolun..
Güzel bir müzik dinlediğimde müziğin ahengine kaptırıp herşeyden soyutlarım kendimi, yada güzel bir yazı okuduğumda kendimi o yazının derinliklerinde bulurum. İçindeyimdir artık. Hayat durmuş, sadece o an, şimdi vardır. Deftere verdiğim uzun bir aradan sonra okuduğum ilk yazı da bana o an'ı yakalatan zamanımdaki değerli 'es' hiç bu kadar leziz olmamıştı. Birkaç dakika bile olsa her şeyi bir yana bırakıp o an'ı yaşttığınız için teşekkür ederim. Bence günümün yazısıdır.
Hep mutlu çok mutlu olmanız temennisiyle...
DEVRİM DENİZERİ
Anlatabilmek anlaşılmak insanlar arasındaki en değerli iletişim biçimidir kuşkusuz. Sonsuz Teşekkürlerimi gönderiyorum.
Sevgi huzur ve esenlikleri içinde kalınız...
hocam,
o kadar guzel bir yazi ki, iyi ki paylastiniz, iyi okudum. paylasim icin cani gonulden tesekkurler
abdullah
DEVRİM DENİZERİ
Esenlikler dilerim.
O günler miydi güzel olan, kalbimiz mi güzeldi diye düşünürüm öyle çocukluğuma dalıp gittiğim zamanlarda...
Çocukluk en güzeliydi. Henüz hırs, öfke, bencil yanları oluşmamıştı. Artık klişe gibi gelir ama, gerçeğe akan sözler
klişe olmuyor, yani hiç eskimiyor. Her zaman söylemek belki bazen insanı tekrar çocukluğundaki güzel duygulara da çekebilir. Arındırabilir eskimiş olan ne varsa.
Büyüdükçe kendinden eksiliyor insan; hayallerinden, umutlarından... güzelden yana olan her şeyden.
Ne mutlu çocukluk hayallerine sadık kalabilene ...
Saygılarımla Deniz hanım...
DEVRİM DENİZERİ
Ne mutlu çocukluk hayallerine sadık kalabilene ...
Evet, çok güzel özetlemişsiniz. Ne mutlu eksilmeden hem çocuk hem insan kalabilene...
Sevgiler...
Öyle soluyan , nabızlaşan yürek ;öyle hıçkırıklara tutulan, içini çekmeyi unutan; öyle bakma bana derken, gözleri âmâ'laşan ; öyle bir mutlulukki bulana, buluşana kadar ve sonra yeniden hiçlesen ırmağa akan ....
Denizin derya'sı o biçim .....ama mutluluk işte , Tanrı'nın gözyaşı, insanın gözü, dünyanın en gizli şeyi değil mi ?
Tebrikler
DEVRİM DENİZERİ
Esenlik dileklerimle...